Kenya’daki Saldırıdan Kurtulan İzmirli Şebnem Şaylan'dan açıklama
Kenya’nın başkenti Nairobi’de bir alışveriş merkezine düzenlenen ve 68 kişinin öldüğü terör saldırısından kurtulan İzmirli Şebnem Şaylan, yaşadıklarının şokunu hala üzerinden atamadığını söyleyerek, “Beş “adım daha geride olsaydık şu an burada olmayacaktık” dedi.
Nairobi’deki AVM’de iki gündür süren ve Kenya Ordusu’nun İsrail Özel Kuvvetleri’nin de destek verdiği operasyonla kurtarılan 2 Türk rehineden Şebnem Şaylan, yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Bir ihracat firması için çalışan ve Nairobi’ye anlaşma ve görüşme yapmak için gittiklerini, uçağa binmeden önce kalan vakitlerinde kendilerine bu alışveriş merkezinin önerildiğini belirten Şaylan, kurtulduklarına hala inanamadığını belirterek, “Gerçekten çok şanslıyız. 2,5 saat hiçbir şey değil. Bize geçmek bilmedi. Günlerdir hala orada olan rehineler var. Biz gerçekten şanslıydık” dedi.
ŞEYMA VE ARKADAŞI 2,5 SAAT MAHSUR KALDI
AVM görevlilerinin götürdüğü yerde 2,5 saat boyunca dışarıya çıkmayı bekledikleri söyleyen Şaylan, “Biz çok yeni girmiştik, mağazadan içeri girer girmez olay başladı zaten. Henüz beş adım daha geride olsaydık şu an burada olmayacaktık. Girdikten hemen sonra arkamızdan tek el silah sesi geldi, döndüğümüzde insanların bize doğru koştuğunu gördüm. Silah sesleri artmaya başlayınca biz de arkaya doğru koşmaya başladık. Kalabalıkla birlikte hareket ettik. Daha sonra oradaki çalışanların yönlendirmesiyle otoparka açılan bir yangın merdiveni vardı. 2,5 saat kadar biz orada bekledik. Bir saat sonra olayın ciddiyetine vardım, herhalde buradan çıkamayacağız diye düşünmeye başladık.
O sırada da silah sesleri hiç kesilmedi. Daha sonra dışarıya polis gelip olaya müdahale ettikten sonra soğuk hava deposundan mal alım yerine doğru gittik. 2,5 saat sonra oradan kurtulduk. Benim orada olduğum yerde elli kişi vardı. Çıkarken fark ettik ki merdivenlerin orası da doluydu, bir 150 kişi de vardı.
Herkes birbiriyle konuşup birbirinden bilgi almaya çalışıyordu. Orada yaşayanlar dışarıdan bilgi almaya çalışıyorlardı. Biz de onlara soruyorduk, nedir ne oluyor diye. İlk önce hırsızlık dediler. Hırsızlık olduğu için oradaki güvenlik görevlileriyle çatışma var dediler. Daha sonra olayın öyle olmadığı anlaşıldı. Biraz daha kalabalık dendi. Zaten çıkan silah seslerinden hırsızlık olmadığı anlaşılıyordu” dedi.
“TERÖR BAŞLI BAŞINA KÖTÜ BİR ŞEY”
Kurtulur kurtulmaz gece uçağıyla hemen İzmir’e döndüklerini dile getiren Şebnem Şaylan, terörü lanetleyerek, “İlk önce işi şakaya vurduk. Bu da geldi başımıza gurbet elde diye. Ama daha sonradan fark ettik ciddi bir şeyin içindeyiz. Şu anda da şükrediyoruz. Olay devam ediyor. Takip ediyorum yabancı basından. Kenya’daki müşterilerimizle görüşüyorum, onlarla mesajlaşıyorum. Onlar da hala devam ediyor diyor. Hemen otele gittik biz zaten. Zaten aynı gece dönecektik. Gece uçağı 03.45 uçağı idi. Taksiden rica ettik, havaalanına bıraktı bizi. Nairobi Büyükelçimiz Avni Bey bize manen destek oldu, sağ olsun. Hiçbir şey olmaz, bir şey olursa telefonum da açık dönebilirsiniz dedi.
