''çözüm Süreci''ne Belgeseliyle Katkı Vermek İstiyor
Güneydoğu'da terör olaylarına tanık olan çocukların hikayesini anlatan "Küçük Kara Balıklar Güneydoğu'da Çocuk Olmak" adlı belgeselin yönetmeni Haluk Ünal, söz konusu eserle çözüm sürecine katkı sağlamak istediklerini söyledi.
Ünal, 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, çoğunluğu çekildiği için iptal edilen Ulusal Belgesel Film Yarışması'ndan çekilmeyen ve özel gösterimle sinema severlerle buluşan "Küçük Kara Balıklar Güneydoğu'da Çocuk Olmak" adlı belgeseli, AA muhabirine anlattı.
Batı yakasını Güneydoğu'ya taşımak amacıyla belgesel hazırladıklarını ifade eden Ünal, Güneydoğu'daki 30 yıllık süreci farklı yaş gruplarındaki çocukların gözünden anlattırdıklarını dile getirdi.
Kameralarını savaş çocuklarına, yani Türkiye'nin geleceğinin yüzde 50'sine tuttuklarını belirten Ünal, batının bununla göz göze gelmesini, onlarla tanışmasını istediklerini söyledi.
- "Belgesel, çözüm sürecini anlamayanları aydınlatacak"
Ünal, çözüm sürecinde yaşananlara değinerek, "Çözüm sürecine katkı sağlamak istiyoruz. Belgesel çözüm sürecini anlamayan birçok insanı aydınlatacak" dedi.
Altın Portakal kapsamında galası yapılan belgeseli izleyicilerin beğendiğini ifade eden Ünal, "Film, yolculuğunu tamamladığında amacımıza ulaşıp ulaşmadığımızı anlayacağız ama ilk aldığımız tepkiler oldukça olumlu oldu, bizi sevindirdi" diye konuştu.
Kobani'deki yaşananlar nedeniyle çözüm sürecinin askıya alınacağı yönündeki görüşlere katılmadıklarını, bölge insanının sürece çok sıcak baktığını vurgulayan Ünal, şunları söyledi:
"Bütün çözüm süreçleri, tarihte gördüğümüz bu tür yol kazalarından geçer. Ben, çok 'telaşa mahal yok' diye düşünüyorum. İyimserim bu konuda. Kobani'deki kardeşlerimiz, IŞİD tarafından tehdit ediliyor, yok ediliyor fakat şöyle bir faydası olduğunu düşünüyorum; Kobani'deki olaylarla çözüm sürecinin, Ortadoğu'ya ilişkin bütün algıların topyekun değiştiğini, değişeceğini ve yeni denklemin kurulacağı bir döneme girdik. O dönemin başındayız."
- Belgesel yarışmasının iptal edilmesi
Festival kapsamında yapılması planlanan "Ulusal Belgesel Yarışması"nın iptal edilmesini değerlendiren Ünal, bu durumu üzüntü verici olarak değerlendirdi.
51'inci yılını kutlayan festivalin önemli bir kadroyla yola çıktığını, sinema adına önemli etkinlikler yapıldığını anlatan Ünal, şöyle devam etti:
"Muhteşem bir içerik varken sadece belgesel konuşuldu, film, forum konuşulmadı. Ciddi bir yol kazası yaşandı. Her şeyi tartıştık, festival zedelendi, yara aldı ama marifet şudur; bütün bunlardan ciddi ders çıkarmak ve bunu gelecek yıl ve diğer bütün festivallerde yeni bir kazanıma dönüştürmek. Yoksa tartışmalar suya yazılır."
- "Festivale yarışmak için gelmedik"
Belgeselin yönetmenlerinden Ezel Akay da topluma mesaj vermek, sosyal bir sorumluluğu ortaya koymak için belgeseli çektiklerini, festivale de yarışmak için gelmediklerini vurguladı.
