732. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri (2)
Sanatçı Cüneyt Arkın, Amerika’nın tarihi olmadığını ve Batılı ülkelerin Afrika ülkelerini sömürdüğünü iddia ederek, “Bugün Başkanımız Avrupa’ya, Amerika’ya çatıyor ya, çok haklı” dedi.
Bilecik’in Söğüt ilçesinde bugün başlayan 732. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri kapsamında düzenlenen ‘Tarih Sohbetleri’ programına katılan Arkın, 20 yıldır Türkiye’yi karış karış gezdiğini, Türk gençliğine tarihinin aşılanamadığını gördüğünü belirtti.
Cüneyt Arkın, “Ben 20 yıl Türkiye’yi karış karış dolaştım ve gençlere alkol ve uyuşturucu konusunda bilgiler verdim. Daha çok anne ve babalar bu işi çok önemsediler, onlara da verdik. Tabii bu dolaşma içerisinde aşağı yukarı yüz binlerce gençle karşı karşıya geldim. Orada bir şeye dikkat ettim. Türk gençliği tarihine çok meraklı, tarihini de seviyor ama biz Türk gençliğimize o muazzam tarihimizin bilincini aşılayamadık. Ben bile tarih derslerinde rakamları görünce ne oluyor diyordum” ifadelerini kullandı.
"O dönemlerde iklim şartları müsaade etseydi Osmanlı Viyana’yı alırdı" diyerek Türk gençliğinin Amerika ve Batı’ya özenmesine yakınan Arkın, “Biraz düşünelim. Yani uçakla Viyana’ya gidin bakalım, canınız çıkar. Yüz binlerce asker, Osmanlı ordusu, İstanbul, Edirne’den kalkıp Viyana kapılarına kadar gidiyor. Bunlar yollarda nasıl besleniyorlar, nasıl temizleniyorlar? Nizam nasıl sağlanıyor? İşte bütün bu bizi şaşırtan, hayalimizi zorlayan bütün bunlar, bu ordu bütün güçlüklerle, önce tabiatla savaşarak Viyana’ya kadar gitmiş. Tabii Viyana’ya da alkol ve uyuşturucu konusunda bilgiler vermek için gitmiştim. Orada Osmanlı ordusunun karargahını gördüm, müthiş bir şey. Ancak savaşı bilen bir ordu orada bir karargah kurabilir. İklim müsaade etseydi Osmanlı mutlaka Viyana’yı alırdı. Bir zamanlar Türkiye’de gençlerimizle ilgili beni çok üzen şeyler görüyordum. Bir Batı taklitçiliği vardı. Ben de bu gençlere, ‘Niye bu böyle?’ diye soruyordum. ‘Ya ben kendimi Amerikalı, Batılı gibi hissediyorum’ diyordu o zavallı gençlerim. Yahu sen kendi tarihini bırakıp nasıl Amerika’nın, Batı’nın tarihine özenir, merak edersin? Olur mu öyle şey. Ben gençlere Türklerin eşsiz medeniyetleri, kültürleri, tarihi olduğunu anlatıyordum ve onlar da anlatınca anlıyordu. Eğer biz gençlerimize tarihimizi anlatmış olsaydık onlar Batı’ya özenmezdi” diye konuştu.
