Atso Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı
Antalya Ticaret Ve Sanayi Odası (ATSO) Eylül ayı olağan meclis toplantısı Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve meclis üyelerinin katılımıyla ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.
Meclisin Eylül ayı gündemini Antalya’nın sorunları oluşturdu.
Antalya’nın kentsel bir dizi sorununun gündemi oluşturduğu Eylül ayı olağan meclis toplantısı ATSO binasında düzenlenen kahvaltının ardından Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve meclis üyelerinin katılımıyla ATSO Meclis Salonu’nda görüşüldü
Meclis kürsüsünde konuşma yapan Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, dünyada oda faaliyetlerinin önemine vurgu yaparak ticaret odalarının Amerika’da uzun yıllar şehirleri yönettiğini ifade etti.
Türkiye ve dünyada en önemli konunun ekonomik gelişme olduğunu da belirten Vali Öztürk, “Siyasetçiler ve yerel idare olarak iş adamlarımızı dinlemek ve onların şikayetlerine kulak vermek zorundayız. ATSO Antalya’nın hemen her konusuna el atmış ve çözüm yollarını kendinden beklendiği gibi sunmuştur” dedi.
Sorunların çözülmeyle bitmeyeceğini ve Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hala eğitimle ilgili sorunlarla uğraştıklarının altını çizerek Türkiye’nin bugünkü eğitim ortalamasının 6,5 yıl olduğunu söyledi.
ANTALYA TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ FARKLI OLMALI
Turizmde her şey dahil sistemi eleştiren Vali Öztürk, “Her şey dahil sistemden şu an için şikayetçi olsak da devamından başka çözüm yolunun olmadığını söyleyebiliriz. Seyahat acenteleri ve turizmcilerin ‘Tamam artık’ dedikleri noktaya kadar bu böyle gider. Her şey dahil sistemle Türkiye’ye turist gelince haliyle kalite düşüşü oluyor. Cebine beş kuruş para koymadan gelen turistleri bizler biliyoruz. Türkiye de 81 il var ve bu illerin de birer turizm müdürlükleri var. Antalya’nın da bir turizm müdürlüğü var fakat bu turizm müdürlüğünün diğer illerden hiç farklı yok. Bu bir sorun. Bu kadar önemli bir turizm şehrinin ayrıca bir donanıma ayrıca bir öneme ihtiyacı olduğu kesindir. Bu konuyla ilgili çalışma yapıp bakanlığımıza önereceğiz. Hakkari’deki turizm müdürlüğü ile Antalya’daki turizm müdürlüğü aynı, hiçbir farklı yok” şeklinde konuştu.
20 YILDIR AYNI SORUNLAR
Antalya’nın 20 yıldır aynı sorunları tartıştığını ve çözüm bulunmadığını ifade eden ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, “20 yıldır konuşulan konular altyapı eksiği, ulaştırma altyapısı, kent içi trafik sisteminin yetersizliği, plansız kentleşme, turizmde ve ticarette olması gereken katma değerin oluşturulamaması, turizmin çeşitlenmemesi, betonlaşma, görüntü kirliliği, tarımın çok parçalı olması ve bereketsiz kalmasıdır. 20 yıldan bu yana esnafın turizmden pay almadığı, direkt tarifeli seferler ihtiyacı, turizmi çeşitlendirmek için yeni cazibe alanları, otellerin beş ama çevresinin tek yıldızlı olduğu konuşulur. 20 yılda hiç yol almadık diyemeyiz. Birçok yenilik oldu, yeni adımlar atıldı. Ama sorunlar azaldı mı derseniz, azaldı diyemem” şeklinde konuştu.
ANTALYA TURİZMİ BİR BAŞARI ÖYKÜSÜDÜR
Antalya’da yıllardır esnafın, sanayicinin derdine çözüm bulmak için çözüm ürettiklerini belirten Başkan Budak, Antalya’nın turizminin bir başarı öyküsü olduğuna vurgu yaptı. Budak, şunları söyledi:
“Antalya turizmi bir başarı öyküsüdür. Bir il tek başına tüm Akdeniz’in en önemli destinasyonu olmuştur. Bunda rahmetli Turgut Özal’ın, Antalya’nın korunmasına katkıda bulunmuş siyasetçilerimizin, turizm yatırımcılarının, turizm profesyonellerinin inkar edilemez katkıları vardır. Turizm birçok kez turizmcilerin yoğun emek ve fedakarlıklarıyla gelişmiştir. Ama diğer taraftan bu turizm olayının Antalya’da geçtiğini, asıl ürünün Antalya olduğunu, Antalya bu kadar tutulan bir destinasyon olmuşsa bunda Antalya halkının da payı olduğunu unutmamak gerekir.”
