Tbb Başkanı Feyzioğlu Açıklaması
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin olarak, "Özel görevli mahkemeleri kapatmadığımız, çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, Yargıtay’a ve mahkemelere ‘bu davalara yeniden bakacaksın’ şeklide mutlak bir kanun hükmü ile yasama emri getirmediğiniz takdirde çözüm olmayacaktır, mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır.
Biz çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız" dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Silivri Cezaevi’nde Ergenekon davasından ceza alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, gazeteci Tuncay Özkan, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ile görüştü.
Görüşmeler sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, Ergenekon ve Balyoz davaları için yeniden yargılanmayı öngören formüllerini anlattı.
Hükümetin en yetkili ağızlarının TSK’ya kumpas kurulduğunu söylediğini hatırlatan Feyzioğlu, “Bizim bunu görmezden gelmemiz mümkün değil. ‘Bunu duyma’ diyenlere bir çift sözüm var. Kendinizi bir gün bir odaya kilitleyin ve bakın ne hissediyorsunuz. Bizim yaklaşımımız bir dava ya da kişi ile sınırlı değil. TBB’nin görevi hukukun üstünlüğü ve insan haklarını korumaktır. Bu çerçevede elimizde cayır cayır yanan sorun şudur. Temmuz 2012’de özel görevli mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken, aynı anda dünya hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir büyük yanlışlık yapıldı. Bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirinceye kadar çalışmalarına karar verildi.
Bu geçici 2. Madde değişikliği sebebiyle bugün Türkiye’de ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmakta. Biz geçici 2. Madde olmasaydı noktasından yola çıkarak bir yasama çözümü ve ardından da yargının yine kendi onurunu temizleyeceği bir formül ileri sürüyoruz” dedi.
TBB’nin çözüm formülünü de anlatan Feyzioğlu, “Geçici 2. Madde kaldırılmasıyla özel görevli mahkemeler tamamen kapatılacaktır. Şu an özel görevli mahkemelerce verilmiş ve Yargıtay’da görülmekte olan kesinleşmemiş davaların bir kanun hükmüyle bozulması ve yeniden yargılanması sağlanacaktır. Kesinleşmiş olan davalarda da yeniden yargılanma yolu açılmaktadır” şeklinde konuştu.
Gazetelerde yer alan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun formülünü de değerlendiren Feyzioğlu, “Sayın Kanadoğlu 310. Maddeden bahsetti. İyi niyetinden şüphem yok. Biraz önce İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Bilgin Balanlı ile görüştüm. ‘310. Madde formülü ile bizi celladımızın insafına mı terk etmek istiyorlar’ diye cevapladılar. Özel görevli mahkemeleri kapatmadığımız, çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, Yargıtay’a ve mahkemelere ‘bu davalara yeniden bakacaksın’ şeklide mutlak bir kanun hükmü ile yasama emri getirmediğiniz takdirde çözüm olmayacaktır, mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır. Biz çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız” diye konuştu.
Hükümetin gündeminde bir af olmadığını da söyleyen Feyzioğlu, “Bir kere suçsuz olduğunu haykıran insanlar af değil adil yargılanma ve beraat istemekte. Öte yandan siyasi iktidarda defalarca bir affın asla söz konusu olmayacağını ifade etmiş durumda. 3 seçime birden girdiğimiz bir yılda affı beklemek siyaseten gerçekçi değil. Af bir seçenek olmaktan çıktığında geriye bu işi yargı yoluyla temizlemekten başka bir çözüm kalmıyor. Özel görevli mahkemelerin kaldırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu Ergenekon, Balyoz, Şike veya başka bir davaya özel değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan tüm insanlar içindir” ifadelerini kullandı.
Metin Feyzioğlu, İlker Başbuğ ile görüşmesinden de bahsederek, “Sayın Başbuğ ve konuştuğum diğer dostlar şunu söylüyorlar. ‘Biz bu hükümlerin zaten hukuka aykırı olduğunu zaten masum olduğumuzu biliyoruz. Ama ne yetkili ağızlardan TSK’ya anılan davalarla kumpas kurulduğu ifade edildiğine göre hükümlerin şekli meşruiyeti dahi kalmamıştır’ diyorlar. Gerçekten şu an bu davalarda ‘acaba hakikaten yargılanıyor mu’ diye düşünen yurttaşlar dahi ülkenin en yetkili kişilerinin açıklamaları ile yeniden yargılanma yapılması noktasına gelmiştir. Bu güne kadar niye söylemediler. Bugüne kadar söylememiş olmalarını zaten hep birlikte eleştirmedik mi. Bugün eğer bunu söylüyorlarsa hadi gelin bunu birlikte çözelim diyoruz” dedi.
