Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Aksaray'da (2)

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Sivil, silahsız insanı gidip infaz ediyorsunuz, şehit ediyorsunuz. Bunun adı korkaklıktır. Bunlar her kimse, tetiği çeken de çektiren de ipi elinde olan da bunların hepsinden teker teker hesap soracağız, kim varsa bunların arkasında" dedi.

Akdoğan, partisinin Kültür Merkezi'nde düzenlenen Aksaray İl Danışma Meclisi Toplantısında, kurtuluş ve kefaret günü olan Muharrem ve Aşure ayının içinde bulunduklarını, bu ayda özellikle peygamberlerle ilgili önemli olaylar yaşandığını söyledi.

Bu ayda yüzyıllardır hala acısı yüreklerde hissedilen bir olayın da yaşandığını belirten Akdoğan, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edildiğini hatırlattı.
Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa'nın torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesinin yıl dönümünde bulunulduğunu dile getiren Akdoğan, şöyle konuştu:
"Biz o günden bu yana bu acıyı yüreğimizde hissediyoruz ama sadece acıyı yüreğimizde hissetmiyoruz. Bu bir anlayış bir zihniyet... O dönemde bir Hüseyni yol vardı. Bir de Yezidi yol. Hz. Hüseyin'i şehit edenler, iktidar hırsına kapılanlardı. Zulmü ve şiddeti mübah görenlerdi. Hz. Hüseyin'in mübarek başını kesip vücudunu atlara ezdirmişlerdi. Bugün o zihniyetin temsilcileri, Yasin Börü'yü binanın üstünden atıp başını ezip üzerinden araç geçiriyorlar. Bu, iki akımın, iki zihniyetin verdiği mücadeledir. AK Parti, sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kurulan ve devam eden bu büyük siyasi hareket, işte birinci yolun takipçisidir. Hüseyni olan yolun, adalet ve hakkaniyeti savunan anlayışın temsilcisidir. Bu süreçte AK Parti ailesi 12 yıldır gerçekten çok büyük fedakarlıkla azimle bu anlayışı devam ettirmeye çalışıyor."
Mazlumların yardımcısı ve mağdurların sığınacağı yer olarak herkese kucak açtıklarını vurgulayan Akdoğan, bu anlayışın tarihte ecdadın emaneti olduğunu, Osmanlı'nın da böyle yaptığını kaydetti.

Afrika'ya, Balkanlar'a, Afganistan'a, nereye gidilirse gidilsin ya Osmanlı'nın eserlerinin ya da yardım elinin görüldüğüne işaret eden Akdoğan, "Biz çok zengin bir ülke değiliz. 2023'te dünyanın 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz ama dünyada ilk üçe girdiğimiz bir konu var. O da insani yardım. Petrol kuyularımız yok ama vicdanımız ve ahlakımız var" diye konuştu.

Kobani bahanesiyle yapılan eylemler ve sonrasında yaşanan olaylardan bahseden Akdoğan, şöyle devam etti:
"Kobani olayını bahane etti örgüt. Kobani üzerinden nasıl toplumsal bir başkaldırı meydana getirebilirim, nasıl kitleyi sokağa dökerim, nasıl engellerim. Bir yandan asayiş olayları, şiddet olaylarının son bulması gerekiyordu. Tam tersine daha beterini yapmaya başladılar. Arkasından o karanlık el tekrar dolaştı. Bingöl'de polisimizi şehit etti. En son dün Yüksekova'da askerimizi şehit etti. Bu nasıl bir alçaklıktır. Sivil, silahsız insanı gidip infaz ediyorsunuz, şehit ediyorsunuz. Bunun adı korkaklıktır. Bunlar her kimse, tetiği çeken de çektiren de ipi elinde olan da bunların hepsinden teker teker hesap soracağız, kim varsa bunların arkasında."
- "Hakaretlerine göz yummayacağız"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, bölge halkını yalnız bırakmayacaklarına dikkat çekerek, "Çözüm sürecinin sahibi biziz. Ona önem veren biziz. Başlatan biziz ama süreç var diye bunların hakaretlerine göz yummayacağız. Gereken cevabı alacaklar. Süreç var diye bunların yol kesmelerine, iş makinesi yakmalarına göz yummayacağız. Bunların provokatif terör saldırılarına eyvallah etmeyeceğiz" diye konuştu.

Ne gerekiyorsa güvenlik tedbiri olarak hepsinin alınacağını, gereken bütün adımların atılacağını vurgulayan Akdoğan, önceliğin kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması olduğunu bildirdi.
Bu olmadıktan sonra hiçbir şey konuşulamayacağının altın çizen Akdoğan, "İnsanların yaşam hakkı ortadan kaldırılırsa en temel özgürlüğü yok edilirse onun üzerine hiçbir hak, özgürlük bina edemezsiniz" ifadesini kullandı.
- Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu
Akdoğan, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu ile ilgili tartışmalara da değinerek, hükümet hizmet ederken birilerinin laf ürettiğini söyledi.

Anamuhalefet partisi liderinin Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılmayacağını açıkladığını anımsatan Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanki milletin çok umurunda, dediğinin çok kıymeti var. Siz de gitmeyin çağrısı yapıyor. Boykot çağrısı yapıyor. Cumhuriyet Bayramı'nı boykot çağrısı yapmak ne anlam ifade ediyor? Arkadaş, siz ne bayram biliyorsunuz ne seyran. Ne dini bayramlarda birlik çağrısı yapıyorsunuz ne milli bayramlarda bir araya gelebiliyorsunuz. Nasıl bir muhalefet anlayışıdır? Suriye Türk uçağını düşürür, Türk hükümetini eleştirirsiniz. Biz Suriye uçağını düşürürüz, yine hükümeti eleştirirsiniz. Siz ne zaman ulusal çıkarlarınızı, milli menfaatlerinizi düşüneceksiniz? Ne zaman Türkiye'nin itibarını düşüneceksiniz? Ne imiş efendim. Resepsiyona gidenler kirlenirmiş. Sanatçılar, sporcular, onlara çağrı yapıyor. Kirlenmeyin. Böyle çarpık, habis bir anlayış olabilir mi? Bir yandan diyor ki; 'orası milletin alın teri ile yapılmıştır', öbür taraftan 'gitmeyin' çağrısı yapıyor. Evet, o bina milletin alın teri ile yapılmıştır ve milletin seçtiği cumhurbaşkanı orada oturacaktır. Siz isteseniz de istemeseniz de kıskansanız da çatlasanız da patlasanız da milletin seçtiği cumhurbaşkanı milletin alın teri ile yapılan o binada oturacaktır. Siz gelmeseniz de cumhur, cumhurun reisi ile Cumhuriyet Bayramı'nda buluşacaktır. Bir araya gelecektir."
Toplantıya Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, AK Parti Aksaray milletvekilleri Ali Rıza Alaboyun ve İlknur İnceöz, AK Parti İl Başkanı Fatih Yıldırıcı ile partililer katıldı.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, toplantının ardından Somuncu Baba Külliyesi'ni gezdi, ardından Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı'yı makamında ziyaret etti.
(Bitti)
Kaynak: AA