Bitlis'te '5. Gençlik Buluşmaları Programı' Düzenlendi
Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonuna bağlı Doğu Anadolu Gençlik Kulüpleri Federasyonunun Bitlis'te geleneksel hale getirdiği, Gençlik Buluşmaları Programı'nın bu yıl 5.'si düzenlendi.
İl Kültür Merkezinde düzenlen programda konuşan, Doğu Anadolu Gençlik Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı Ensar Kaya, federasyonun, ülkenin yedi bölgesinde gençlik odaklı faaliyetler yürüten bir yapı olduğunu söyledi.
Ulusal ve yerel bazda gençliğe bir şeyler katmaya çalışan ve bunun için emek sarf eden bir oluşum içinde olduklarını ifade eden Kaya, sahada yaptıkları çalışmalarla gençliğe faydalı olmaya çalıştıklarını belirtti.
Bitlis Vali Yardımcısı ve Doğu Anadolu Gençlik Kulüpleri Federasyonu Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Salih Altun ise Anadolu topraklarında yaşamanın büyük bedel istediğini belirterek, "Bu toprağı kazıdığında her yerde ortaya bir medeniyet çıkıyor. O nedenle bu medeniyet toprağında yaşayan gençlik için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Programda AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise "Yeni Türkiye İnsan ve Medeniyet" konulu sunum yaptı.
Bitlis'in 13'ün üzerinde medeniyete ev sahipliği yaptığını ve İslam Medeniyeti'nin bütün ihtişamını insan estetiğiyle yansıtan bir şehir olduğunu kaydeden Külünk, şöyle konuştu:
"Yeryüzünde bugün mekanik bir medeniyet var. Her taraf betonlaşmaya mahkum olmuş. Bu medeniyetin ruhu yok. Çünkü betonlaşmaya mahkum kalan medeniyet o tarihi medeniyetin ruhunu yok etmiş. Bitlis'te, camilerde, tarihi yapıların arasında dolaşırken hissettiğin hal ile beton binaların yanından geçerken hissettiğin ruh arasında çok fark var. Birinde tarih var birinde eşyaları insanın ruhuyla şekillendiren bir anlayış. Bu şımarık binalarda komşuluk olur mu? Öyle bir yere geldik ki kapı komşun ölse, aç kalsa, ruhun duymayacak. Oysa bizim ruhumuzda camiye gelmediği zaman komşun tarafından niye gelmedin diye arayan bir ruh vardı."
İnsanlığın ana rahminin Ortadoğu coğrafyası olduğunu belirten Külünk, Ortadoğu'nun dünyanın merkez üssü olduğunu ifade etti.
Külünk, konuşmasına şöyle devam etti:
"İnsanlığın mana merkezi, ruh merkezi bu coğrafyadır. Bu coğrafya dünyanın merkez üssüdür. Bütün dinler, peygamberler insanlıkla Ortadoğu'da buluştu. Dünyanın merkezi olan bu coğrafya son yüzyılda ne halde. Arapları önce bizden kopardılar, sonra onları 10 parça ettiler. Kan, gözyaşı, diktatörlük, yoksulluk hepsi bu coğrafyada. Bu coğrafyada kardeşi kardeşe kırdırıp viski masasında kadeh kaldırdılar. Türkleri, Kürtleri böldüler. Balkanları kopardılar. Petrolümüzü, doğal gazımızı aldılar. Fabrikalarını petrolümüzle çevirdiler. Ürettiklerini, dönüp bize sattılar. Petrolümüzü, doğal gazımızı alıp zenginliğe dönüştürürken, bize ne bıraktılar? Türk, Kürt çatışması, yoksulluk, Saddamları, Esadları bıraktılar. Kendilerine ne ise zenginliği aldılar."
Kaynak: AA
Ulusal ve yerel bazda gençliğe bir şeyler katmaya çalışan ve bunun için emek sarf eden bir oluşum içinde olduklarını ifade eden Kaya, sahada yaptıkları çalışmalarla gençliğe faydalı olmaya çalıştıklarını belirtti.
Bitlis Vali Yardımcısı ve Doğu Anadolu Gençlik Kulüpleri Federasyonu Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Salih Altun ise Anadolu topraklarında yaşamanın büyük bedel istediğini belirterek, "Bu toprağı kazıdığında her yerde ortaya bir medeniyet çıkıyor. O nedenle bu medeniyet toprağında yaşayan gençlik için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Programda AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise "Yeni Türkiye İnsan ve Medeniyet" konulu sunum yaptı.
Bitlis'in 13'ün üzerinde medeniyete ev sahipliği yaptığını ve İslam Medeniyeti'nin bütün ihtişamını insan estetiğiyle yansıtan bir şehir olduğunu kaydeden Külünk, şöyle konuştu:
"Yeryüzünde bugün mekanik bir medeniyet var. Her taraf betonlaşmaya mahkum olmuş. Bu medeniyetin ruhu yok. Çünkü betonlaşmaya mahkum kalan medeniyet o tarihi medeniyetin ruhunu yok etmiş. Bitlis'te, camilerde, tarihi yapıların arasında dolaşırken hissettiğin hal ile beton binaların yanından geçerken hissettiğin ruh arasında çok fark var. Birinde tarih var birinde eşyaları insanın ruhuyla şekillendiren bir anlayış. Bu şımarık binalarda komşuluk olur mu? Öyle bir yere geldik ki kapı komşun ölse, aç kalsa, ruhun duymayacak. Oysa bizim ruhumuzda camiye gelmediği zaman komşun tarafından niye gelmedin diye arayan bir ruh vardı."
İnsanlığın ana rahminin Ortadoğu coğrafyası olduğunu belirten Külünk, Ortadoğu'nun dünyanın merkez üssü olduğunu ifade etti.
Külünk, konuşmasına şöyle devam etti:
"İnsanlığın mana merkezi, ruh merkezi bu coğrafyadır. Bu coğrafya dünyanın merkez üssüdür. Bütün dinler, peygamberler insanlıkla Ortadoğu'da buluştu. Dünyanın merkezi olan bu coğrafya son yüzyılda ne halde. Arapları önce bizden kopardılar, sonra onları 10 parça ettiler. Kan, gözyaşı, diktatörlük, yoksulluk hepsi bu coğrafyada. Bu coğrafyada kardeşi kardeşe kırdırıp viski masasında kadeh kaldırdılar. Türkleri, Kürtleri böldüler. Balkanları kopardılar. Petrolümüzü, doğal gazımızı aldılar. Fabrikalarını petrolümüzle çevirdiler. Ürettiklerini, dönüp bize sattılar. Petrolümüzü, doğal gazımızı alıp zenginliğe dönüştürürken, bize ne bıraktılar? Türk, Kürt çatışması, yoksulluk, Saddamları, Esadları bıraktılar. Kendilerine ne ise zenginliği aldılar."