TBB Başkanı Feyzioğlu, “Tahliyeler ne kadar sürer” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Kanunla tutukluluğa son vermek gibi açık bir düzenleme yapılması mümkün görülmüyor. Yine yargı kararı ile tahliye sağlamak lazım. Bugün dahi tutuklulukta azami süre uzundur. Yasama organı tutuklulukla azami süreyi 2 yılda sınırlayan bir düzenleme yaptığı anda zaten yargının bunu tespit edip tahliye kararı vermesi kaçınılmaz olacaktır. Yeniden yargılama başladığında ise yeniden yargılamaya başlananlar zaten artık hükümlü sıfatları ortadan kalkacağı için yine mahkemelerin tahliye kararı vermesi mümkündür. Bugünkü mevzuatta da izin vardır yeter ki yeniden yargılamayı yeniden açabilelim. Uygulamada zorunlu bir tutuklama olarak anlaşılan CMK’nın katalog suçlar maddesini kaldırılmasını istiyoruz. Yine TBB’nin en önemli önerilerinde birisi de gerekçesiz tutuklama ve gerekçesiz mahkumiyet kararları sebebiyle AİHM tarafından verilen tazminat kararlarının bu keyfiliği yapan hakimlere rücuen tahsili için dönülmelidir. Bu yapıldığı takdirde Türkiye’de bütün hakimler insan haklarına saygılı olmak için birbirleriyle yarış edeceklerdir”.
Feyzioğlu, cezaevinde görüştüğü İlker Başbuğ ve tutulu diğer kişilerin TBB’nin formülünün işleyeceği düşüncesinde olduklarını belirterek, “Peşine düşülmesi gerektiğini söylüyorlar. ‘Evet yolsuzluk soruşturması sonuna kadar devam etsin, sakın birileri bizi yolsuzluk soruşturması yapılıyor diye burada unutmaya ya da takasa kalkmasın’ dediler” ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, "tahliyeler ne zaman olacak" sorusuna ise alınan cezalara atıfta bulunarak, "Herhalde 20 yıldan 30 yıldan önce" karşılığını verdi.
Kaynak: İHA
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Silivri Cezaevi’nde Ergenekon davasından ceza alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, gazeteci Tuncay Özkan, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ile görüştü.
Görüşmeler sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, Ergenekon ve Balyoz davaları için yeniden yargılanmayı öngören formüllerini anlattı.
Hükümetin en yetkili ağızlarının TSK’ya kumpas kurulduğunu söylediğini hatırlatan Feyzioğlu, “Bizim bunu görmezden gelmemiz mümkün değil. ‘Bunu duyma’ diyenlere bir çift sözüm var. Kendinizi bir gün bir odaya kilitleyin ve bakın ne hissediyorsunuz. Bizim yaklaşımımız bir dava ya da kişi ile sınırlı değil. TBB’nin görevi hukukun üstünlüğü ve insan haklarını korumaktır. Bu çerçevede elimizde cayır cayır yanan sorun şudur. Temmuz 2012’de özel görevli mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken, aynı anda dünya hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir büyük yanlışlık yapıldı. Bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirinceye kadar çalışmalarına karar verildi.
Bu geçici 2. Madde değişikliği sebebiyle bugün Türkiye’de ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmakta. Biz geçici 2. Madde olmasaydı noktasından yola çıkarak bir yasama çözümü ve ardından da yargının yine kendi onurunu temizleyeceği bir formül ileri sürüyoruz” dedi.
TBB’nin çözüm formülünü de anlatan Feyzioğlu, “Geçici 2. Madde kaldırılmasıyla özel görevli mahkemeler tamamen kapatılacaktır. Şu an özel görevli mahkemelerce verilmiş ve Yargıtay’da görülmekte olan kesinleşmemiş davaların bir kanun hükmüyle bozulması ve yeniden yargılanması sağlanacaktır. Kesinleşmiş olan davalarda da yeniden yargılanma yolu açılmaktadır” şeklinde konuştu.