Kemer esnafının sorunlarına da değinen Budak, Kemer esnafının turisti ilçe merkezine çekecekleri çalışmalara destek olacağını belirterek, “Kemer esnafına turisti ilçe merkezine çekecek çalışmalarına destek olacağımızı söyledik. Ama bu çalışmalarda doğru davranmalarını, bindikleri dalı kesmemelerini de söyledik ve uyardık” dedi.
İÇKİ YASAĞI ANTALYA’DA TURİZMİ ÖLDÜRÜR
Haziran ayında çıkarılan torba yasayla ilgili konuşan Budak, alkollü içki satışını eleştirerek şöyle konuştu:
“Kaleiçi’nde restoranların sokak kenarına konulan masalarda içki servisi yapmaları yasaklandı. Antalya gibi bir turizm merkezinde bu tür yasaklar alkollü içki konusunun ötesine gider, turizmi de öldürür. Kaleiçi’nde bir otel veya restoranının içeriye kapanması demek Kaleiçi’nde turizmin bitmesi demektir. Bu yasa aslında bu konuda yerel yönetimlere daha fazla yetki vermeliydi. Böyle olmadı ama bu kısıtlamalar ya yeniden gözden geçirilmeli veya uygulamada esnetilmelidir” dedi.
Budak konuşmasının sonunda Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ten Antalya’nın çevresinin korunması üzerinde özel bir çalışma isteğinde bulunarak, “Kıyıların, ormanların, yaylaların betonlaşmaması, gelişigüzel bir biçimde Ankara’dan tahsis edilmemesi gerekir. Antalya’nın dağları ve akarsuları turizm ürünüdür, en fazla geliri turizmden sağlar. Bu dağları gelişigüzel delik deşik etmek yanlıştır. Antalya Türkiye’nin örnek çevreci ili olma hedefini koyup bu yönde hızla ilerlemelidir. Herkes, Antalya’nın özel bir yer olduğunu, Antalya’da her şeyin yapılamayacağını bilmeli ve ona göre hareket etmelidir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Antalya’nın kentsel bir dizi sorununun gündemi oluşturduğu Eylül ayı olağan meclis toplantısı ATSO binasında düzenlenen kahvaltının ardından Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve meclis üyelerinin katılımıyla ATSO Meclis Salonu’nda görüşüldü
Meclis kürsüsünde konuşma yapan Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, dünyada oda faaliyetlerinin önemine vurgu yaparak ticaret odalarının Amerika’da uzun yıllar şehirleri yönettiğini ifade etti.
Türkiye ve dünyada en önemli konunun ekonomik gelişme olduğunu da belirten Vali Öztürk, “Siyasetçiler ve yerel idare olarak iş adamlarımızı dinlemek ve onların şikayetlerine kulak vermek zorundayız. ATSO Antalya’nın hemen her konusuna el atmış ve çözüm yollarını kendinden beklendiği gibi sunmuştur” dedi.
Sorunların çözülmeyle bitmeyeceğini ve Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hala eğitimle ilgili sorunlarla uğraştıklarının altını çizerek Türkiye’nin bugünkü eğitim ortalamasının 6,5 yıl olduğunu söyledi.
ANTALYA TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ FARKLI OLMALI
Turizmde her şey dahil sistemi eleştiren Vali Öztürk, “Her şey dahil sistemden şu an için şikayetçi olsak da devamından başka çözüm yolunun olmadığını söyleyebiliriz. Seyahat acenteleri ve turizmcilerin ‘Tamam artık’ dedikleri noktaya kadar bu böyle gider. Her şey dahil sistemle Türkiye’ye turist gelince haliyle kalite düşüşü oluyor. Cebine beş kuruş para koymadan gelen turistleri bizler biliyoruz. Türkiye de 81 il var ve bu illerin de birer turizm müdürlükleri var. Antalya’nın da bir turizm müdürlüğü var fakat bu turizm müdürlüğünün diğer illerden hiç farklı yok. Bu bir sorun. Bu kadar önemli bir turizm şehrinin ayrıca bir donanıma ayrıca bir öneme ihtiyacı olduğu kesindir. Bu konuyla ilgili çalışma yapıp bakanlığımıza önereceğiz. Hakkari’deki turizm müdürlüğü ile Antalya’daki turizm müdürlüğü aynı, hiçbir farklı yok” şeklinde konuştu.
