'Çözüm Süreci Devam Etmeli'
Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkan Vekili Burhan Aksak, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olarak, çözüm sürecinin devam etmesinden yana olduklarını söyledi.
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere kente gelen Aksak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde tıkanma olmadığını belirterek, özellikle bu bölgede yaşanan olaylardan en fazla üyelerinin zarar gördüğünü dile getirdi.
Çözüm sürecinin devam etmesini istediklerini ifade eden Aksak, şöyle konuştu:
"3 milyon üyesiyle Türkiye'nin en büyük sivil örgütüyüz. Bu sürecin kesinlikle devam etmesini istiyoruz. Çünkü bu süreçten en büyük yarayı ve darbeyi alan esnaf teşkilatıdır. Yaşanan tüm olaylarda kepengimiz kapanıyor, arabalarımız tahrip ediliyor ve çocuklarımız dövülüyor. İnsanlarımız ekmek kazanamıyor. Yani bizi en çok zarar gören ve ezilen kesim olarak değerlendiriyorum. Bu sürece herkesin destek olması gerekiyor. Sivil toplum örgütleri olarak bu ülkemizi seviyoruz. Bu ülkenin dışında gidilecek barınacak başka bir ülke yok. Ülke olarak herkese kucak açtık. Herkesi getirdik ama bu ülkenin insanları olarak nereye gideriz? Gidecek bir yerimiz var mı? O halde birlikte yaşamamız gerekiyor."
Hiçbir zaman bu ülkenin bölünmesine ve parçalanmasına teşkilat olarak müsaade etmeyeceklerini belirten Aksak, yıllardır bu halkın beraber yaşadığını ve bundan sonra da birlikte yaşaması gerektiğini ifade etti.
Aksak, "Eğer bu gemi su alır ve batarsa hepimiz beraber batarız. Bunun artık Türk'ü, Çerkez'i, Laz'ı, Kürt'ü yok. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Şu anda burada yaşayan 7 dedemin ismini sayabilirim. Burada doğmuş ve yaşamış. Halen de yaşıyoruz. Bin yıldır biz buradayız. Onun için bu ülkede hepimiz beraberiz ve bir geminin içindeyiz" dedi.
Çözüm süreci konusunda ciddi bir hareketliliğin devam ettiğini vurgulayan Aksak, sürecin olumlu sonuçlanacağını inandığını kaydetti.
Burada BDP ve hükümete büyük görev düştüğünü anlatan Aksak, "Her iki tarafın da eksiklikleri olabilir 'Ama bir tarafta barışalım, bu işi bitirelim' diyorsun, bir taraftan da yol kesiyorsun. Vatandaşın aracını yakıyorsun. 'Bu partiye oy vermedin diye seni öldürüyorum' diyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne biçim demokrasidir. Eğer demokrasi bu ise bunun altından kalkma şansımız olmaz. Esnafı zorlayarak iş yerini tahrip etmek ve kepengi kapatmanın demokrasiyle ilgisi yok" diye konuştu.
Kaynak: AA
Çözüm sürecinin devam etmesini istediklerini ifade eden Aksak, şöyle konuştu:
"3 milyon üyesiyle Türkiye'nin en büyük sivil örgütüyüz. Bu sürecin kesinlikle devam etmesini istiyoruz. Çünkü bu süreçten en büyük yarayı ve darbeyi alan esnaf teşkilatıdır. Yaşanan tüm olaylarda kepengimiz kapanıyor, arabalarımız tahrip ediliyor ve çocuklarımız dövülüyor. İnsanlarımız ekmek kazanamıyor. Yani bizi en çok zarar gören ve ezilen kesim olarak değerlendiriyorum. Bu sürece herkesin destek olması gerekiyor. Sivil toplum örgütleri olarak bu ülkemizi seviyoruz. Bu ülkenin dışında gidilecek barınacak başka bir ülke yok. Ülke olarak herkese kucak açtık. Herkesi getirdik ama bu ülkenin insanları olarak nereye gideriz? Gidecek bir yerimiz var mı? O halde birlikte yaşamamız gerekiyor."
Hiçbir zaman bu ülkenin bölünmesine ve parçalanmasına teşkilat olarak müsaade etmeyeceklerini belirten Aksak, yıllardır bu halkın beraber yaşadığını ve bundan sonra da birlikte yaşaması gerektiğini ifade etti.
Aksak, "Eğer bu gemi su alır ve batarsa hepimiz beraber batarız. Bunun artık Türk'ü, Çerkez'i, Laz'ı, Kürt'ü yok. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Şu anda burada yaşayan 7 dedemin ismini sayabilirim. Burada doğmuş ve yaşamış. Halen de yaşıyoruz. Bin yıldır biz buradayız. Onun için bu ülkede hepimiz beraberiz ve bir geminin içindeyiz" dedi.
Çözüm süreci konusunda ciddi bir hareketliliğin devam ettiğini vurgulayan Aksak, sürecin olumlu sonuçlanacağını inandığını kaydetti.
Burada BDP ve hükümete büyük görev düştüğünü anlatan Aksak, "Her iki tarafın da eksiklikleri olabilir 'Ama bir tarafta barışalım, bu işi bitirelim' diyorsun, bir taraftan da yol kesiyorsun. Vatandaşın aracını yakıyorsun. 'Bu partiye oy vermedin diye seni öldürüyorum' diyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne biçim demokrasidir. Eğer demokrasi bu ise bunun altından kalkma şansımız olmaz. Esnafı zorlayarak iş yerini tahrip etmek ve kepengi kapatmanın demokrasiyle ilgisi yok" diye konuştu.