Kan Bağışı Yapmayan Bu Köprüden Geçemiyor
Artvinli İsmail Bilir, evine ulaşmak için 12 yıl önce yaptırdığı ve vatandaşların geçmesine bir ünite kan bağışında bulunma şartıyla izin verdiği asma köprüsü sayesinde bugüne kadar 150 ünite kan toplanmasını sağladı.
Merkeze bağlı Varlık köyünde yaşayan İsmail Bilir (70), AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir kamu kurumundan emekli olduğunu belirterek, 12 yıl önce evine giden tek yol olan tahta köprüyü sel alınca, kendi imkanlarıyla 51 metre uzunluğunda, 90 santimetre genişliğinde asma köprü yaptırdığını anlattı.
Köprünün 10 bin liraya malolduğunu dile getiren Bilir, kendisini Türk Kızılayı teşkilatına adadığını ifade ederek, bu nedenle asma köprüye "Kızılay Kan Merkezi" adını verdiğini kaydetti.
Bilir, Türk Kızılayı ve Türk bayraklarıyla donattığı köprünün her geçen gün ilgi görmeye başladığını dile getirerek, "12 yıldır köprüden geçmek isteyenlere, bir ünite kan bağışlama sözünü alarak izin veriyorum. Köyümüze gelen turistler köprünün giriş kapısındaki yazıyı okuyunca şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Yaptığım asma köprünün bu özelliğini duyan insanlar köyümüze gelip beni ziyaret ediyor" diye konuştu.
Köye olan ilginin bu köprü sayesinde oldukça arttığını dile getiren Bilir, bugüne kadar köprüden geçmek isteyen yaklaşık 150 kişinin Kızılay'a bir ünite kan vermesine vesile olduğunu söyledi.
Bilir, köprüden geçenlerden kan bağışı için söz aldığını anlatarak, vatandaşların daha sora Kızılay Kan Merkezine giderek bağışta bulunduğunu anlattı.
- Köprüye kameralı denetim
Köprüyü yaptıktan sonra köyde yaşayan sağlıklı herkesin düzenli olarak kan bağışında bulunmaya başladığını ifade eden Bilir, "Ben 18 yaşımda kan vermeye başladım. 47 yılda 76 ünite kan bağışında bulundum. Bir ünite kan 3 can kurtarıyor. Yaşım 65'i geçtiğinde kan bağışlayamayacağımı duyunca çok üzülmüştüm" şeklinde konuştu.
Bilir, 47 yıldır düzenli kan bağışladığı için Türk Kızılayı tarafından bir altın, iki gümüş ve bir bronz madalyayla ödüllendirildiğine işaret ederek, 6 çocuğunun hepsini kan bağışında bulunmaya alıştırdığını söyledi.
Kamera sistemi kurarak köprüden izinsiz geçmek isteyenleri evindeki bilgisayardan takip ettiğini vurgulayan Bilir, "Sonbahardan sonra çocuklarımın yanına İstanbul'a gidiyorum. Orada bile köprüyü bilgisayar üzerinden takip edebiliyorum. Ayrıca köprünün aydınlatılmasını sağladım. Hava kararınca köprüyü ışıklandırıyorum" dedi.
- Kan bağışlayanlara evinde çay ve yemek ikramı
Bilir'in eşi Mahriye Bilir ise kan bağışında bulunma sözü verip köprüden geçen ziyaretçilerine evinde çay ve yemek ikramında bulunduğunu söyledi.
Bilir, eşinin 65 yaşını doldurduğu için kan bağışında bulunamayacağından dolayı çok üzüldüğünü anlattı.
Köy Muhtarı Fatih Gültekin, köprü sayesinde köylerinin tanındığını ve her geçen gün köye gelen ziyaretçi sayısının arttığını ifade etti.