20 YILDIR AYNI SORUNLAR
Antalya’nın 20 yıldır aynı sorunları tartıştığını ve çözüm bulunmadığını ifade eden ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, “20 yıldır konuşulan konular altyapı eksiği, ulaştırma altyapısı, kent içi trafik sisteminin yetersizliği, plansız kentleşme, turizmde ve ticarette olması gereken katma değerin oluşturulamaması, turizmin çeşitlenmemesi, betonlaşma, görüntü kirliliği, tarımın çok parçalı olması ve bereketsiz kalmasıdır. 20 yıldan bu yana esnafın turizmden pay almadığı, direkt tarifeli seferler ihtiyacı, turizmi çeşitlendirmek için yeni cazibe alanları, otellerin beş ama çevresinin tek yıldızlı olduğu konuşulur. 20 yılda hiç yol almadık diyemeyiz. Birçok yenilik oldu, yeni adımlar atıldı. Ama sorunlar azaldı mı derseniz, azaldı diyemem” şeklinde konuştu.
ANTALYA TURİZMİ BİR BAŞARI ÖYKÜSÜDÜR
Antalya’da yıllardır esnafın, sanayicinin derdine çözüm bulmak için çözüm ürettiklerini belirten Başkan Budak, Antalya’nın turizminin bir başarı öyküsü olduğuna vurgu yaptı. Budak, şunları söyledi:
“Antalya turizmi bir başarı öyküsüdür. Bir il tek başına tüm Akdeniz’in en önemli destinasyonu olmuştur. Bunda rahmetli Turgut Özal’ın, Antalya’nın korunmasına katkıda bulunmuş siyasetçilerimizin, turizm yatırımcılarının, turizm profesyonellerinin inkar edilemez katkıları vardır. Turizm birçok kez turizmcilerin yoğun emek ve fedakarlıklarıyla gelişmiştir. Ama diğer taraftan bu turizm olayının Antalya’da geçtiğini, asıl ürünün Antalya olduğunu, Antalya bu kadar tutulan bir destinasyon olmuşsa bunda Antalya halkının da payı olduğunu unutmamak gerekir.”
Kemer esnafının sorunlarına da değinen Budak, Kemer esnafının turisti ilçe merkezine çekecekleri çalışmalara destek olacağını belirterek, “Kemer esnafına turisti ilçe merkezine çekecek çalışmalarına destek olacağımızı söyledik. Ama bu çalışmalarda doğru davranmalarını, bindikleri dalı kesmemelerini de söyledik ve uyardık” dedi.
İÇKİ YASAĞI ANTALYA’DA TURİZMİ ÖLDÜRÜR
Haziran ayında çıkarılan torba yasayla ilgili konuşan Budak, alkollü içki satışını eleştirerek şöyle konuştu:
“Kaleiçi’nde restoranların sokak kenarına konulan masalarda içki servisi yapmaları yasaklandı. Antalya gibi bir turizm merkezinde bu tür yasaklar alkollü içki konusunun ötesine gider, turizmi de öldürür. Kaleiçi’nde bir otel veya restoranının içeriye kapanması demek Kaleiçi’nde turizmin bitmesi demektir. Bu yasa aslında bu konuda yerel yönetimlere daha fazla yetki vermeliydi. Böyle olmadı ama bu kısıtlamalar ya yeniden gözden geçirilmeli veya uygulamada esnetilmelidir” dedi.
Budak konuşmasının sonunda Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ten Antalya’nın çevresinin korunması üzerinde özel bir çalışma isteğinde bulunarak, “Kıyıların, ormanların, yaylaların betonlaşmaması, gelişigüzel bir biçimde Ankara’dan tahsis edilmemesi gerekir. Antalya’nın dağları ve akarsuları turizm ürünüdür, en fazla geliri turizmden sağlar. Bu dağları gelişigüzel delik deşik etmek yanlıştır. Antalya Türkiye’nin örnek çevreci ili olma hedefini koyup bu yönde hızla ilerlemelidir. Herkes, Antalya’nın özel bir yer olduğunu, Antalya’da her şeyin yapılamayacağını bilmeli ve ona göre hareket etmelidir” diye konuştu.