Mirasında gözü olanlara kötü haber!
Avukatlar, Poşetli Dede'nin parasının devlette kalması için savcılığa başvurdu: "Dilencilik parası miras kalamaz, devlet el koysun"
Konya'da bir grup avukat, 'Poşetli Dede' ve 'Garip' olarak tanınan 75 yaşındaki Mehmet Keleş'in, çevredekilerin verdiği paraları toplayıp iki kamu bankasına yatırdığı yaklaşık 1 milyon 500 bin liranın, 'dilencilikten elde edildiği için' kamuya kalması için Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaatta bulundu: "Poşetli Dede'nin parası bir miras değildir; sosyal yardımlaşma fonuna aktarılmalıdır!"
Yaptıkları müracaatla ilgili açıklama yapan avukat Bayram Koyuncu, yaşamını yitiren Mehmet Keleş'in yaklaşık 34 yıl Konya'da dilencilik yaparak geçimini sağladığını ve bunu da herkesin bildiğini kaydetti.
"DİLENCİLİK PARASI RUHSATSIZ SİLAH GİBİDİR MİRAS KALAMAZ"
Vefat ettikten sonra cenazesinin 2 gün morgda kalmasına rağmen kimsenin gelmediğini, basında bankada yüklü miktarda parası olduğu yazıldıktan sonra yakınlarının bir anda ortaya çıktığını söyleyen Koyuncu, "Yakınları Konya'da ilk açıklamalarında paranın Mevlana Vakfı'na bağışlanacağını söyledi. Ancak Çorum'a ulaştıklarında ise paranın yasal mirasçılar arasında paylaştırılacağını açıkladı. Konyalılar olarak bizi bu ciddi şekilde rahatsız etti" dedi.
Dilencilik yapan kişinin parasına devlet tarafından el konulduğunu hatırlatan Koyuncu, şöyle konuştu:
"Bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bir malın miras olarak kalabilmesi için kanunen engel durumları olmaması gerekir. Mesela kişinin ruhsatsız silahı mirasçılarına miras olarak kalamaz, çünkü bu suça konu bir materyaldir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 30'uncu maddesi dilencilik yapan kişiye öncelikle para cezası verilmesini, bu yolla elde edilen paraya da el konularak kamuya geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bununla ilgili olarak da mülki amir ve belediye encümeninin karar vereceğini bildiriyor. Ancak şu ana kadar hiç bir idari makamın paraya el koymak için girişimde bulunmadığını öğrendim. Bu da beni bir avukat ve Konyalı olarak gerçekten üzdü. Bu noktada bankadaki paraya tedbir konulması için Cumhuriyet Savcılığı ve gerekli işlemleri yapması için de Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na diğer avukat arkadaşlarımla birlikte başvuruda bulunarak girişimleri başlattık. Umarım ki sonuç alırız. Bu para da gerçek hak sahibi olan Konyalıların hizmetine verilir."
"DAYIM AYAKLI TÜRBEYDİ"
Poşetçi Dede lakaplı Mehmet Keleş'in yeğeni Hüseyin Yar ise Avukat Bayram Koyuncu'nun yaptığı başvuru'nun saçma olduğunu söyleyerek, dayısının dilenci olmadığını savundu.
Yar, "Benim dayımın dilendiğini gören bir kişi varsa çıksın konuşsun. Konya'da Poşetli Dede lakabı ile bilinirdi. Adliyede davası olan, dayıma poşet bağlar, dilek, adak tutardı.
Hastası olan ona bez bağlar dua ederdi. Önemli bir işi olanlar, dayıma dua ettirir, bunun karşılığında gönlünden geçtiği miktarda ona para verirlerdi. Benim dayım ayaklı bir türbeydi. Ona dilenci diyenler utansın" dedi.
Yaptıkları müracaatla ilgili açıklama yapan avukat Bayram Koyuncu, yaşamını yitiren Mehmet Keleş'in yaklaşık 34 yıl Konya'da dilencilik yaparak geçimini sağladığını ve bunu da herkesin bildiğini kaydetti.
"DİLENCİLİK PARASI RUHSATSIZ SİLAH GİBİDİR MİRAS KALAMAZ"
Vefat ettikten sonra cenazesinin 2 gün morgda kalmasına rağmen kimsenin gelmediğini, basında bankada yüklü miktarda parası olduğu yazıldıktan sonra yakınlarının bir anda ortaya çıktığını söyleyen Koyuncu, "Yakınları Konya'da ilk açıklamalarında paranın Mevlana Vakfı'na bağışlanacağını söyledi. Ancak Çorum'a ulaştıklarında ise paranın yasal mirasçılar arasında paylaştırılacağını açıkladı. Konyalılar olarak bizi bu ciddi şekilde rahatsız etti" dedi.
Dilencilik yapan kişinin parasına devlet tarafından el konulduğunu hatırlatan Koyuncu, şöyle konuştu:
"Bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bir malın miras olarak kalabilmesi için kanunen engel durumları olmaması gerekir. Mesela kişinin ruhsatsız silahı mirasçılarına miras olarak kalamaz, çünkü bu suça konu bir materyaldir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 30'uncu maddesi dilencilik yapan kişiye öncelikle para cezası verilmesini, bu yolla elde edilen paraya da el konularak kamuya geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bununla ilgili olarak da mülki amir ve belediye encümeninin karar vereceğini bildiriyor. Ancak şu ana kadar hiç bir idari makamın paraya el koymak için girişimde bulunmadığını öğrendim. Bu da beni bir avukat ve Konyalı olarak gerçekten üzdü. Bu noktada bankadaki paraya tedbir konulması için Cumhuriyet Savcılığı ve gerekli işlemleri yapması için de Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na diğer avukat arkadaşlarımla birlikte başvuruda bulunarak girişimleri başlattık. Umarım ki sonuç alırız. Bu para da gerçek hak sahibi olan Konyalıların hizmetine verilir."
"DAYIM AYAKLI TÜRBEYDİ"
Poşetçi Dede lakaplı Mehmet Keleş'in yeğeni Hüseyin Yar ise Avukat Bayram Koyuncu'nun yaptığı başvuru'nun saçma olduğunu söyleyerek, dayısının dilenci olmadığını savundu.
Yar, "Benim dayımın dilendiğini gören bir kişi varsa çıksın konuşsun. Konya'da Poşetli Dede lakabı ile bilinirdi. Adliyede davası olan, dayıma poşet bağlar, dilek, adak tutardı.
Hastası olan ona bez bağlar dua ederdi. Önemli bir işi olanlar, dayıma dua ettirir, bunun karşılığında gönlünden geçtiği miktarda ona para verirlerdi. Benim dayım ayaklı bir türbeydi. Ona dilenci diyenler utansın" dedi.