Ak Parti Altındağ İlçe Kongresi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz insanı yaşatmaya gelmişiz, insanı yüceltmeye gelmişiz, insana insanlık aşısını ahsen-i takvim ile vermeye gelmişiz. Siyasetimizin felsefesi de yaklaşımı da budur. Çok parti var görünüyor piyasada ama iki parti var aslında. Vicdanın, insanlık vicdanının, millet iradesinin, ortak aklın, ortak memleketin temsilcisi olan AK Parti ve onun karşısındakiler" dedi.

Davutoğlu, Partisinin Altındağ ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu'nun "Dersim" konusunda sessiz kaldığını, ulusalcılar partiden kopar diye "yanlış" diyemediğini söyledi.

CHP içinde belli bir kesimin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı gibi yanlışlara sahip çıktığını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Yarası var, konuşamaz, hakkı söyleyemez. Çünkü korkar partisi bölünür diye. Suriye'ye geldiğinde, Kılıçdaroğlu, Esad öldürürse, kimyasal silah kullanırsa Scut füzeleriyle öldürürse susar. Yetmez, milletvekillerini gönderir ve 'daha fazla öldür' diye neredeyse mesaj verircesine onunla resim çektirir. Ama Kobani'ye geldiğinde, Kobani'nin nerede olduğunu bile bilmeden modaya kapılıp, 'oraya müdahale edelim' der. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun kafasında adalet terazisi yok. Zalim ile mazlumu ayırt edebilecek Hacı Bayram-ı Veli terazisi yok. Ama bizim kalbimizde var bu terazi. Zalime karşı tavır alırken, dini ne milleti ne diye bakmayız. Zalimse zalim deriz ve karşı tavır alırız. Mazluma da mazlum der sahip çıkarız."
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın iki kelimesinden birinin "barış ve demokrasi" olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Eğer Esad öldürürse Demiştaş'tan 4 yıl içinde hiçbir şey duymadınız. Ne Demiştaş'tan ne HDP zihniyetinden. Kendi zihniyetindeki örgüt, PYD Kürtlere baskı yapıp, Haseke'den sürüp Türkiye'ye geldiğinde ses duymazsınız. Ama Kobani'ye bir saldırı söz konusu olduğunda seslerini yükseltirler. Neden biliyor musunuz? Şunu demek ister: 'Başka bir terör örgütü zulüm yapıyorsa o kötüdür, benim örgütüm yapıyorsa iyidir" diye konuştu.

-"Bizde geri dönmek yok"-
"Diğeri şöyle söyler: Eğer öldürülenler bana yakın değilse benim anlayışımın karşısındaysa Bahçeli gibi, onlara yapılan zulmü unutalım. Ama benim ideolojimin öncülerine ise Reha Oğuz Türkkan'a, Fethi Tevetoğlu'na ise Zeki Velidi Togan'a ise tabutluklarda ona sesimizi çıkaralım" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"CHP, aynı mantığı güder. Ama biz deriz ki insanın canı, malı, nesli, aklı bize emanettir. Sadece Müslüman'ın, Hristiyan'ın veya Sünni'nin, Alevi'nin, Türk'ün, Kürt'ün değil insanın... İnsanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesi budur. Şeyh Edebali bilmez miydi. Diyebilirdi ki 'Oğuz boylarını yaşat ki devlet yaşasın, Kayı boyunu yaşat ki devlet yaşasın, Türkleri yaşat ki devlet yaşasın yada Sünnileri, Alevileri yaşat ki devlet yaşasın.' Hayır, cihan devletini kuran Şeyh Edebali diyor ki Hacı Bayram-ı Veli'den beri gelen çizgide diyor ki: 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Biz insanı yaşatmaya gelmişiz, insanı yüceltmeye gelmişiz, insana insanlık aşısını ahsen-i takvim ile vermeye gelmişiz. Siyasetimizin felsefesi de yaklaşımı da budur. İşte, aslında bütün bu örnekler şunu gösteriyor: Çok parti var görünüyor piyasada ama iki parti var aslında. Vicdanın, insanlık vicdanının, millet iradesinin, ortak aklın, ortak memleketin temsilcisi olan AK Parti ve onun karşısındakiler. Ve onun karşısında çifte standart uygulayanlar."
İçerideki iş birlikçilerle dışarıdaki tuzakçıların AK Parti'yi durdurmak için ülke ekonomisi zirvedeyken Gezi olaylarını yaptığını ifade eden Davutoğlu, "Zannettiler ki bizi sindirebilirler, bize geri adım attırırlar. AK Parti kadroları çekinir ve geri döner. Döndük mü? Döner miyiz? Dönecek miyiz? Bizde geri dönmek yok" diye konuştu.

