30 Kişinin Hayatını Kaybettiği Maden Faciasında Sanıklara Ceza Tepkisi

17 Mayıs 2010 günü TTK Karadon Müessesesi'nde yüklenici firmada çalışan 30 maden işçisi, galeri açma sırasında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybetti. Olayın ardından başlayan dava sürecinde Müessese Müdür Muavini Yusuf Ünlütürk, Yapı-Tek Sorumlusu Halim Köse, Dönemin Müessese Müdürü İsmail Güner, Ertekin Sayın, Vedat Küçükbükücü, İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Küçük, Murat Taşçı ve Proje Sorumlusu Kadir İpek sabah saatlerinde Zonguldak Adliyesi’ne geldi. 30 işçinin yakınları duruşma için adliyeye geldi. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, dosya incelendi ve araştırılacak başka husus bulunmadığından karar aşamasına geçildi.

23 SANIĞA BERAAT
Sanıklardan Taşkın Oruç, Ertekin Sayın ve Özcan Güneyoğlu’nun 30 kişinin taksirle ölümü ve 11 kişinin taksirle yaralanmasına sebep olma suçundan eylemde kusurları kesin olarak belirlenememiş olduğundan beraatine karar verildi

Sanıklar Ali İhsan Kekik, Bahri Yıldırım, Murat Taşçı, Vedat Küçükbükücü, Yusuf Kılıç, Ahmet Kaya Altınsoy, Ali Köktürk, Asım Çakır, Doğan Özçelik, Fuat Melih Yaban, Mehmet Kuduz, Yaşar Albayrak, Muharrem Kiraz, Şerafettin Akay, Koray Böcek, Köksal Bayraktar, Ahmet Eroğlu, Hasan Karakaş, Hayri Çınar, Ceyhun Girgin’in 30 kişinin taksirle ölümüne ve 11 kişinin taksirle yaralanmasına sebep olma suçundan yüklenen suç açısından faillerin kusurlarının bulunmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.

FİRMA SORUMLUSUNA 10 YIL CEZA
Sanıklar Halim Köse ve Kadir İpek’in, 30 kişinin taksirle ölümü ve 11 kişinin taksirle yaralanmasına sebep olma suçundan, eylemlerine uyan TCK’nın 85/2 maddesi gereği suçun işleniş biçimine, şahsi ve sosyal haline, olayın sonuçlarına, eylemde asli kusurlu olmalarına göre takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 62/1 maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.

Sanıkların, mahkumiyetine sebep olan iş kolunda, bu meslek ya da sanatın icrasında takdiren iki yıl süre ile yasaklanmasına karar verildi.

GÜNER’E 6 YIL 3 AY HAPİS
Dönemin Müessese Müdürü İsmail Güner hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki muhtemel etkileri dikkate alınarak, TCK’nın 62/1 maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi

Sanıkların, mahkumiyetine sebep olan iş kolunda, bu meslek ya da sanatın icrasında takdiren 1 yıl süre ile yasaklanmasına karar verildi.

Sanık Mustafa Küçük’e ise 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına 1 yıl süre ile mahkumiyetine sebep olan iş kolunda, bu meslek ya da sanatın icrasından takdiren yasaklanmasına karar verildi.

Sanık Yusuf Ünlütürk’ün 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.

Ünlütürk’e iş kolunda, bu meslek ya da sanatın icrasından takdiren 1 yıl süre ile yasaklanmasına karar verildi.

SANIKLARA YURT DIŞINA ÇIKMA YASAĞI
Sanıklar Halim Köse, Kadir İpek, İsmail Güner, Mustafa Küçük ve Yusuf Ünlütürk haklarında hükmolunan cezanın miktarı, eylemin niteliği, ölçülülük ilkesi dikkate alınarak CMK’nın 109/3-(a) maddesi gereğince yurt dışına çıkmama ve adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verildi.

“CEZA EN AZ 30 YIL OLSUN”
Aileler "Bir dilim baklava çalana 15 yıl hapis cezası verdiler" diye tepki göstererek verilen cezayı az buldu. Maden faciasında hayatını kaybeden 56 yaşındaki Hüseyin Arslan'ın kızı 26 yaşındaki Dilek Arslan da "Bu karardan kimse memnun değil. Temyize gidiyoruz. Aradan 5 sene geçmiş 10 yıl ceza kime yeter" diye tepki gösterdi.

Madenci ailelerinin avukatı Ünal Demirtaş da, uzun süren yargılamanın sonuna gelindiğini belirterek "Netice itibariyle sayın heyet kararını verdi. Vermiş olduğu kararlar yeterli bulunmadı. Biz üst sınırdan ceza verilmesini talep etmiştik. Özellikle bilinçli taksirden cezalandırılmalarını talep etmiştik. Maalesef sayın heyet bizim görüşümüzden farklı bir görüş tahsis etmiş oldu. Temyiz hakkını kullanacağız. Müvekkillerim davayı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götürmeyi düşünüyorlar" dedi.