Sonra ulaştık. Uçağa girer girmez hostes arkadaşlara hadi hemen gidelim dediğimi hatırlıyorum. Alışveriş Merkezinden bir iş arkadaşım vardı. Biz ihracatçı bir firmayız. Yurtdışına ihracat yapıyoruz, müşteri ziyareti için gitmiştik. Çarşamba günü oradaydık, Perşembe ve Cuma toplantılarımızı yaptık. Anlaşmalarımızı yaptık, görüşmelerimiz bitti. Hatta cumartesi sabah bir görüşme daha yaptık. Ondan sonra cumartesi öğleden sonramız boş diye, oraya gittik. Allah kimseye yaşatmasın. Çok zordu. Bunu yaşayan bir ülkede yaşıyoruz. İzmir’deyiz çok fazla bilmiyoruz gibi gözükse de, Doğu’da bunun çok daha kötülerini yaşayan, evlatlarını kaybedenler var. Ölüm genci yaşlısı kötü. Terör başlı başına kötü bir şey. Yaşanmasın, olmasın” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
ŞEYMA VE ARKADAŞI 2,5 SAAT MAHSUR KALDI
AVM görevlilerinin götürdüğü yerde 2,5 saat boyunca dışarıya çıkmayı bekledikleri söyleyen Şaylan, “Biz çok yeni girmiştik, mağazadan içeri girer girmez olay başladı zaten. Henüz beş adım daha geride olsaydık şu an burada olmayacaktık. Girdikten hemen sonra arkamızdan tek el silah sesi geldi, döndüğümüzde insanların bize doğru koştuğunu gördüm. Silah sesleri artmaya başlayınca biz de arkaya doğru koşmaya başladık. Kalabalıkla birlikte hareket ettik. Daha sonra oradaki çalışanların yönlendirmesiyle otoparka açılan bir yangın merdiveni vardı. 2,5 saat kadar biz orada bekledik. Bir saat sonra olayın ciddiyetine vardım, herhalde buradan çıkamayacağız diye düşünmeye başladık.
O sırada da silah sesleri hiç kesilmedi. Daha sonra dışarıya polis gelip olaya müdahale ettikten sonra soğuk hava deposundan mal alım yerine doğru gittik. 2,5 saat sonra oradan kurtulduk. Benim orada olduğum yerde elli kişi vardı. Çıkarken fark ettik ki merdivenlerin orası da doluydu, bir 150 kişi de vardı.
Herkes birbiriyle konuşup birbirinden bilgi almaya çalışıyordu. Orada yaşayanlar dışarıdan bilgi almaya çalışıyorlardı. Biz de onlara soruyorduk, nedir ne oluyor diye. İlk önce hırsızlık dediler. Hırsızlık olduğu için oradaki güvenlik görevlileriyle çatışma var dediler. Daha sonra olayın öyle olmadığı anlaşıldı. Biraz daha kalabalık dendi. Zaten çıkan silah seslerinden hırsızlık olmadığı anlaşılıyordu” dedi.
“TERÖR BAŞLI BAŞINA KÖTÜ BİR ŞEY”
Kurtulur kurtulmaz gece uçağıyla hemen İzmir’e döndüklerini dile getiren Şebnem Şaylan, terörü lanetleyerek, “İlk önce işi şakaya vurduk. Bu da geldi başımıza gurbet elde diye. Ama daha sonradan fark ettik ciddi bir şeyin içindeyiz. Şu anda da şükrediyoruz. Olay devam ediyor. Takip ediyorum yabancı basından. Kenya’daki müşterilerimizle görüşüyorum, onlarla mesajlaşıyorum. Onlar da hala devam ediyor diyor. Hemen otele gittik biz zaten. Zaten aynı gece dönecektik. Gece uçağı 03.45 uçağı idi. Taksiden rica ettik, havaalanına bıraktı bizi. Nairobi Büyükelçimiz Avni Bey bize manen destek oldu, sağ olsun. Hiçbir şey olmaz, bir şey olursa telefonum da açık dönebilirsiniz dedi.
Sonra ulaştık. Uçağa girer girmez hostes arkadaşlara hadi hemen gidelim dediğimi hatırlıyorum. Alışveriş Merkezinden bir iş arkadaşım vardı. Biz ihracatçı bir firmayız. Yurtdışına ihracat yapıyoruz, müşteri ziyareti için gitmiştik. Çarşamba günü oradaydık, Perşembe ve Cuma toplantılarımızı yaptık. Anlaşmalarımızı yaptık, görüşmelerimiz bitti. Hatta cumartesi sabah bir görüşme daha yaptık. Ondan sonra cumartesi öğleden sonramız boş diye, oraya gittik. Allah kimseye yaşatmasın. Çok zordu. Bunu yaşayan bir ülkede yaşıyoruz. İzmir’deyiz çok fazla bilmiyoruz gibi gözükse de, Doğu’da bunun çok daha kötülerini yaşayan, evlatlarını kaybedenler var. Ölüm genci yaşlısı kötü. Terör başlı başına kötü bir şey. Yaşanmasın, olmasın” şeklinde konuştu.