-"AK Parti kadrolarında ihtilaf çıkmadı"-
17 ve 25 Aralık'ta da birtakım kumpaslarla durdurulmaya çalışıldıklarını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"1 Ocak'ta bu hükümet yok diye yazı yazanlar çıktı. 30 Mart'tan önce dinlemelerle Dışişleri'nde, değişik yerlerde devleti dinlemelerle bizi durdurmaya çalıştılar. 30 Mart gösterdi ki biz durdurulamayız. Bizi durdurabilirler mi? Bizim hızımızı kesebilirler mi? Milletin sesini kısabilirler mi? İşte böyle, bunlara millet hep beraber 'hayır' dedi.

Sonra 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi. 'Hep beraber toplandılar, tek tek durduramıyoruz, bari birlikte durduralım' dediler, bir çatı aday çıkardılar. Birçok parti, 12-13 parti, yurt dışındaki Pensilvanya'daki destekçi hep beraber çatı aday buldular. Millet ne dedi? 'Bana çatıdan önce temel lazım' dedi.

'Temel de Hacı Bayram-ı Veli'de, Altındağ'da, millet iradesinde' dedi ve hiçbir şekilde buna izin vermedi. Ve Sayın Başbakanımız, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak o yüce makama geldi. Yine AK Parti kadrolarından gelen 11. Cumhurbaşkanımızdan emaneti devraldı, iki dava arkadaşı birbirine emaneti tevdi etti."
Salonda, "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atılması üzerine Davutoğlu, "Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamı var. Dün akşam rahatsızlığı dolayısıyla görüştük" dedi.

Hacı Bayram-ı Veli'den irfanı, erdemi almış AK Parti kadroları arasında ihtilaf çıkmasını beklediklerini ancak çıkmadığını belirten Davutoğlu, "Genel başkanlık, başbakanlık değişimi de yaşandı. Onlar kendi kavgalarıyla uğraşırken, biz bir taraftan memleketin bekleyen meselelerini çözmek için yola çıktık, bir taraftan da kongre şenliklerimizi başlattık. Çünkü biz şunu biliyoruz: Duran su bozulmaya başlar. Daima hareket halinde olacağız, daima bu millete hizmet kervanını yürütme halinde olacağız" diye konuştu.

-"Gece gündüz çalışır yerine getiririz"-
Salondakilere, "İnşallah 2015 seçimlerine giderken, gece gündüz çalışıp bu milletin iradesini bir kez daha cümle aleme gösterecek miyiz? Tuzak kuranların tuzaklarını başlarında parçalayacak mıyız? Biz başta Filistin olmak üzere dünya mazlumlarına sahip çıkarken Türkiye içinde veya dünyada köşesinde oturanlara gereken dersi verecek miyiz? Dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumlara sahip çıkmaya devam edecek miyiz? Bu al bayrak, dünya mazlumlarının simgesi haline gelecek mi? Bu al bayrak burada dalgalandığı gibi bağımsız Filistin bayrağıyla Gazze'de Filistinlilerin gönlünde, Kudüs'te dalgalanmaya devam edecek mi? Somali'de, Bosna'da, bütün gönül coğrafyamızda edecek mi?" diye soran Davutoğlu, "Evet" yanıtını aldı.
Bunun şartının Altındağ'da yeni bir destan yazmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, "İnşallah Haziran 2015'te sizden en az yüzde 70 istiyoruz. Yüzde 70'e hazır mısınız" diye sordu.
Salondakilerin, "Evet" diye karşılık vermesi üzerine, Davutoğlu, "Sizden, saatler sonra eğer böyle gür bir sesle 'evet' nidası yükseliyorsa bizi kimse durduramaz. Allah'ın da tarihin de milletin de verdiği emaneti, gece gündüz çalışır yerine getiririz. Allah'a emanet olun Altındağlılar" dedi.

-Kongreden notlar-
Salonda Davutoğlu'nun konuştuğu platformun arkasında "Yeni Türkiye yeni güç, hedef 2023" yazılı pankart yer aldı. Salona da "İlçemize hoş geldin bilge başbakan", "Yolumuz bir, sevdamız bir", "Can canansız olmaz, bu millet sensiz olmaz", "Bu yürekler seninle" ve "Yolunuz, yolumuz" yazılı pankartlar asıldı.
Davutoğlu salona girişinde "Altındağ seninle gurur duyuyor" tezahüratları ve tekbirlerle karşılandı.
(Bitti)
Kaynak: AA