Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak bir düzenleme için biz her türlü katkıyı veririz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Atisan Sanayi Sitesi'ni ziyaret ederek, iş adamlarıyla görüştü.
Her alanda marka yaratılması ve bu markaların kalitesiyle dünyaya kabul ettirilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yapılan üretimin de bütün siyasi partilerce desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Bu desteğin, siyasetin ortak paydası olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kim üretecek? Sanayici. Nasıl üretecek? Üniversite ile işbirliği yapacak. Bunu yaptığınız zaman zaten katma değeri yüksek ürün üretmiş oluyorsunuz. O zaman dünyada sizin de sesiniz çıkmış oluyor, ürettiğiniz ürünler kabul görmüş oluyor" diye konuştu.
İşadamlarının otobüs üretimleri hakkında bilgi verdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, İstanbul için Hollanda'dan alınan metrobüsleri eleştirdi.
Metrobüslerin tanesine bir milyon 200 bin avro verildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Oysa Türkiye Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi. Yunanistan'daki otobüslerin yüzde 42'si Türkiye'den alınıyor. Biz üretim yapıyoruz, iyi de neden Hollanda'dan alıyoruz. Sorun şu, kendi ürünümüze henüz daha yeteri kadar güvenmiyoruz, birinci neden bu. Oysa güveneceğiz. İkincisi de şu, onu da kabul etmek gerekiyor. Bu uluslararası ilişkilerde günün olayıdır, ona girmiş olayım, bu rüşvet mekanizması malesef. Bir de böyle bir olay var. Bürokrasinin kendisine, siyasetçiyle beraber pay çıkarmasıdır bu ihalelerden. Oysa biz üretebiliriz, ürettiğimizi kullanabilir, dünyaya satabiliriz, kabul ettirebiliriz. Türkiye'nin bu gücü, potansiyeli, kapasitesi var."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin cam ve petro kimya sanayisinde geldiği noktaları överken, nükleer enerji konusuna da değindi. Bu enerji türüne karşı olmadıklarını ve Türkiye'nin nükleer teknolojiyi öğrenmek zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Gelin şu sözleşmeyi 'teknolojiyi de öğreneceğimiz şekilde yapalım' dedik kabul ettiremedik. Her şeyi yabancılar gelip yapacak. Teknolojiyi öğreneceğiz. Sonra biz elektrik alacağız. İyi de dışardan alsaydınız elektriği, niye nükleer santrali Türkiye'ye yapıyorsunuz ki. Teknolojiyi öğrenmek zorundayız. Endişeniz olmasın, biz kendi ürünümüzü her ortamda savunacağız. Sanayicimizin arkasında olacağız, önünde engel varsa o engeli de kaldıracağız. İyi düzenlemeler gelse bizim başımızın üstüne ama o iyi düzenlemelerin arasına öyle düzenlemeler koyuyorlar ki biz ona itiraz ediyoruz. İtiraz edince de gelip size 'CHP karşı çıktı' diye şikayet ediyorlar. Bizim karşı çıktığımız başka bir şey. Örnek verdim nükleer santral. Dilimizde tüy bitti, bunu yapalım ama teknolojiyi bizim mühendis öğrenebilmeli. Bu ülkenin yaranına olan hiçbir şeye karşı değiliz, eğer bu ülkenin sanayicisi üretecekse biz onun yanında duracağız."
Sanayicilerle 76 milyonun gurur duyduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, bir kişiye bile istihdam sağlamanın önemine değindi.
Yaptığı ürünü Türkiye'de satamayan ancak yurt dışındaki önemli ülkelerde pazar bulabilen firmalardan da bahseden Kılıçdaroğlu, "Sanayide iyi bir noktaya geldik, aşmamız gereken bir temel çizgi var, katma değeri yüksek ürünleri yakalamalıyız. Burda son 10 yılda gerileme var, biraz geriledi bunu artırmamız gerekiyor, bunu artırmanın yolu da sanayileşmeden geçiyor" dedi.
Siyaset kurumunun saniyiciye engel olmaması gerektiğini de belirten Kılıçdaroğlu, teşvik politikalarının da bu doğrultuda oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Sizin gücünüz, sizin dinamizminiz Türkiye'yi degiştirecek" ifadesini kullandı.
-Soruları da yanıtladı
Sanayicilerle hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in 3 ayrı bakanla ilgili daha fezleke olduğu yönündeki iddialarının hatırlatılarak, "Bununla ilgili elinizde başka bilgi var mı paylaşabileceğiniz" yönündeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Fezlekeler gelmeden yorum yapmak doğru değil. Onların gelmesini bekleyeceğiz" yanıtını verdi.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in HSYK ile ilgili komisyon önerisi olduğunun anımsatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Komisyon kurulması ile ilgili bir çağrı henüz gelmedi. Çağrı gelirse yargıç teminatı, hakim teminatı yani, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak bir düzenleme için biz her türlü katkıyı veririz" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Bunu özel yetkili mahkemelerle ilgili geçici ikinci maddenin kaldırılması için de düşünebilir miyiz? Gelirse eğer Meclis'te tavrınız ne olur" sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi:
"Bundan altı ay önce 'Özgürlük ve Demokrasi Bildirgesi' yayınlamıştık. O bildirgenin iki maddesi özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve bu mahkemelerde görülen davaların normal mahkemelerde görülmesini kapsıyordu. Bizim bildirgemiz böyleydi. O dönem teklif ettiğimizde hükümet bunu duymazlıktan geldi. Ama bugün bizim bu önerilerimizi kabul etmiş görünüyorlar. Getirirlerse mutlu oluruz, niye olmasın."
Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile bazı milletvekilleri de eşlik etti.
Kaynak: AA
Her alanda marka yaratılması ve bu markaların kalitesiyle dünyaya kabul ettirilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yapılan üretimin de bütün siyasi partilerce desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Bu desteğin, siyasetin ortak paydası olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kim üretecek? Sanayici. Nasıl üretecek? Üniversite ile işbirliği yapacak. Bunu yaptığınız zaman zaten katma değeri yüksek ürün üretmiş oluyorsunuz. O zaman dünyada sizin de sesiniz çıkmış oluyor, ürettiğiniz ürünler kabul görmüş oluyor" diye konuştu.
İşadamlarının otobüs üretimleri hakkında bilgi verdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, İstanbul için Hollanda'dan alınan metrobüsleri eleştirdi.
Metrobüslerin tanesine bir milyon 200 bin avro verildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Oysa Türkiye Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi. Yunanistan'daki otobüslerin yüzde 42'si Türkiye'den alınıyor. Biz üretim yapıyoruz, iyi de neden Hollanda'dan alıyoruz. Sorun şu, kendi ürünümüze henüz daha yeteri kadar güvenmiyoruz, birinci neden bu. Oysa güveneceğiz. İkincisi de şu, onu da kabul etmek gerekiyor. Bu uluslararası ilişkilerde günün olayıdır, ona girmiş olayım, bu rüşvet mekanizması malesef. Bir de böyle bir olay var. Bürokrasinin kendisine, siyasetçiyle beraber pay çıkarmasıdır bu ihalelerden. Oysa biz üretebiliriz, ürettiğimizi kullanabilir, dünyaya satabiliriz, kabul ettirebiliriz. Türkiye'nin bu gücü, potansiyeli, kapasitesi var."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin cam ve petro kimya sanayisinde geldiği noktaları överken, nükleer enerji konusuna da değindi. Bu enerji türüne karşı olmadıklarını ve Türkiye'nin nükleer teknolojiyi öğrenmek zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Gelin şu sözleşmeyi 'teknolojiyi de öğreneceğimiz şekilde yapalım' dedik kabul ettiremedik. Her şeyi yabancılar gelip yapacak. Teknolojiyi öğreneceğiz. Sonra biz elektrik alacağız. İyi de dışardan alsaydınız elektriği, niye nükleer santrali Türkiye'ye yapıyorsunuz ki. Teknolojiyi öğrenmek zorundayız. Endişeniz olmasın, biz kendi ürünümüzü her ortamda savunacağız. Sanayicimizin arkasında olacağız, önünde engel varsa o engeli de kaldıracağız. İyi düzenlemeler gelse bizim başımızın üstüne ama o iyi düzenlemelerin arasına öyle düzenlemeler koyuyorlar ki biz ona itiraz ediyoruz. İtiraz edince de gelip size 'CHP karşı çıktı' diye şikayet ediyorlar. Bizim karşı çıktığımız başka bir şey. Örnek verdim nükleer santral. Dilimizde tüy bitti, bunu yapalım ama teknolojiyi bizim mühendis öğrenebilmeli. Bu ülkenin yaranına olan hiçbir şeye karşı değiliz, eğer bu ülkenin sanayicisi üretecekse biz onun yanında duracağız."
Sanayicilerle 76 milyonun gurur duyduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, bir kişiye bile istihdam sağlamanın önemine değindi.
Yaptığı ürünü Türkiye'de satamayan ancak yurt dışındaki önemli ülkelerde pazar bulabilen firmalardan da bahseden Kılıçdaroğlu, "Sanayide iyi bir noktaya geldik, aşmamız gereken bir temel çizgi var, katma değeri yüksek ürünleri yakalamalıyız. Burda son 10 yılda gerileme var, biraz geriledi bunu artırmamız gerekiyor, bunu artırmanın yolu da sanayileşmeden geçiyor" dedi.
Siyaset kurumunun saniyiciye engel olmaması gerektiğini de belirten Kılıçdaroğlu, teşvik politikalarının da bu doğrultuda oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Sizin gücünüz, sizin dinamizminiz Türkiye'yi degiştirecek" ifadesini kullandı.
-Soruları da yanıtladı
Sanayicilerle hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in 3 ayrı bakanla ilgili daha fezleke olduğu yönündeki iddialarının hatırlatılarak, "Bununla ilgili elinizde başka bilgi var mı paylaşabileceğiniz" yönündeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Fezlekeler gelmeden yorum yapmak doğru değil. Onların gelmesini bekleyeceğiz" yanıtını verdi.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in HSYK ile ilgili komisyon önerisi olduğunun anımsatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Komisyon kurulması ile ilgili bir çağrı henüz gelmedi. Çağrı gelirse yargıç teminatı, hakim teminatı yani, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak bir düzenleme için biz her türlü katkıyı veririz" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Bunu özel yetkili mahkemelerle ilgili geçici ikinci maddenin kaldırılması için de düşünebilir miyiz? Gelirse eğer Meclis'te tavrınız ne olur" sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi:
"Bundan altı ay önce 'Özgürlük ve Demokrasi Bildirgesi' yayınlamıştık. O bildirgenin iki maddesi özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve bu mahkemelerde görülen davaların normal mahkemelerde görülmesini kapsıyordu. Bizim bildirgemiz böyleydi. O dönem teklif ettiğimizde hükümet bunu duymazlıktan geldi. Ama bugün bizim bu önerilerimizi kabul etmiş görünüyorlar. Getirirlerse mutlu oluruz, niye olmasın."
Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile bazı milletvekilleri de eşlik etti.