Antalya'daki Yapılarda Deprem Riski
Antalya Ticaret ve Sanayi Odasınca Kentsel Dönüşüm Mevzuatı bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
ATSO üyeleri, meslek odaları ve ilçe belediyelerinden yetkililerinin katıldığı toplantıda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Şubesi teknik personeli Ahmet Uğurluay ile TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Dikencik, katılımcılara bilgi verdi.
Uğurluay, kentsel dönüşümün, devlet ile vatandaşın işbirliği şeklinde olduğunu vurgulayan Uğurluay, sadece yapı güçlendirme çalışması yapılmasını mühendis olarak kentsel dönüşüm kapsamında görmediğini dile getirdi. Uğurluay, binaları kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirirken yapının katına, rengine bakılmadığına, sadece risk unsuru taşıyıp taşımadığının değerlendirildiğini kaydetti.
Kentsel dönüşümde temel konunun can güvenliği olduğunu dile getiren Uğurluay, "Antalya 1996 yılına kadar dördüncü derece deprem bölgesinde yer alıyordu. Yeni araştırmalar neticesinde çeşitli düzenlemelerle ikinci derece deprem bölgesi sayıldı. Bu nedenle binanın temelinde ya da zemindeki kolonlarda güçlendirme yapmakla depreme karşı önlem alınmış olunmaz" dedi.
Uğurluay, konuşmasına şöyle devam etti:
''Mühendis olarak risk taşıyan binalarda güçlendirme diye bir şeyi kabul etmiyorum. Binanın temelinde güçlendirme yaparak depreme karşı önlem alınmaz. Antalya'da çok sayıda riskli bina var. Araştırılsa yapıların çoğu riskli çıkar. Bana göre Antalya merkezdeki yapıların yüzde 70'inin yenilenmesi lazım.''
Kentsel dönüşüm mevzuatı hakkında bilgi veren Haşim Dikencik ise 1980'li yıllarda ''yara sarma'' politikasıyla hareket edildiği, günümüzde afet öncesi risklerin belirlenip bu risklerin berteraf edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mevcut yasanın tamamen mekansal, dönüşüm odaklı olduğunu belirten Dikencik, kentin sosyal ekonomik boyutlarıyla değerlendirilmediğini savundu.
Dikencik, ''Dönüşüm projelerinde yerel kimliği ortadan kaldıran, tek tip yapılar olmamalı'' dedi.
Kaynak: AA
Uğurluay, kentsel dönüşümün, devlet ile vatandaşın işbirliği şeklinde olduğunu vurgulayan Uğurluay, sadece yapı güçlendirme çalışması yapılmasını mühendis olarak kentsel dönüşüm kapsamında görmediğini dile getirdi. Uğurluay, binaları kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirirken yapının katına, rengine bakılmadığına, sadece risk unsuru taşıyıp taşımadığının değerlendirildiğini kaydetti.
Kentsel dönüşümde temel konunun can güvenliği olduğunu dile getiren Uğurluay, "Antalya 1996 yılına kadar dördüncü derece deprem bölgesinde yer alıyordu. Yeni araştırmalar neticesinde çeşitli düzenlemelerle ikinci derece deprem bölgesi sayıldı. Bu nedenle binanın temelinde ya da zemindeki kolonlarda güçlendirme yapmakla depreme karşı önlem alınmış olunmaz" dedi.
Uğurluay, konuşmasına şöyle devam etti:
''Mühendis olarak risk taşıyan binalarda güçlendirme diye bir şeyi kabul etmiyorum. Binanın temelinde güçlendirme yaparak depreme karşı önlem alınmaz. Antalya'da çok sayıda riskli bina var. Araştırılsa yapıların çoğu riskli çıkar. Bana göre Antalya merkezdeki yapıların yüzde 70'inin yenilenmesi lazım.''
Kentsel dönüşüm mevzuatı hakkında bilgi veren Haşim Dikencik ise 1980'li yıllarda ''yara sarma'' politikasıyla hareket edildiği, günümüzde afet öncesi risklerin belirlenip bu risklerin berteraf edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mevcut yasanın tamamen mekansal, dönüşüm odaklı olduğunu belirten Dikencik, kentin sosyal ekonomik boyutlarıyla değerlendirilmediğini savundu.
Dikencik, ''Dönüşüm projelerinde yerel kimliği ortadan kaldıran, tek tip yapılar olmamalı'' dedi.