Emekleri 37 Yıl Sonra Tekrar Kül Oldu
Bayat ilçesine bağlı Çukuröz köyünde 1977 yılında çıkan ve 17 evin kül olduğu yangında evini kaybeden Cemal Bircan, kendi imkanlarıyla yeniden yaptığı evini çıkan yangında tekrar kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.
İlçe merkezine yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan 130 haneli Çukuröz köyünde, 4 gün önce çıkan ve imam lojmanı ile köy konağı dahil 29 evin kullanılamaz hale geldiği yangında evlerini kaybeden aileler, akrabaları ve komşuları tarafından misafir ediliyor.
Yangında evini kaybeden iki çocuk babası Cemal Bircan da (50), eşiyle beraber komşusunun evinde kalıyor.
Köyde 1977 yılında çıkan ve 17 evin kullanılamaz hale geldiği yangında da evini kaybeden Bircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğundan bu yana köyünde yaşadığını anlattı.
Bircan, köyde bugüne kadar 3 kez yangın çıktığını dile getirerek, 37 yıl önce çıkan yangında da 17 evin yandığını belirtti.
Bu yangından sonra devlet tarafından evlerini kaybedenlere yeni ev yapılacağının söylediğini anlatan Bircan, "Önce köyün içerisine sonra da Bayat ilçe merkezine evlerin yapılacağı belirtildi. ancak evler yapılmadı. Devlet bize bugünkü gibi bir imkan sağlamamıştı. Evimiz yandığı için 3 ay boyunca çadırda, yaklaşık 2 yıl da bir komşumuzun evinde kalmıştım" diye konuştu.
O dönemde devletten hiçbir şekilde destek alamamaları üzerine aradan geçen zamanda kendi imkanlarıyla yeniden bir ev yaptığını vurgulayan Bircan, şunları kaydetti:
"O zamanlar babam ve kardeşlerimle aynı evde kalıyorduk ve komşumuza çok fazla yük olmayalım diye evi tamamlamadan inşaatta kalmaya başlamıştık. Bir yıl boyunca inşaat halindeki evde yaşadık. 37 yıl önce kendi imkanımızla yaptığımız ev, 4 gün önce çıkan yangında yine yandı ve yıkıldı."
- Camiden yapılan anonsla köylüleri uyardı
Bircan, cuma akşamı çıkan yangın esnasında kayınpederinin evinde olduğunu anlatarak, eve dönerken dumanları görmesi üzerine eve gitmeden camiye koşarak hoparlörden anons yaptığını söyledi.
Köy halkını anonsla uyararak yangını fark etmelerini sağladığını belirten Bircan, "Sonra herkes dışarı çıktı ve yangına müdahale etmeye çalıştılar" dedi.
Bircan, camiden çıkar çıkmaz evine koştuğunu ve eşini dışarı çıkardığına dikkati çekerek, köylülerle beraber canla başla çalışarak yangına müdahale ettiklerini kaydetti.
Yangından geriye sadece üzerindeki elbiselerinin kaldığını vurgulayan Bircan, alevler arasından sadece evin alt katında bulunan ahır kısmındaki inek ve katırı ile bir tane yatağı kurtarabildiğini belirtti.
- "Eşyalarımın yandığını görünce dünya başıma yıkıldı"
Bircan, başka hiçbir şey alamadan canlarını zor kurtardıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Buzdolabı ve çamaşır makinesini yeni almıştım. Daha borcunu bile bitiremedim. Evin deposunda 50 kilo arpa, 15 kilogram da buğday vardı, hepsi yandı gitti. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Evimin, eşyalarımın yandığını görünce dünya başıma yıkıldı. Kendimi alevlerin arasına atmak istedim ama köylüler beni engellemişler. Devlet baba bakarsa bakacak, yoksa yapacak birşeyim yok."
Diğer aile üyelerimin de durumunun olmadığını anlatan Bircan, Tosya'da ve Kastamonu'da okuyan iki çocuğunun ihtiyaçlarının öğretmenlerince karşılandığını söyledi.
