Bilecik'in 130 Yıllık Çömlekçi Köyü
Pazaryeri ilçesi Kınık köyünde, vatandaşların çoğu çömlek yapımıyla geçimini sağlıyor. Köyde çömlekçiliğin geçmişi 130 yıl öncesine kadar uzanıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Bulgaristan'dan gelen bazı kişilerce yaklaşık 150 yıl önce kurulan Kınık köyünde çömlekçilik, bölgenin toprağının buna uygun olması dolayısıyla 130 senedir yapılıyor.
Nüfusu 300 olan ve evlerinin, sokaklarının temizliğiyle dikkati çeken Kınık'ta, usta ellerde yoğrulup şekillendirilen toprak, vazo, biblo, testi gibi sanat eserlerine dönüştürülüyor.
Bulgaristan'dan göç eden bir usta tarafından başlatılan çömlekçilik, 15 atölyede sürdürülüyor.
Çömlek ustası Salim Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yaşında babasının yanında öğrendiği mesleğini, 1969'da gidip 1984'e kadar kaldığı Almanya'da porselen firmasında çalışarak geliştirdiğini söyledi.
Bir Alman iş adamının isteğiyle Vietnam'da 5 yıl çömlekçilik kursu verdiğini dile getiren Yaşar, şöyle konuştu:
"Türkiye'de sadece çömlekçilik değil, el sanatları yavaş yavaş bitiyor. Çömlekçiliğin ve el sanatlarının yaşatılması için elimden geleni yapıyorum. Çömlekçilik bitmez. 130 yıldan beri bunun bir geçmişi var, devam edip gidiyor ama fazla ilerleyemiyoruz. 2004'e kadar işlerimiz çok iyiydi. O zamanlar 80 olan atölye sayısı şimdi 15'e düştü. Gençler, çömlekçiliğe sosyal güvencesi olmadığı için önem vermiyor. 'Sigortalı bir işte çalışayım da ne olursa olsun, asgari ücret olsun' diyerek çömlekçilik yapmayıp göç ediyorlar. Köydeki nüfusun hepsi bu işi yapmasa bile çömlekçiliği bilir."
Yaşar, el sanatlarının yaşatılması için devletin bu işi yapanlara daha fazla destek vermesi gerektiğini anlattı.
İşçi bulmada zorlandıklarını vurgulayan Yaşar, "Ham maddeyi, köyümüze bir kilometre uzaklıktaki bir yerden temin ediyoruz. Tabii ham madde de sorun haline geldi. Ham maddenin çıktığı arazi için bir firma madencilik ruhsatı aldı ve çömlekçiliğin ham maddesi sıkıntıya düştü" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Nüfusu 300 olan ve evlerinin, sokaklarının temizliğiyle dikkati çeken Kınık'ta, usta ellerde yoğrulup şekillendirilen toprak, vazo, biblo, testi gibi sanat eserlerine dönüştürülüyor.
Bulgaristan'dan göç eden bir usta tarafından başlatılan çömlekçilik, 15 atölyede sürdürülüyor.
Çömlek ustası Salim Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yaşında babasının yanında öğrendiği mesleğini, 1969'da gidip 1984'e kadar kaldığı Almanya'da porselen firmasında çalışarak geliştirdiğini söyledi.
Bir Alman iş adamının isteğiyle Vietnam'da 5 yıl çömlekçilik kursu verdiğini dile getiren Yaşar, şöyle konuştu:
"Türkiye'de sadece çömlekçilik değil, el sanatları yavaş yavaş bitiyor. Çömlekçiliğin ve el sanatlarının yaşatılması için elimden geleni yapıyorum. Çömlekçilik bitmez. 130 yıldan beri bunun bir geçmişi var, devam edip gidiyor ama fazla ilerleyemiyoruz. 2004'e kadar işlerimiz çok iyiydi. O zamanlar 80 olan atölye sayısı şimdi 15'e düştü. Gençler, çömlekçiliğe sosyal güvencesi olmadığı için önem vermiyor. 'Sigortalı bir işte çalışayım da ne olursa olsun, asgari ücret olsun' diyerek çömlekçilik yapmayıp göç ediyorlar. Köydeki nüfusun hepsi bu işi yapmasa bile çömlekçiliği bilir."
Yaşar, el sanatlarının yaşatılması için devletin bu işi yapanlara daha fazla destek vermesi gerektiğini anlattı.
İşçi bulmada zorlandıklarını vurgulayan Yaşar, "Ham maddeyi, köyümüze bir kilometre uzaklıktaki bir yerden temin ediyoruz. Tabii ham madde de sorun haline geldi. Ham maddenin çıktığı arazi için bir firma madencilik ruhsatı aldı ve çömlekçiliğin ham maddesi sıkıntıya düştü" ifadesini kullandı.