Suriye'de Savaş Suçu Belgeleri
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Anadolu Ajansı tarafından yayımlanan Suriye'de Esed rejiminin savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflara ilişkin, "Umuyorum Suriye'de yaşanan bu dramın, bu zulmün sona ermesi noktasında Cenevre-2 sürecine katılan ülkelerin etkin bir duruş koymalarına vesile olur" dedi.
Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fotoğraflardaki görüntüleri "korkunç" ve "bir insanlık suçunun kanıtları" olarak niteledi.
Savaş eyleminin de bir hukuku bulunduğuna dikkati çeken Yazıcı, "(Silahsıza, hastaneye, ibadet yerlerine, çocuklara, sivillere dokunmayacaksın) gibi savaşın da uluslararası kabul edilmiş bir düzeni var" diye konuştu.
Suriye'de bütün insanlık değerlerinin alt üst edildiğini vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Onların somut kanıtları, vahşet. Suriye'de çoktan bu yana iddia ediliyordu ama kimileri dikkate alıyor, kimileri almıyordu. Ama dün akşam yayınlanan bütün dünyanın izlediği o görüntüler gerçekten Suriye'de korkunç, muazzam bir insanlık suçu işlendiğinin kanıtları. Sanırım dünya kamuoyu uluslararası kuruluşlarının yargı yetkisini de dikkate almak suretiyle bu değerlendirmeyi yapacaktır."
Yazıcı, bunun Cenevre-2 sürecine denk gelmesinin de önemine işaret ederek, "Umuyorum ve diliyorum ki Suriye'de yaşanan bu dramın, bu zulmün sona ermesi noktasında Cenevre-2 sürecine katılan ülkelerin etkin bir duruş koymalarına vesile olur. Çok vahim, insanlık dışı fiiller" dedi.
-"Bizim görev alanımız içinde değil"
Adana'da durdurulan TIR'lara ilişkin bir soruya da Yazıcı, şu yanıtı verdi:
"Bizim zaten görev alanımızın çok içinde değil. Ülkelerin istihbarat örgütleri tabi araçlarla bu kara araçları olur, hava, deniz veya demiryolu aracı olur. Unsurlar, materyaller taşıyabilirler. Onların 'bize ait' dedikleri materyallerin başka bir birim tarafından burada 'ne var ne yok' diye aramaya tabi tutulmasının hukuksal bir dayanağının olmadığını düşünüyorum. Bu uygulama nedir? Bu, bilgilendirmeye rağmen mi olmuş? O konuda bilgim yok."
Kaynak: AA
Savaş eyleminin de bir hukuku bulunduğuna dikkati çeken Yazıcı, "(Silahsıza, hastaneye, ibadet yerlerine, çocuklara, sivillere dokunmayacaksın) gibi savaşın da uluslararası kabul edilmiş bir düzeni var" diye konuştu.
Suriye'de bütün insanlık değerlerinin alt üst edildiğini vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Onların somut kanıtları, vahşet. Suriye'de çoktan bu yana iddia ediliyordu ama kimileri dikkate alıyor, kimileri almıyordu. Ama dün akşam yayınlanan bütün dünyanın izlediği o görüntüler gerçekten Suriye'de korkunç, muazzam bir insanlık suçu işlendiğinin kanıtları. Sanırım dünya kamuoyu uluslararası kuruluşlarının yargı yetkisini de dikkate almak suretiyle bu değerlendirmeyi yapacaktır."
Yazıcı, bunun Cenevre-2 sürecine denk gelmesinin de önemine işaret ederek, "Umuyorum ve diliyorum ki Suriye'de yaşanan bu dramın, bu zulmün sona ermesi noktasında Cenevre-2 sürecine katılan ülkelerin etkin bir duruş koymalarına vesile olur. Çok vahim, insanlık dışı fiiller" dedi.
-"Bizim görev alanımız içinde değil"
Adana'da durdurulan TIR'lara ilişkin bir soruya da Yazıcı, şu yanıtı verdi:
"Bizim zaten görev alanımızın çok içinde değil. Ülkelerin istihbarat örgütleri tabi araçlarla bu kara araçları olur, hava, deniz veya demiryolu aracı olur. Unsurlar, materyaller taşıyabilirler. Onların 'bize ait' dedikleri materyallerin başka bir birim tarafından burada 'ne var ne yok' diye aramaya tabi tutulmasının hukuksal bir dayanağının olmadığını düşünüyorum. Bu uygulama nedir? Bu, bilgilendirmeye rağmen mi olmuş? O konuda bilgim yok."