''ölürsem Beni Anne Babamın Yanına Koyun''
Karaman'ın Ermenek ilçesinde, su basan kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiden Mehmet Özcan'ın eşi Fatma Özcan'ın endişeli bekleyişi sürüyor.
Bir yandan 3 çocuğuyla ilgilenen bir yandan da Mehmet Özcan'ın adeta göle dönen kömür ocağından sağ salim çıkıp geleceğine dair umudunu koruyan Fatma Özcan (33), olaydan kısa süre önce eşiyle aralarında geçen konuşmaları AA muhabiriyle paylaştı.
Zor günler geçiren ve çocukları Nazife (12), Hüseyin (11) ile Ömer Asaf (5) için ayakta kalmaya çalışan Özcan, eşinin, olaydan 5 gün önce, ''Ölürsem beni anne babamın yanına koyun. Bu, benim vasiyetim'' dediğini söyledi.
- "Babamı da al gel"
Yaşadığı derin üzüntüyü içine atan Özcan, olayı duyar duymaz madene koştuklarını belirtti.
Küçük bir göçük olduğunu sandıklarını, olay yerine varınca acı gerçeği gördüklerini dile getiren Özcan, "(ocak tamamen suya gömülmüş) dediler. Biz yine de hemen çıkacağını düşünüyorduk. Bekledik, çıkmadı. Hala bekliyoruz" dedi.
Oğlu Ömer Asaf'ın olayın henüz tam anlamıyla farkında olmadığını aktaran Fatma Özcan, babasının hala madende çalıştığını sanan küçük çocuğun, ''Anne, babamı almaya mı gidiyorsun? Babamı da al gel'' dediğini anlattı.
- "Bizim ocağı görseler, işin içinden çıkamazlar"
Fatma Özcan, şunları kaydetti:
"Soma'daki olaydan sonra 'ocağa denetimciler gelecek. Ocağın durumu belli değil. Büyük ihtimalle kapanabilir. Bizim ocağı görseler çok kötü. İşin içinden çıkılmaz' diyordu. 'Paramızı dikkatli harcayalım. Ocak kapatılabilir' demişti. Ocak denetlendi ama nasıl olduysa devam etti."
- "Ölürsem beni annemin babamın yanına koyun"
Özcan, eşinin, olaydan kısa bir süre önce çocuklarına bir tür vasiyette de bulunduğunu vurguladı. Çocukların, babalarına, televizyondan duydukları "Vasiyet" kelimesinin anlamını sorduğunu dile getiren Özcan, "Olaydan beş gün önce çocuklara vasiyetin anlamını açıklayan eşim, 'Ölürsem anne babamın yanına beni koyun. Bu, benim vasiyetim' demişti" diye konuştu.
Kaynak: AA
Zor günler geçiren ve çocukları Nazife (12), Hüseyin (11) ile Ömer Asaf (5) için ayakta kalmaya çalışan Özcan, eşinin, olaydan 5 gün önce, ''Ölürsem beni anne babamın yanına koyun. Bu, benim vasiyetim'' dediğini söyledi.
- "Babamı da al gel"
Yaşadığı derin üzüntüyü içine atan Özcan, olayı duyar duymaz madene koştuklarını belirtti.
Küçük bir göçük olduğunu sandıklarını, olay yerine varınca acı gerçeği gördüklerini dile getiren Özcan, "(ocak tamamen suya gömülmüş) dediler. Biz yine de hemen çıkacağını düşünüyorduk. Bekledik, çıkmadı. Hala bekliyoruz" dedi.
Oğlu Ömer Asaf'ın olayın henüz tam anlamıyla farkında olmadığını aktaran Fatma Özcan, babasının hala madende çalıştığını sanan küçük çocuğun, ''Anne, babamı almaya mı gidiyorsun? Babamı da al gel'' dediğini anlattı.
- "Bizim ocağı görseler, işin içinden çıkamazlar"
Fatma Özcan, şunları kaydetti:
"Soma'daki olaydan sonra 'ocağa denetimciler gelecek. Ocağın durumu belli değil. Büyük ihtimalle kapanabilir. Bizim ocağı görseler çok kötü. İşin içinden çıkılmaz' diyordu. 'Paramızı dikkatli harcayalım. Ocak kapatılabilir' demişti. Ocak denetlendi ama nasıl olduysa devam etti."
- "Ölürsem beni annemin babamın yanına koyun"
Özcan, eşinin, olaydan kısa bir süre önce çocuklarına bir tür vasiyette de bulunduğunu vurguladı. Çocukların, babalarına, televizyondan duydukları "Vasiyet" kelimesinin anlamını sorduğunu dile getiren Özcan, "Olaydan beş gün önce çocuklara vasiyetin anlamını açıklayan eşim, 'Ölürsem anne babamın yanına beni koyun. Bu, benim vasiyetim' demişti" diye konuştu.