“BUGÜN BAŞKANIMIZIN AVRUPA’YA, AMERİKA’YA ÇATIYOR YA, ÇOK HAKLI”
Arkın, Amerika’nın ve Batı’nın tarihinde sömürü, kan ve gözyaşı olduğunu da anlatarak şöyle devam etti:
“Amerika’nın tarihi var mı? Kızılderilileri öldürmüş, garibanları yok etmiş. Hatta silah yetmemiş, yardım diye battaniye vermiş, çiçek virüsü bulaştırmış. Amerika, o zavallı Kızılderilileri yok edip topraklarına öyle konmuş. Peki Batı? İngiltere’nin imparatorluğunun güneşi batmıyormuş. Yani bütün dünyaya hakim çünkü bütün dünyayı sömürüyor. O mazlum ülkelerin yer altı, yer üstü bütün zenginliklerini alıyor. Yetmedi, Batı Afrika’dan getirdiği insanları köle diye sattı. Bugün Başkanımızın Avrupa’ya, Amerika’ya çatıyor ya, çok haklı. Amerika’nın, Batı’nın tarihinde sömürü var, kan var, gözyaşı var ve o mazlum ülkelerin ne kadar zenginlikleri varsa almış, ülkelerine getirmişlerdir. Bugün onların zenginlikleri gözyaşı, kandır. Savaş teknolojisinin çok gelişmişliği hep bu ülkeleri sömürerek, onları değerlerini alarak ülkelerine getirerek, onlarla zenginleşerek bu hale gelmişlerdir. Peki Türk ne yapmıştır? Ben Balkanlardan Doğu Avrupa’ya kadar gezdim ve nereye gitsem bir Osmanlı anıtı, çeşmesi, hamamı, kütüphanesi var. Yani biz gittiğimiz hiçbir yerde Hristiyanlara, ‘Sen Müslüman ol’ diye baskı yapmamışız. Oralara böylesine büyük eserler vermişiz. Onların sosyal, kültürel, siyasal hayatlarına katkılarda bulunmuşuz. İşte benim atalarım bu. Ben gençlere, ‘Senin eşsiz bir medeniyetin var’ diye anlatıyordum. Bütün dünyada bu medeniyeti görmüş.”
“İNSANLAR, ÇOCUKLAR YAŞLILAR ÖLÜP ÖLÜP GİDİYOR, BATI’NIN KILI KIPIRDAMIYOR”
Arkın, Mısır ve Suriye’deki ölümleri kast ederek, “Ben her zaman şunu söylerim ki Türk milleti çok büyük bir millet ama bunu biliyor mu? Bilmiyor. İşte biz anlatacağız. Ey Türk milleti; çok büyük milletsin, asil bir milletsin, merhametli bir milletsin, akıllı bir milletsin. Bütün dünyaya yetecek kadar şefkatin, merhametin var. Duyguların var senin ey Türk milleti. Ey yüce Türk milleti. Bakın Batı’ya insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, yaşlılar ölüp ölüp gidiyor. Kılları kıpırdamıyor ya. Bu mu çağdaş medeniyet? Bu mu uygarlık? Bu mu üstün Batı? Batı gelsin benim o güzel analarımın elini öpsün” şeklinde konuştu.
Öte sanatçı Cüneyt Arkın'a büyük ilgi gösteren Söğütlüler, Yeşilçam'ın unutulmaz aktörüyle fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı.
Kaynak: İHA
Cüneyt Arkın, “Ben 20 yıl Türkiye’yi karış karış dolaştım ve gençlere alkol ve uyuşturucu konusunda bilgiler verdim. Daha çok anne ve babalar bu işi çok önemsediler, onlara da verdik. Tabii bu dolaşma içerisinde aşağı yukarı yüz binlerce gençle karşı karşıya geldim. Orada bir şeye dikkat ettim. Türk gençliği tarihine çok meraklı, tarihini de seviyor ama biz Türk gençliğimize o muazzam tarihimizin bilincini aşılayamadık. Ben bile tarih derslerinde rakamları görünce ne oluyor diyordum” ifadelerini kullandı.
"O dönemlerde iklim şartları müsaade etseydi Osmanlı Viyana’yı alırdı" diyerek Türk gençliğinin Amerika ve Batı’ya özenmesine yakınan Arkın, “Biraz düşünelim. Yani uçakla Viyana’ya gidin bakalım, canınız çıkar. Yüz binlerce asker, Osmanlı ordusu, İstanbul, Edirne’den kalkıp Viyana kapılarına kadar gidiyor. Bunlar yollarda nasıl besleniyorlar, nasıl temizleniyorlar? Nizam nasıl sağlanıyor? İşte bütün bu bizi şaşırtan, hayalimizi zorlayan bütün bunlar, bu ordu bütün güçlüklerle, önce tabiatla savaşarak Viyana’ya kadar gitmiş. Tabii Viyana’ya da alkol ve uyuşturucu konusunda bilgiler vermek için gitmiştim. Orada Osmanlı ordusunun karargahını gördüm, müthiş bir şey. Ancak savaşı bilen bir ordu orada bir karargah kurabilir. İklim müsaade etseydi Osmanlı mutlaka Viyana’yı alırdı. Bir zamanlar Türkiye’de gençlerimizle ilgili beni çok üzen şeyler görüyordum. Bir Batı taklitçiliği vardı. Ben de bu gençlere, ‘Niye bu böyle?’ diye soruyordum. ‘Ya ben kendimi Amerikalı, Batılı gibi hissediyorum’ diyordu o zavallı gençlerim. Yahu sen kendi tarihini bırakıp nasıl Amerika’nın, Batı’nın tarihine özenir, merak edersin? Olur mu öyle şey. Ben gençlere Türklerin eşsiz medeniyetleri, kültürleri, tarihi olduğunu anlatıyordum ve onlar da anlatınca anlıyordu. Eğer biz gençlerimize tarihimizi anlatmış olsaydık onlar Batı’ya özenmezdi” diye konuştu.