Sanat eserlerinin at yarışları gibi birbirleriyle yarıştırılmasını kötü bir gelenek olarak değerlendiren Akay, "Elmayı mı yoksa armutu mu daha çok seversin?' sorusu gibi bir şey bu. Biz festivalde olmaya geldik. Festivale seçilmiş olmak, bizim için başarı budur. Önemli olan bu filmin seyirciye ulaşması" diye konuştu.
Akay, Kobani'de yaşananların çözüm sürecini daha da hızlandıracağına inandığını dile getirdi.
Kaynak: AA
Batı yakasını Güneydoğu'ya taşımak amacıyla belgesel hazırladıklarını ifade eden Ünal, Güneydoğu'daki 30 yıllık süreci farklı yaş gruplarındaki çocukların gözünden anlattırdıklarını dile getirdi.
Kameralarını savaş çocuklarına, yani Türkiye'nin geleceğinin yüzde 50'sine tuttuklarını belirten Ünal, batının bununla göz göze gelmesini, onlarla tanışmasını istediklerini söyledi.
- "Belgesel, çözüm sürecini anlamayanları aydınlatacak"
Ünal, çözüm sürecinde yaşananlara değinerek, "Çözüm sürecine katkı sağlamak istiyoruz. Belgesel çözüm sürecini anlamayan birçok insanı aydınlatacak" dedi.
Altın Portakal kapsamında galası yapılan belgeseli izleyicilerin beğendiğini ifade eden Ünal, "Film, yolculuğunu tamamladığında amacımıza ulaşıp ulaşmadığımızı anlayacağız ama ilk aldığımız tepkiler oldukça olumlu oldu, bizi sevindirdi" diye konuştu.
Kobani'deki yaşananlar nedeniyle çözüm sürecinin askıya alınacağı yönündeki görüşlere katılmadıklarını, bölge insanının sürece çok sıcak baktığını vurgulayan Ünal, şunları söyledi:
"Bütün çözüm süreçleri, tarihte gördüğümüz bu tür yol kazalarından geçer. Ben, çok 'telaşa mahal yok' diye düşünüyorum. İyimserim bu konuda. Kobani'deki kardeşlerimiz, IŞİD tarafından tehdit ediliyor, yok ediliyor fakat şöyle bir faydası olduğunu düşünüyorum; Kobani'deki olaylarla çözüm sürecinin, Ortadoğu'ya ilişkin bütün algıların topyekun değiştiğini, değişeceğini ve yeni denklemin kurulacağı bir döneme girdik. O dönemin başındayız."
- Belgesel yarışmasının iptal edilmesi
Festival kapsamında yapılması planlanan "Ulusal Belgesel Yarışması"nın iptal edilmesini değerlendiren Ünal, bu durumu üzüntü verici olarak değerlendirdi.
51'inci yılını kutlayan festivalin önemli bir kadroyla yola çıktığını, sinema adına önemli etkinlikler yapıldığını anlatan Ünal, şöyle devam etti:
"Muhteşem bir içerik varken sadece belgesel konuşuldu, film, forum konuşulmadı. Ciddi bir yol kazası yaşandı. Her şeyi tartıştık, festival zedelendi, yara aldı ama marifet şudur; bütün bunlardan ciddi ders çıkarmak ve bunu gelecek yıl ve diğer bütün festivallerde yeni bir kazanıma dönüştürmek. Yoksa tartışmalar suya yazılır."
- "Festivale yarışmak için gelmedik"
Belgeselin yönetmenlerinden Ezel Akay da topluma mesaj vermek, sosyal bir sorumluluğu ortaya koymak için belgeseli çektiklerini, festivale de yarışmak için gelmediklerini vurguladı.
Sanat eserlerinin at yarışları gibi birbirleriyle yarıştırılmasını kötü bir gelenek olarak değerlendiren Akay, "Elmayı mı yoksa armutu mu daha çok seversin?' sorusu gibi bir şey bu. Biz festivalde olmaya geldik. Festivale seçilmiş olmak, bizim için başarı budur. Önemli olan bu filmin seyirciye ulaşması" diye konuştu.
Akay, Kobani'de yaşananların çözüm sürecini daha da hızlandıracağına inandığını dile getirdi.