"Tutacak hiçbir dalım yok" diyen Bircan, Çorum Valisi Ahmet Kara'nın köyü ziyareti sırasında, mağdur ailelere evlerinin yeniden yapılacağı sözünü verdiğini ve yeni ev yapılana kadar komşusunda kalmayı düşündüklerini kaydetti.
Kaynak: AA
Yangında evini kaybeden iki çocuk babası Cemal Bircan da (50), eşiyle beraber komşusunun evinde kalıyor.
Köyde 1977 yılında çıkan ve 17 evin kullanılamaz hale geldiği yangında da evini kaybeden Bircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğundan bu yana köyünde yaşadığını anlattı.
Bircan, köyde bugüne kadar 3 kez yangın çıktığını dile getirerek, 37 yıl önce çıkan yangında da 17 evin yandığını belirtti.
Bu yangından sonra devlet tarafından evlerini kaybedenlere yeni ev yapılacağının söylediğini anlatan Bircan, "Önce köyün içerisine sonra da Bayat ilçe merkezine evlerin yapılacağı belirtildi. ancak evler yapılmadı. Devlet bize bugünkü gibi bir imkan sağlamamıştı. Evimiz yandığı için 3 ay boyunca çadırda, yaklaşık 2 yıl da bir komşumuzun evinde kalmıştım" diye konuştu.
O dönemde devletten hiçbir şekilde destek alamamaları üzerine aradan geçen zamanda kendi imkanlarıyla yeniden bir ev yaptığını vurgulayan Bircan, şunları kaydetti:
"O zamanlar babam ve kardeşlerimle aynı evde kalıyorduk ve komşumuza çok fazla yük olmayalım diye evi tamamlamadan inşaatta kalmaya başlamıştık. Bir yıl boyunca inşaat halindeki evde yaşadık. 37 yıl önce kendi imkanımızla yaptığımız ev, 4 gün önce çıkan yangında yine yandı ve yıkıldı."
- Camiden yapılan anonsla köylüleri uyardı
Bircan, cuma akşamı çıkan yangın esnasında kayınpederinin evinde olduğunu anlatarak, eve dönerken dumanları görmesi üzerine eve gitmeden camiye koşarak hoparlörden anons yaptığını söyledi.
Köy halkını anonsla uyararak yangını fark etmelerini sağladığını belirten Bircan, "Sonra herkes dışarı çıktı ve yangına müdahale etmeye çalıştılar" dedi.
Bircan, camiden çıkar çıkmaz evine koştuğunu ve eşini dışarı çıkardığına dikkati çekerek, köylülerle beraber canla başla çalışarak yangına müdahale ettiklerini kaydetti.
Yangından geriye sadece üzerindeki elbiselerinin kaldığını vurgulayan Bircan, alevler arasından sadece evin alt katında bulunan ahır kısmındaki inek ve katırı ile bir tane yatağı kurtarabildiğini belirtti.
- "Eşyalarımın yandığını görünce dünya başıma yıkıldı"
Bircan, başka hiçbir şey alamadan canlarını zor kurtardıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Buzdolabı ve çamaşır makinesini yeni almıştım. Daha borcunu bile bitiremedim. Evin deposunda 50 kilo arpa, 15 kilogram da buğday vardı, hepsi yandı gitti. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Evimin, eşyalarımın yandığını görünce dünya başıma yıkıldı. Kendimi alevlerin arasına atmak istedim ama köylüler beni engellemişler. Devlet baba bakarsa bakacak, yoksa yapacak birşeyim yok."
Diğer aile üyelerimin de durumunun olmadığını anlatan Bircan, Tosya'da ve Kastamonu'da okuyan iki çocuğunun ihtiyaçlarının öğretmenlerince karşılandığını söyledi.
"Tutacak hiçbir dalım yok" diyen Bircan, Çorum Valisi Ahmet Kara'nın köyü ziyareti sırasında, mağdur ailelere evlerinin yeniden yapılacağı sözünü verdiğini ve yeni ev yapılana kadar komşusunda kalmayı düşündüklerini kaydetti.