'Dünyadaki Zenginliğin Yarısı Yüzde 1'lik Nüfusun Elinde'
Sivil toplum örgütü İntermon Oxfam'ın raporunda, dünyadaki zenginliğin neredeyse yarısının (yüzde 46) dünya nüfusunun yüzde 1'inin elinde olduğu iddia edildi.
Davos'ta, 22 Ocak'ta başlayacak Dünya Ekonomi Formu öncesinde ilginç kıyaslamalar yapılan raporda, dünyanın en zengin yüzde 1'lik nüfusunun zenginliğinin, dünya nüfusunun en fakir yarısının toplam zenginliğinin 65 katına denk geldiği kaydedildi. Raporda, dünyadaki fakir nüfusun yarısının gelirinin dünyanın 85 en zengininin varlığına eşit olduğu, 2009'dan itibaren ABD'deki yüzde 1'lik en zengin nüfus daha fazla zenginleşirken dünyadaki fakir nüfusun yüzde 90'ının daha da fakirleştiği aktarıldı.
Dünyadaki sosyal dengenin geçmişte örneği görülmemiş bir şekilde bozulduğu savunulan raporda, zenginler ve fakirler arasındaki farkın, geri dönüşü olmayan bir sürekliliğe girme tehdidiyle karşı karşıya olduğu ileri sürüldü. Raporun sonuç metninde ''Ekonominin elit kısmı, ekonomi oyununun kurallarını istedikleri gibi değiştirebilmek için siyaset gücünü tutsak almıştır'' ifadesine yer verildi.
Öte yandan raporda, ekonomik krizle mücadele eden İspanya'nın en zengin 20 kişisinin toplam varlığının (77 milyar avro), ülkedeki en fakir nüfusun gelirinin yüzde 20'sine eşit olduğu bildirildi.
İspanya'daki, 2008 yılından bu yana devam eden ekonomik krizin ülkedeki sosyal dengeyi nasıl bozuğuna değinilen raporda, ''İspanyol toplumundaki tansiyon tahammül edilemeyecek düzeyde. İspanya'daki kamu çıkarları ve demokratikleşme süreci, bir azınlığın çıkarlarına tutsak edilmiş durumda" iddiası dile getirildi.
İspanya'nın, Letonya'nın ardından Avrupa'daki sosyal dengesizliğin en fazla olduğu ülke olarak 2. sırada bulunduğu belirtilen raporda, ''Kriz öncesinde zengin İspanyollar'ın yüzde 20'si, en fakirlerin yüzde 20'sinin 5,3 katı daha fazla kazanırken 2011 sonrasında bu oran 7,5 kata yükseldi. 2025 için yapılan tahminlerde ise bu oranın 18 kata çıkması bekleniyor'' öngörüsüne yer verildi.
Kaynak: AA
Dünyadaki sosyal dengenin geçmişte örneği görülmemiş bir şekilde bozulduğu savunulan raporda, zenginler ve fakirler arasındaki farkın, geri dönüşü olmayan bir sürekliliğe girme tehdidiyle karşı karşıya olduğu ileri sürüldü. Raporun sonuç metninde ''Ekonominin elit kısmı, ekonomi oyununun kurallarını istedikleri gibi değiştirebilmek için siyaset gücünü tutsak almıştır'' ifadesine yer verildi.
Öte yandan raporda, ekonomik krizle mücadele eden İspanya'nın en zengin 20 kişisinin toplam varlığının (77 milyar avro), ülkedeki en fakir nüfusun gelirinin yüzde 20'sine eşit olduğu bildirildi.
İspanya'daki, 2008 yılından bu yana devam eden ekonomik krizin ülkedeki sosyal dengeyi nasıl bozuğuna değinilen raporda, ''İspanyol toplumundaki tansiyon tahammül edilemeyecek düzeyde. İspanya'daki kamu çıkarları ve demokratikleşme süreci, bir azınlığın çıkarlarına tutsak edilmiş durumda" iddiası dile getirildi.
İspanya'nın, Letonya'nın ardından Avrupa'daki sosyal dengesizliğin en fazla olduğu ülke olarak 2. sırada bulunduğu belirtilen raporda, ''Kriz öncesinde zengin İspanyollar'ın yüzde 20'si, en fakirlerin yüzde 20'sinin 5,3 katı daha fazla kazanırken 2011 sonrasında bu oran 7,5 kata yükseldi. 2025 için yapılan tahminlerde ise bu oranın 18 kata çıkması bekleniyor'' öngörüsüne yer verildi.