46 Yıl Sonra Aynı Sahnede Buluştular

46 yıl önce 1968-1969 sezonunda “Kelebek Okulu” ve “Bir Kavuk Devrildi” adlı oyunda çocuk oyuncuyken aynı sahneyi paylaşan Perihan Savaş ile tiyatronun yönetimini üstlenen Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, tiyatroya yeni yazar ve metinlerin kazandırılmasını hedefleyen çalışmalarının olduğunu söyledi

Şehir Tiyatroları yönetimi, 2014-2015 sezonuna ait repertuarı ve çalışmalarını düzenlenen basın toplantısı ile duyurdu. İstanbul Harbiye’deki Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenen basın toplantısında 2013-2014 sezonundan devam edecek oyunların yanı sıra Çürük Temel, Lillian, Cibali Karakolu, Kerbela, On İki Öfkeli Adam, Komşum Hitler, Terzi, Sırça Hayvan Koleksiyonu adlı yeni oyunların seyircisini beklediği belirtildi. Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu ile Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu Üyesi Perihan Savaş’ın da aralarında olduğu çok sayıda tiyatrocu, basın toplantısında hazır bulundu.

46 yıl önce 1968-1969 sezonunda “Kelebek Okulu” ve “Bir Kavuk Devrildi” adlı oyunda çocuk oyuncuyken aynı sahneyi paylaştığı Perihan Savaş ile tiyatronun yönetimini üstlenen Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, tiyatroya yeni yazar ve metinlerin kazandırılmasını hedefleyen çalışmalarının olduğunu söyleyerek, “Alternatif tiyatrolarla şehir tiyatrolarını buluşturan bir festival, tiyatromuza yeni yazar ve metinlerin kazandırılmasını hedefleyen çalışmalarımız var. Bu konuya çok ciddi bakıyoruz. Genç yazarlara kapımızı, yüreğimizi, beynimizi açıyoruz. Kerem Yılmazer Sahnesi’ni 100. yıl Darül Bedai Atölyesi adı altında bir eğitim merkezi haline getiriyoruz. Bu da ülkemizde ilk kez yapılacak. Kasım ayında hayata geçecek olan bu okulla çağdaş gösteri merkezi ve çocuk eğitim birimi aynı çatı altında buluşacak. Bunun yanısıra yetişkinlere ve lise öğrencilerine yönelik eğitim çalışmaları ileri eğitim başlığı altında gerçekleştirilecek. Workshoplarla tiyatromuzun genç yüzü desteklenmiş olacak. Diğer sahnelerimiz gibi İtalyan sahne formatında olan Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nin meydan sahnesine dönüştürülerek yenilenmesi projelerimiz arasında. Klasikleşmiş sahneleme anlayışının ötesine geçerek gelenekselden moderne, klasik sahne yapısının sınırlarını aşan özgün projelere alan oluşturmak hedeflerimiz arasındadır” dedi.

Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu Üyesi Perihan Savaş ise, “Her zaman çocukken bu alanda koşturup oyun oynarken hep merak etmiştim genel sanat yönetmenliği nedir diye. Şimdi benim çocukluk arkadaşım, kısa pantolonlu sevgili Erhan ile birlikte, Erhan’ın orada olması beni çok heyecanlandırdı. Onun yanında olmak benim için çok büyük onur ve mutluluk. 6 yaşında sahnede heyecandan kaçırdım. Yanımda Emel Mesci vardı. O aslında burada olacaktı ki. Emel abla, Emel abla, Emel abla tut, tut, tut derken gitti zaten. O yüzden benim böyle bir vukuatım vardı. Bunu da hep söyler arkadaşlarım” şeklinde konuştu.

Şehir Tiyatroları’nın kapanması ile ilgili soruya Erhan Yazıcıoğlu, “Biz oldukça masraflı bir kurumuz. Bu masrafa karşılık gişemizden gelen o küçük bilet fiyatlarıyla bu bütçenin yürümeyeceği bir gerçek. Bu bütçeyi sonuna kadar bize açan insanların bizi kapatma duygusuyla donatması mümkün değil O yüzden en azından böyle bir açıklık varken bu korkuyu gerçekten yaşamıyoruz” cevabını verdi.

Basın toplantısının sonunda İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, yapılamayanları yapmak için çalıştığını ifade etti.

Yazıcıoğlu, “Şehir Tiyatroları 100 yaşında, ben de bu 100’ün yarısında görev almış en eskilerden biri olarak büyük bir gururla, onurla burada duruyorum. Yapılamayanları yapmak için çalışıyorum. Son 10 yılda durağan bir döneme girmişti Şehir Tiyatrosu, seyircisinde bazı kayıplar olmuştu. O kayıpları yerine koyacağız. Fazlasıyla gelecek. Küsen gençleri getireceğiz. Küsen gerçek tiyatro seyircisini tekrar sahnelerimize dolduracağız. Olağanüstü güzel oyunlarla çıkıyoruz. Her oyuna büyük ilgi olacağını düşünüyorum. Hani bir anne baba nasıl çocuklarını birbirinden ayıramazsa, bende onları birbirinden ayıramıyorum. Hangisi daha parlak, hangisi daha zayıf diyemem, hepsi çok kuvvetli, hepsi çok güzel. Hepsi iyi kadrolara sahip. Perdelerimizi dünyadaki ünlü yönetmenlere de açıyoruz. Onlara oyun koyduruyoruz. Buradaki yönetmenliğe hevesli tüm gençleri o ünlülerin, o iyi yönetmenlerin yanına vereceğiz. Onlar da bir nevi eğitim alacaklar. Böylesine dopdolu bir iki yıl geçirmeyi vaad ediyorum” şeklinde konuştu.