Balıkesir Tabip Odasından Mers ve Ebola Açıklaması
Balıkesir Tabip Odası, MERS ve Ebola virüsleri hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı.
Odada düzenlenen toplantıda konuşan Enfeksiyon Hastalıkları (İntaniye) Uzmanı Dr. Zafer Ayhan, Balıkesir'de şimdiye kadar MERS ve Ebola virüslerine rastlanmadığını bildirdi.
MERS'in ilk olarak 2012 yılının nisan ayında Ürdün'de saptandığını belirten Ayhan, şunları kaydetti:
"Virüs, yoğun olarak Arabistan Yarımadası'ndaki ülkelerde görülüyor. Yarasa ve develerden kaynaklandığı düşünülen bu virüs, insandan insana solunum yoluyla bulaşıyor. Hac döneminde milyonlarca insanın yoğun bir şekilde aynı ortamda bulunması, bulaşmayı kolaylaştırıyor. Virüs, ülkemizden hac görevi için bu coğrafyaya gitmiş bulunan insanlarımızı da etkilemeye başlamıştır. Çoğu Arap 500'den fazla insanda hastalık tespit edilmiş, bunlardan 150'inde yaşam kaybı görülmüştür. Hastalık, virüsün alınmasından 9-12 gün sonra başlayan yüksek ateş, şiddetli öksürük ve solunum zorluğu, halsizlik, ishal ve benzeri şikayetlerle kendini göstermekte, hafif belirtilerle geçebildiği gibi, zatürre, solunum yetmezliği, böbrek ve kalp rahatsızlıklarıyla tanımlanan ölümcül sorunlara da yol açabilmektedir. Hastalık, solunum yoluyla ve insandan insana yakın temas halinde bulaşmakta ama özellikle şeker, kronik kalp ve böbrek rahatsızlığı gibi alt hastalığı bulunan yaşlı popülasyonu daha kolay etkilemektedir.
Ebola virüsü ise ilk olarak Kongo'da saptanmış ama daha sonra Afrika'nın batı ülkelerine yayılarak 9 bin 500 olguya ulaşmış ve ne yazık ki bunlardan 4 bin 600'ü yaşamını kaybetmiştir. Bu hastalık da yine bir virüs enfeksiyonu olup, yarasalardan, maymunlara, onlardan da insanlara bulaşıyor. Şimdilerde insandan insana bulaşmaktadır. 2-21 gün içinde bu mikrop, insan vücudundaki hücreleri etkileyip damarları ve pıhtılaşma sistemini bozmakta ve bunun sonucunda da kanamalarla ölümler oluşmaktadır."
Kaynak: AA
MERS'in ilk olarak 2012 yılının nisan ayında Ürdün'de saptandığını belirten Ayhan, şunları kaydetti:
"Virüs, yoğun olarak Arabistan Yarımadası'ndaki ülkelerde görülüyor. Yarasa ve develerden kaynaklandığı düşünülen bu virüs, insandan insana solunum yoluyla bulaşıyor. Hac döneminde milyonlarca insanın yoğun bir şekilde aynı ortamda bulunması, bulaşmayı kolaylaştırıyor. Virüs, ülkemizden hac görevi için bu coğrafyaya gitmiş bulunan insanlarımızı da etkilemeye başlamıştır. Çoğu Arap 500'den fazla insanda hastalık tespit edilmiş, bunlardan 150'inde yaşam kaybı görülmüştür. Hastalık, virüsün alınmasından 9-12 gün sonra başlayan yüksek ateş, şiddetli öksürük ve solunum zorluğu, halsizlik, ishal ve benzeri şikayetlerle kendini göstermekte, hafif belirtilerle geçebildiği gibi, zatürre, solunum yetmezliği, böbrek ve kalp rahatsızlıklarıyla tanımlanan ölümcül sorunlara da yol açabilmektedir. Hastalık, solunum yoluyla ve insandan insana yakın temas halinde bulaşmakta ama özellikle şeker, kronik kalp ve böbrek rahatsızlığı gibi alt hastalığı bulunan yaşlı popülasyonu daha kolay etkilemektedir.
Ebola virüsü ise ilk olarak Kongo'da saptanmış ama daha sonra Afrika'nın batı ülkelerine yayılarak 9 bin 500 olguya ulaşmış ve ne yazık ki bunlardan 4 bin 600'ü yaşamını kaybetmiştir. Bu hastalık da yine bir virüs enfeksiyonu olup, yarasalardan, maymunlara, onlardan da insanlara bulaşıyor. Şimdilerde insandan insana bulaşmaktadır. 2-21 gün içinde bu mikrop, insan vücudundaki hücreleri etkileyip damarları ve pıhtılaşma sistemini bozmakta ve bunun sonucunda da kanamalarla ölümler oluşmaktadır."