Köprüyü ziyaret edenlerden Yüksel Dağlaroğlu da köprünün isminden çok etkilendiğini, köprüyü görmek için ziyarete geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İsmail amcanın duyarlılığından dolayı kendisine teşekkür ederek, elinden öptüm. Köprü gerçekten çok ilginç, her tarafı Kızılay ve Türk bayraklarıyla donatılmış. Başlattığı kampanyayı çok daha anlamlı buldum. İlk işim şehir merkezine gidince Kızılay Kan Merkezi'ne kan bağışında bulunmak olacak. Çevremdeki sağlıklı herkesi de kan bağışında bulunmaları konusunda ikna edeceğim."
Kaynak: AA
Köprünün 10 bin liraya malolduğunu dile getiren Bilir, kendisini Türk Kızılayı teşkilatına adadığını ifade ederek, bu nedenle asma köprüye "Kızılay Kan Merkezi" adını verdiğini kaydetti.
Bilir, Türk Kızılayı ve Türk bayraklarıyla donattığı köprünün her geçen gün ilgi görmeye başladığını dile getirerek, "12 yıldır köprüden geçmek isteyenlere, bir ünite kan bağışlama sözünü alarak izin veriyorum. Köyümüze gelen turistler köprünün giriş kapısındaki yazıyı okuyunca şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Yaptığım asma köprünün bu özelliğini duyan insanlar köyümüze gelip beni ziyaret ediyor" diye konuştu.
Köye olan ilginin bu köprü sayesinde oldukça arttığını dile getiren Bilir, bugüne kadar köprüden geçmek isteyen yaklaşık 150 kişinin Kızılay'a bir ünite kan vermesine vesile olduğunu söyledi.
Bilir, köprüden geçenlerden kan bağışı için söz aldığını anlatarak, vatandaşların daha sora Kızılay Kan Merkezine giderek bağışta bulunduğunu anlattı.
- Köprüye kameralı denetim
Köprüyü yaptıktan sonra köyde yaşayan sağlıklı herkesin düzenli olarak kan bağışında bulunmaya başladığını ifade eden Bilir, "Ben 18 yaşımda kan vermeye başladım. 47 yılda 76 ünite kan bağışında bulundum. Bir ünite kan 3 can kurtarıyor. Yaşım 65'i geçtiğinde kan bağışlayamayacağımı duyunca çok üzülmüştüm" şeklinde konuştu.
Bilir, 47 yıldır düzenli kan bağışladığı için Türk Kızılayı tarafından bir altın, iki gümüş ve bir bronz madalyayla ödüllendirildiğine işaret ederek, 6 çocuğunun hepsini kan bağışında bulunmaya alıştırdığını söyledi.
Kamera sistemi kurarak köprüden izinsiz geçmek isteyenleri evindeki bilgisayardan takip ettiğini vurgulayan Bilir, "Sonbahardan sonra çocuklarımın yanına İstanbul'a gidiyorum. Orada bile köprüyü bilgisayar üzerinden takip edebiliyorum. Ayrıca köprünün aydınlatılmasını sağladım. Hava kararınca köprüyü ışıklandırıyorum" dedi.
- Kan bağışlayanlara evinde çay ve yemek ikramı
Bilir'in eşi Mahriye Bilir ise kan bağışında bulunma sözü verip köprüden geçen ziyaretçilerine evinde çay ve yemek ikramında bulunduğunu söyledi.
Bilir, eşinin 65 yaşını doldurduğu için kan bağışında bulunamayacağından dolayı çok üzüldüğünü anlattı.
Köy Muhtarı Fatih Gültekin, köprü sayesinde köylerinin tanındığını ve her geçen gün köye gelen ziyaretçi sayısının arttığını ifade etti.
Köprüyü ziyaret edenlerden Yüksel Dağlaroğlu da köprünün isminden çok etkilendiğini, köprüyü görmek için ziyarete geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İsmail amcanın duyarlılığından dolayı kendisine teşekkür ederek, elinden öptüm. Köprü gerçekten çok ilginç, her tarafı Kızılay ve Türk bayraklarıyla donatılmış. Başlattığı kampanyayı çok daha anlamlı buldum. İlk işim şehir merkezine gidince Kızılay Kan Merkezi'ne kan bağışında bulunmak olacak. Çevremdeki sağlıklı herkesi de kan bağışında bulunmaları konusunda ikna edeceğim."