Şanlıurfa'dan Yeni Girişimciler Yetişecek
Gaziantepli işadamı ve makine mucidi olarak bilinen Mennan Usta (Aksoy), genç girişimcilere tecrübelerini aktardı.
Açılış konuşmasını yapan TOBB Genç Girişimciler Kurulu Mahmut Barut, gerçekleştirilecek programlar hakkında bilgiler verdi. Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalayabilmesinde genç girişimcilere büyük iş düştüğünü ifade eden Barut, “Geleceğimizin teminatı olan kardeşlerimiz ile el ele verip emin adımlarla yolumuza devam etmek zorundayız. Gençlere yatırım geleceğe yatırımdır. Unutmamalıyız ki her çocuk bir fabrika, her çocuk bir ülkedir, yeter ki biz gençlerimize güvenelim” dedi.
Mahmut Barut’un konuşmasının ardından konuşan Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, “Şanlıurfa' bir cazibe merkezi haline geldi, gerçekleştirilecek programlar öğrencilerimizdeki potansiyeli de ortaya çıkaracaktır. Bakınız 'Benim projem var' projesinde Şanlıurfa'daki öğrencilerimizi hazırladıkları projeyle Türkiye'de ikinci olduk. Başta saçma gelen fikirler büyük fırsatlara dönüşebilir. Şanlıurfa sınırlarına aşarak büyüdüğünü ve her geçen gün zenginleştiğini görüyoruz. Zenginliklerin korunabilmesi için yeni fikirlere ihtiyaç var. Bunun için çok çalışmak gerekiyor" dedi.
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı E.Sabri Ertekin de, “Yeni genç girişimcilerin yetiştirilmesi için gerçekleştirilecek olan seminerler ilimizin geleceği için çok önemli programlarlardır. Çünkü gençlerimiz geleceğimizdir. Geleceğimizin de daha müreffeh olması genç girişimcilerimizin çokluğuna bağlıdır. Bu yüzden gençlerimiz düzenlenecek bu seminerlerden yararlanmalıdır” dedi.
Konuşmaların ardından Şanlıurfa Genç Girişimciler Kurulu ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında protokol imzalandı. İmzalan protokol ile gerçekleştirilecek ve 7 ay sürecek olan seminerlerin hayırlı olması temenni edildi.
İmzalanan protokolün akabinde Gaziantepli işadamı ve makine mucidi olarak bilinen Mennan Usta (Aksoy), kendi hayatından kesitler anlattı.
Mennan Aksoy, makine üretme mücadelesine girişinin öyküsünü şöyle özetledi:
‘‘Bir gün Gaziantep'e tekstil makinesi satmak için bir Fransız geldi. Satış yaparken de bize diyor ki; ‘Tekstilin beşiği sizsiniz ama Çin ve Hindistan geliyor. Teknolojinizi yenilemezseniz sizi geçerler '.Bunu söylüyor ama derdi bizim geçilmemiz değil tabii ki. Arkasından da ekliyor; ‘En iyi makineleri biz Fransızlar üretiyoruz. Bizim makineleri alın rekabeti kazanın' diyor. Beni bu durum çok etkilemişti. Çünkü eminim bu Fransız, Hintli'ye Çinli'ye de ‘Türkleri geçmek istiyorsanız bizim makineleri almanız şart' diyordu. O zamanlar çok düşündüm ve şu gerçeği gördüm; ‘aslında Avrupa'nın tekstilde ve diğer sektörlerde ‘metalden' başka geliri yok. Bu yüzden de ‘çeliğe hükmetmeyen namusuna mukayyet olamaz' dedim kendi kendime ve makine yapmaya koyuldum.’’
Yaşadıklarını esprili bir dille anlatan Aksoy, Şanlıurfa'nın sadece kebapla, sıra gecesiyle, şıllık tatlısıyla anılmaması gerektiğini söyledi.
Şanlıurfa'nın kültür olarak, doğal zenginlik olarak her şeye sahip olduğunu belirten Aksoy Şanlıurfalıların tembelliğini kıramadığını söyledi.
Başarılı olmak için devlet, üniversite ve vatandaşın el ele vermesi gerektiğini belirten Aksoy, Almanya'da gördüğü iplik makinesini Gaziantep'te yaparken karşılaştığı zorlukları anlattı. Aksoy, başta herkesin karşı çıktığını, zamanla hem devletin hem de üniversitesinin kendisine destek verdiğini kaydetti.
Şanlıurfa'nın neden bir tarım ve sanayi kenti olarak anılmadığını belirten Aksoy, teknik, pratik ve devletin bir araya gelmesi gerektiğin söyledi.
Başarılı olmak için her şeyden önce inanmak gerektiğini ifade eden Aksoy, "Biz tekniği üniversiteden alacağız. Üniversitelerin başına bela olacağız. Şanlıurfa'nın suyu var, toprağı var. Üniversiteyi çağırıp gel kardeşim benim toprağımın analizini yap diyeceğiz. Devletten kastımda ticaret odası, sanayi odası gibi yerleri zorlayacağız. Pratiğe gelince de biz kendimizi teknolojiye ne kadar mesafede olduğumuzu belirleyeceğiz. On kişi bir araya geldiğinizde kebap mı konuşuyorsunuz, yoksa teknoloji mi, sıra gecesi mi konuşuyorsunuz? Eğer hala teknoloji konuşmuyorsanız, makine, icat bize bir şey anımsatmaz” diye ifade etti.
Liderlik vasfının doğuştan geldiğini ifade eden Aksoy, gençlere para yerine ilim peşinde koşmalarını tavsiye etti. Asıl zenginliğin akıl zenginliği olduğunu belirten Aksoy, "Yapılmaz denilen hiçbir şey yok. Biz yeter ki kendimizi küçük görmeyelim. Helal para kazanmak zor; ama haram para kazanmak kolay. Aklımızı güzel şeyler için kullanmalıyız. Gençlerimize eğitimin yanında bir de pratiği vermemiz lazım. Bizim en büyük mirasımız evlatlarımız" diye konuştu.