'Yaşamaz' Denilen Hastanın Hayata Dönüşü
Konya'da ailesinde ani ölümlere neden olan ana atar damar yırtılması nedeniyle "yaşamaz" denilen Yunus Alagöz, risk alınarak gerçekleştirilen kapalı yöntem ameliyatla hayatta kaldı.
Yunus Alagöz (36), ani başlayan sırt ve göğüs ağrısı şikayetiyle arkadaşları tarafından hastaneye götürüldü. Bir süre sonra kendisinden geçen Alagöz, acil olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Ana atardamarında 20 santimetrelik yırtık tespit edilen Alagöz için çevresi "yaşamaz" dedi.
Doktorlara göre de her an kaybedilme ihtimali bulunan Alagöz'ün, damarın başladığı yer olan kalbin çıkışındaki hayati yapılar yırtılmanın yarattığı değişikliklerden etkilenebilirdi.
Her saniyenin kıymetli olduğu hasta için, hastanenin kalp ve damar cerrahisi öğretim üyesi Prof. Dr. Niyazi Görmüş ile kardiyoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Düzenli ortak hareket etti.
Durumu kritik olan Alagöz'e, 12 saat süren açık ameliyat yerine risk alınarak 2,5 saatte kapalı yöntem operasyon gerçekleştirildi.
Yoğun bakım sürecinin ardından Alagöz, sağlığına kavuştu.
- "Yaşayıp yaşamadığımı anlayamadım"
Başından geçenleri AA muhabiriyle paylaşan Yunus Alagöz, hastaneye götürülürken ölümün aklına geldiğini, sürekli Kelime-i Şehadet getirdiğini söyledi.
Hastaneye giriş yaptıktan sonra yaşananları hatırlamadığını dile getiren Alagöz, "Yoğun bakıma alındıktan sonra sanki gaipten sesler geliyordu. Yaşayıp yaşamadığımı anlayamadım. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Çevremdekiler hastaneden cenazemi alacaklarını düşünmüş. Doktorlar da pek iyimser konuşmamış. Çok şükür iyiyim" diye konuştu.
Alagöz, babası ile iki amcasının aynı rahatsızlıktan dolayı yaşamını yitirdiğini belirterek, doktorların müdahalesi sayesinde adeta yeniden hayata döndüğüne işaret etti.
- Yaşaması için operasyon şarttı
Prof. Dr. Düzenli, hastaneye getirildiğinde şuuru kapalı olduğu için hasta ile iletişim kuramadıklarını ifade etti.
Hastanın yaşaması için tespit edilen yırtığın acil olarak onarılması gerektiğini vurgulayan Düzenli, "Biz de vakit kaybetmedik. Süratle hastanın kasığından girilerek, başarılı şekilde stent yerleştirilip yırtık tamir edildi. Başarılı geçen işlem sonrası hastada kalıcı bir sorun kalmadı" dedi.
- "Bu tür hastalar genellikle ölüyor"
Prof. Dr. Görmüş ise yakınlarında ani ölümler olan hastada hastalığa ailesel yatkınlık olduğunu ifade etti.
Riskli bir ameliyatı başarılı çalışan bir ekiple gerçekleştirdiklerini anlatan Görmüş, şöyle devam etti:
"Hastamızın rahatsızlığı yüksek tansiyona bağlıydı. Yunus'un 20 gün yoğun bakım süreci oldu. Sıkıntılı bir süreç geçirdi. Operasyon sonrası bir hafta boyunca tansiyonu düşmediği için uyuttuk. Çünkü bu durum yeni bir yırtığa neden olabilirdi. Tansiyonu normali bulunca uyandırdık. Böbrek yetmezliği oluşmuştu, diyalize girdi. Bu tür vakalar çok zor hastalar olduğu için iyi bir ekip bakımı gerekiyor. Ameliyattan çıkma ihtimali çok düşük olan bu hastalar genellikle ya hastaneye gelmeden yolda ya da ameliyat sırasında kaybediliyor."
Kaynak: AA
Ana atardamarında 20 santimetrelik yırtık tespit edilen Alagöz için çevresi "yaşamaz" dedi.
Doktorlara göre de her an kaybedilme ihtimali bulunan Alagöz'ün, damarın başladığı yer olan kalbin çıkışındaki hayati yapılar yırtılmanın yarattığı değişikliklerden etkilenebilirdi.
Her saniyenin kıymetli olduğu hasta için, hastanenin kalp ve damar cerrahisi öğretim üyesi Prof. Dr. Niyazi Görmüş ile kardiyoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Düzenli ortak hareket etti.
Durumu kritik olan Alagöz'e, 12 saat süren açık ameliyat yerine risk alınarak 2,5 saatte kapalı yöntem operasyon gerçekleştirildi.
Yoğun bakım sürecinin ardından Alagöz, sağlığına kavuştu.
- "Yaşayıp yaşamadığımı anlayamadım"
Başından geçenleri AA muhabiriyle paylaşan Yunus Alagöz, hastaneye götürülürken ölümün aklına geldiğini, sürekli Kelime-i Şehadet getirdiğini söyledi.
Hastaneye giriş yaptıktan sonra yaşananları hatırlamadığını dile getiren Alagöz, "Yoğun bakıma alındıktan sonra sanki gaipten sesler geliyordu. Yaşayıp yaşamadığımı anlayamadım. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Çevremdekiler hastaneden cenazemi alacaklarını düşünmüş. Doktorlar da pek iyimser konuşmamış. Çok şükür iyiyim" diye konuştu.
Alagöz, babası ile iki amcasının aynı rahatsızlıktan dolayı yaşamını yitirdiğini belirterek, doktorların müdahalesi sayesinde adeta yeniden hayata döndüğüne işaret etti.
- Yaşaması için operasyon şarttı
Prof. Dr. Düzenli, hastaneye getirildiğinde şuuru kapalı olduğu için hasta ile iletişim kuramadıklarını ifade etti.
Hastanın yaşaması için tespit edilen yırtığın acil olarak onarılması gerektiğini vurgulayan Düzenli, "Biz de vakit kaybetmedik. Süratle hastanın kasığından girilerek, başarılı şekilde stent yerleştirilip yırtık tamir edildi. Başarılı geçen işlem sonrası hastada kalıcı bir sorun kalmadı" dedi.
- "Bu tür hastalar genellikle ölüyor"
Prof. Dr. Görmüş ise yakınlarında ani ölümler olan hastada hastalığa ailesel yatkınlık olduğunu ifade etti.
Riskli bir ameliyatı başarılı çalışan bir ekiple gerçekleştirdiklerini anlatan Görmüş, şöyle devam etti:
"Hastamızın rahatsızlığı yüksek tansiyona bağlıydı. Yunus'un 20 gün yoğun bakım süreci oldu. Sıkıntılı bir süreç geçirdi. Operasyon sonrası bir hafta boyunca tansiyonu düşmediği için uyuttuk. Çünkü bu durum yeni bir yırtığa neden olabilirdi. Tansiyonu normali bulunca uyandırdık. Böbrek yetmezliği oluşmuştu, diyalize girdi. Bu tür vakalar çok zor hastalar olduğu için iyi bir ekip bakımı gerekiyor. Ameliyattan çıkma ihtimali çok düşük olan bu hastalar genellikle ya hastaneye gelmeden yolda ya da ameliyat sırasında kaybediliyor."