Gazetelerde yer alan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun formülünü de değerlendiren Feyzioğlu, “Sayın Kanadoğlu 310. Maddeden bahsetti. İyi niyetinden şüphem yok. Biraz önce İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Bilgin Balanlı ile görüştüm. ‘310. Madde formülü ile bizi celladımızın insafına mı terk etmek istiyorlar’ diye cevapladılar. Özel görevli mahkemeleri kapatmadığımız, çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, Yargıtay’a ve mahkemelere ‘bu davalara yeniden bakacaksın’ şeklide mutlak bir kanun hükmü ile yasama emri getirmediğiniz takdirde çözüm olmayacaktır, mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır. Biz çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız” diye konuştu.
Hükümetin gündeminde bir af olmadığını da söyleyen Feyzioğlu, “Bir kere suçsuz olduğunu haykıran insanlar af değil adil yargılanma ve beraat istemekte. Öte yandan siyasi iktidarda defalarca bir affın asla söz konusu olmayacağını ifade etmiş durumda. 3 seçime birden girdiğimiz bir yılda affı beklemek siyaseten gerçekçi değil. Af bir seçenek olmaktan çıktığında geriye bu işi yargı yoluyla temizlemekten başka bir çözüm kalmıyor. Özel görevli mahkemelerin kaldırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu Ergenekon, Balyoz, Şike veya başka bir davaya özel değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan tüm insanlar içindir” ifadelerini kullandı.
Metin Feyzioğlu, İlker Başbuğ ile görüşmesinden de bahsederek, “Sayın Başbuğ ve konuştuğum diğer dostlar şunu söylüyorlar. ‘Biz bu hükümlerin zaten hukuka aykırı olduğunu zaten masum olduğumuzu biliyoruz. Ama ne yetkili ağızlardan TSK’ya anılan davalarla kumpas kurulduğu ifade edildiğine göre hükümlerin şekli meşruiyeti dahi kalmamıştır’ diyorlar. Gerçekten şu an bu davalarda ‘acaba hakikaten yargılanıyor mu’ diye düşünen yurttaşlar dahi ülkenin en yetkili kişilerinin açıklamaları ile yeniden yargılanma yapılması noktasına gelmiştir. Bu güne kadar niye söylemediler. Bugüne kadar söylememiş olmalarını zaten hep birlikte eleştirmedik mi. Bugün eğer bunu söylüyorlarsa hadi gelin bunu birlikte çözelim diyoruz” dedi.
TBB Başkanı Feyzioğlu, “Tahliyeler ne kadar sürer” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Kanunla tutukluluğa son vermek gibi açık bir düzenleme yapılması mümkün görülmüyor. Yine yargı kararı ile tahliye sağlamak lazım. Bugün dahi tutuklulukta azami süre uzundur. Yasama organı tutuklulukla azami süreyi 2 yılda sınırlayan bir düzenleme yaptığı anda zaten yargının bunu tespit edip tahliye kararı vermesi kaçınılmaz olacaktır. Yeniden yargılama başladığında ise yeniden yargılamaya başlananlar zaten artık hükümlü sıfatları ortadan kalkacağı için yine mahkemelerin tahliye kararı vermesi mümkündür. Bugünkü mevzuatta da izin vardır yeter ki yeniden yargılamayı yeniden açabilelim. Uygulamada zorunlu bir tutuklama olarak anlaşılan CMK’nın katalog suçlar maddesini kaldırılmasını istiyoruz. Yine TBB’nin en önemli önerilerinde birisi de gerekçesiz tutuklama ve gerekçesiz mahkumiyet kararları sebebiyle AİHM tarafından verilen tazminat kararlarının bu keyfiliği yapan hakimlere rücuen tahsili için dönülmelidir. Bu yapıldığı takdirde Türkiye’de bütün hakimler insan haklarına saygılı olmak için birbirleriyle yarış edeceklerdir”.
Feyzioğlu, cezaevinde görüştüğü İlker Başbuğ ve tutulu diğer kişilerin TBB’nin formülünün işleyeceği düşüncesinde olduklarını belirterek, “Peşine düşülmesi gerektiğini söylüyorlar. ‘Evet yolsuzluk soruşturması sonuna kadar devam etsin, sakın birileri bizi yolsuzluk soruşturması yapılıyor diye burada unutmaya ya da takasa kalkmasın’ dediler” ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, "tahliyeler ne zaman olacak" sorusuna ise alınan cezalara atıfta bulunarak, "Herhalde 20 yıldan 30 yıldan önce" karşılığını verdi.