“BUGÜN BAŞKANIMIZIN AVRUPA’YA, AMERİKA’YA ÇATIYOR YA, ÇOK HAKLI”
Arkın, Amerika’nın ve Batı’nın tarihinde sömürü, kan ve gözyaşı olduğunu da anlatarak şöyle devam etti:
“Amerika’nın tarihi var mı? Kızılderilileri öldürmüş, garibanları yok etmiş. Hatta silah yetmemiş, yardım diye battaniye vermiş, çiçek virüsü bulaştırmış. Amerika, o zavallı Kızılderilileri yok edip topraklarına öyle konmuş. Peki Batı? İngiltere’nin imparatorluğunun güneşi batmıyormuş. Yani bütün dünyaya hakim çünkü bütün dünyayı sömürüyor. O mazlum ülkelerin yer altı, yer üstü bütün zenginliklerini alıyor. Yetmedi, Batı Afrika’dan getirdiği insanları köle diye sattı. Bugün Başkanımızın Avrupa’ya, Amerika’ya çatıyor ya, çok haklı. Amerika’nın, Batı’nın tarihinde sömürü var, kan var, gözyaşı var ve o mazlum ülkelerin ne kadar zenginlikleri varsa almış, ülkelerine getirmişlerdir. Bugün onların zenginlikleri gözyaşı, kandır. Savaş teknolojisinin çok gelişmişliği hep bu ülkeleri sömürerek, onları değerlerini alarak ülkelerine getirerek, onlarla zenginleşerek bu hale gelmişlerdir. Peki Türk ne yapmıştır? Ben Balkanlardan Doğu Avrupa’ya kadar gezdim ve nereye gitsem bir Osmanlı anıtı, çeşmesi, hamamı, kütüphanesi var. Yani biz gittiğimiz hiçbir yerde Hristiyanlara, ‘Sen Müslüman ol’ diye baskı yapmamışız. Oralara böylesine büyük eserler vermişiz. Onların sosyal, kültürel, siyasal hayatlarına katkılarda bulunmuşuz. İşte benim atalarım bu. Ben gençlere, ‘Senin eşsiz bir medeniyetin var’ diye anlatıyordum. Bütün dünyada bu medeniyeti görmüş.”
“İNSANLAR, ÇOCUKLAR YAŞLILAR ÖLÜP ÖLÜP GİDİYOR, BATI’NIN KILI KIPIRDAMIYOR”
Arkın, Mısır ve Suriye’deki ölümleri kast ederek, “Ben her zaman şunu söylerim ki Türk milleti çok büyük bir millet ama bunu biliyor mu? Bilmiyor. İşte biz anlatacağız. Ey Türk milleti; çok büyük milletsin, asil bir milletsin, merhametli bir milletsin, akıllı bir milletsin. Bütün dünyaya yetecek kadar şefkatin, merhametin var. Duyguların var senin ey Türk milleti. Ey yüce Türk milleti. Bakın Batı’ya insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, yaşlılar ölüp ölüp gidiyor. Kılları kıpırdamıyor ya. Bu mu çağdaş medeniyet? Bu mu uygarlık? Bu mu üstün Batı? Batı gelsin benim o güzel analarımın elini öpsün” şeklinde konuştu.
Öte sanatçı Cüneyt Arkın'a büyük ilgi gösteren Söğütlüler, Yeşilçam'ın unutulmaz aktörüyle fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı.