Rektör İnanç’tan ‘ODTÜ’ Açıklaması
Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) yaşanan olayların faturasının bütün üniversitelere kesildiğini belirterek, buna kimsenin hakkının olmadığını savundu.
ODTÜ’de yaşanan olaylarla ilgili olarak makamında gazetecilerin sorularını yanıtlayan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, ODTÜ’nün Türkiye’de bulunan 170 üniversiteyi sıkıntıya soktuğunu vurguladı. Prof. Dr. Nihat İnanç, “Bu süreç bütün üniversitelerin tepkisini çekti. Çünkü bizler hepimiz sorumluluk sahibi insanlarız. Dolayısı ile bizler topluma ve devlete karşı sorumlulukları olan insanlarız. Bir kurumun başındayız ama sonuçta sorumluluk sahibiyiz. Tek başımıza olsak, bir süreç bizimle başlar bizimle biter. Ama şu an bizimle başlıyor, Ankara ile bitiyor ya da diğer üniversitelere yansıyor. Dolayısı ile attığımız her adımda, yaptığımız her işte en az 40 defe düşünüp icraata koymamız gerekiyor” dedi.
“FATURASINI BÜTÜN ÜNİVERSİTELER ÖDÜYOR”
ODTÜ’de yaşanan olayların faturasını bütün üniversitelerin ödediğini vurgulayan Prof. Dr. Nihat İnanç, “Örneğin bu kampusun içerisinde bulunan her şeyden rektör olarak ben sorumluyum. Bunu yapabilmek için devletin bana vermiş olduğu yetkiler var. Bunlardan birinci özel güvenlikle bunu sağlamak, ikincisi eğer sağlayamıyorsam, yahut ihtiyaç duyduğum herhangi bir anda asker ve polisi buraya davet etmektir. Ben davet ettiğimde de onlar uymak zorundadırlar. Çünkü buradaki duruma kararı ben veriyorum, sorumlusu benim. Herhangi bir olumsuzluk karşısında bedelini de ödeyen benim. Kesinlikle siyasal olarak bakmıyorum, fakat ODTÜ’nün son dönemde çizmiş olduğu bir profil var. Bunu bütün Türkiye biliyor. Türkiye’de şu an 170’den fazla üniversite var. ODTÜ’nün 10 katı büyüklüğünde olan üniversiteler var. Neden Türkiye’de bir tek ODTÜ konuşuluyor ve olumsuzlukları ile gündeme geliyor. Bende dahil olmak üzere bütün rektörler 1 lira para harcamak veya alabilmek için hükümetten onay almak zorundayız. Hükümet vermezse hiçbir şey yapamayız. Bunun için gidip hükümet ile konuşuyoruz. İlgili bakanlıklarla, Başbakanla konuşup taleplerimizi iletiyor ve ikna ediyoruz, onlarda veriyorlar. Nasıl ki Başbakan Türkiye’nin başında bir nöbetçi ise bizde bu kampusun bir nöbetçisiyiz. Buraların sahibi değiliz, ama bu kampusta yapmış olduğumuz bütün işlerin kaynağı Ankara’dır. Ben değilim. Benim başarım değil bu. Bana para ve kadro vermeseler ben burada hiçbir iş yapamam. Bana imkan verildiği için bu işleri yaptım. Kim verdi bu imkanı peki? Elbette ki hükümet. Biz parayı ve kadroyu hükümetten istiyoruz. Tüm bunlar ortadayken ben veya öğrencim kalkıp diyecek ki ‘buraya Başbakan, hükümet ve devlet giremez.’ Yönetim mekanizması acısından bunun izahı yoktur” şeklinde konuştu.
“MARJİNAL MİLİTANLAR HERŞEY YAPIYOR”
ODTÜ’de marjinal grupların yapmış olduğu her türlü eyleme göz yumulduğunu belirten Prof. Dr. Nihat İnanç, “ODTÜ’nün bizzat kendisinin de revize ederek 2007 yılında uygulamaya koyduğu Konya yolu ile Eskişehir yolunu birleştiren bir yol projesi var. Belediyenin mastır planında da var, ODTÜ’nün web sayfasında da var. Hatta birkaç gün önce ODTÜ Rektörü’nün Cumhuriyet Gazetesi’ne vermiş olduğu röportajda da var. Bunlar olmasa da aslında bir şey olmaz. Çünkü o şehrin büyükşehir belediyesi vardır, kanunları vardır. Yolun karar verildiği şekilde yapılması gerekiyor. Yol yapılacak, kalkıp diyorlar ki ‘Siz buraya yol yapamazsınız.’ Diğer taraftan üniversitede her türlü fanatikliği yapan, fanatikliği yaparken destek gören marjinal militanlar her tarafı yakıp yıkıyor, bunlara kimse dur demiyor. Ama orada eğitim hakkı olan başörtülü insanlar tahkir edilip, dışlanırken de buna da hoşgörülü davranılıyor. Dikkat edin bunlar birbirine 180 derece zıt davranışlardır. Bunları alt alta yazıp toplarsanız kabul edilebilirlik yüzde 1’lik bile bir boyutu bulunmuyor” diye konuştu.
“HER YÖNÜ İLE SORUNDUR”
ODTÜ’de yaşanan olayların bütün boyutları ile sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Nihat İnanç, “Sonuç olarak bu olaylar her yönü ile sorundur. Orada okuyan öğrenciden tutunda oraya giden kamu görevlisi ve devlet büyüğünün güvenlik sorunu yaşadığı bir kampus bulunuyor. Peki bu kampus nerede? Ankara’da, Ankara’da bir Vatikan veya kendi başına bir devlet mi var? Sayın Başbakan haklı olarak önceki ODTÜ olayları, Gezi olayları ve bu son ODTÜ olaylarına bakıp, kampuslara güvenlik güçleri girecek diyor. Ben bir rektör olarak kampuslara güvenlik güçlerinin girmesine karşıyım. Bunu daha öncede söyledim. Türkiye’de kampusuna güvenlik güçleri girmeyen nadir üniversitelerden birisiyiz biz. Ama yine söylediğim gibi eğer güvenliği sağlayamayacağımızdan endişemiz olursa tereddütsüz davet ederiz. Bütün üniversiteleri buna mecbur kılan maalesef ODTÜ’dür. Üniversitelerarası Kurul’da da bu konu konuşuldu. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz Alparslan Üniversitesi olarak 170 üniversiteyi ilgilendiren bir davranış biçiminde olursak herkes bize hesap sorar, niye ODTÜ’ye hesap sorulmasın?” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
“FATURASINI BÜTÜN ÜNİVERSİTELER ÖDÜYOR”
ODTÜ’de yaşanan olayların faturasını bütün üniversitelerin ödediğini vurgulayan Prof. Dr. Nihat İnanç, “Örneğin bu kampusun içerisinde bulunan her şeyden rektör olarak ben sorumluyum. Bunu yapabilmek için devletin bana vermiş olduğu yetkiler var. Bunlardan birinci özel güvenlikle bunu sağlamak, ikincisi eğer sağlayamıyorsam, yahut ihtiyaç duyduğum herhangi bir anda asker ve polisi buraya davet etmektir. Ben davet ettiğimde de onlar uymak zorundadırlar. Çünkü buradaki duruma kararı ben veriyorum, sorumlusu benim. Herhangi bir olumsuzluk karşısında bedelini de ödeyen benim. Kesinlikle siyasal olarak bakmıyorum, fakat ODTÜ’nün son dönemde çizmiş olduğu bir profil var. Bunu bütün Türkiye biliyor. Türkiye’de şu an 170’den fazla üniversite var. ODTÜ’nün 10 katı büyüklüğünde olan üniversiteler var. Neden Türkiye’de bir tek ODTÜ konuşuluyor ve olumsuzlukları ile gündeme geliyor. Bende dahil olmak üzere bütün rektörler 1 lira para harcamak veya alabilmek için hükümetten onay almak zorundayız. Hükümet vermezse hiçbir şey yapamayız. Bunun için gidip hükümet ile konuşuyoruz. İlgili bakanlıklarla, Başbakanla konuşup taleplerimizi iletiyor ve ikna ediyoruz, onlarda veriyorlar. Nasıl ki Başbakan Türkiye’nin başında bir nöbetçi ise bizde bu kampusun bir nöbetçisiyiz. Buraların sahibi değiliz, ama bu kampusta yapmış olduğumuz bütün işlerin kaynağı Ankara’dır. Ben değilim. Benim başarım değil bu. Bana para ve kadro vermeseler ben burada hiçbir iş yapamam. Bana imkan verildiği için bu işleri yaptım. Kim verdi bu imkanı peki? Elbette ki hükümet. Biz parayı ve kadroyu hükümetten istiyoruz. Tüm bunlar ortadayken ben veya öğrencim kalkıp diyecek ki ‘buraya Başbakan, hükümet ve devlet giremez.’ Yönetim mekanizması acısından bunun izahı yoktur” şeklinde konuştu.
“MARJİNAL MİLİTANLAR HERŞEY YAPIYOR”
ODTÜ’de marjinal grupların yapmış olduğu her türlü eyleme göz yumulduğunu belirten Prof. Dr. Nihat İnanç, “ODTÜ’nün bizzat kendisinin de revize ederek 2007 yılında uygulamaya koyduğu Konya yolu ile Eskişehir yolunu birleştiren bir yol projesi var. Belediyenin mastır planında da var, ODTÜ’nün web sayfasında da var. Hatta birkaç gün önce ODTÜ Rektörü’nün Cumhuriyet Gazetesi’ne vermiş olduğu röportajda da var. Bunlar olmasa da aslında bir şey olmaz. Çünkü o şehrin büyükşehir belediyesi vardır, kanunları vardır. Yolun karar verildiği şekilde yapılması gerekiyor. Yol yapılacak, kalkıp diyorlar ki ‘Siz buraya yol yapamazsınız.’ Diğer taraftan üniversitede her türlü fanatikliği yapan, fanatikliği yaparken destek gören marjinal militanlar her tarafı yakıp yıkıyor, bunlara kimse dur demiyor. Ama orada eğitim hakkı olan başörtülü insanlar tahkir edilip, dışlanırken de buna da hoşgörülü davranılıyor. Dikkat edin bunlar birbirine 180 derece zıt davranışlardır. Bunları alt alta yazıp toplarsanız kabul edilebilirlik yüzde 1’lik bile bir boyutu bulunmuyor” diye konuştu.
“HER YÖNÜ İLE SORUNDUR”
ODTÜ’de yaşanan olayların bütün boyutları ile sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Nihat İnanç, “Sonuç olarak bu olaylar her yönü ile sorundur. Orada okuyan öğrenciden tutunda oraya giden kamu görevlisi ve devlet büyüğünün güvenlik sorunu yaşadığı bir kampus bulunuyor. Peki bu kampus nerede? Ankara’da, Ankara’da bir Vatikan veya kendi başına bir devlet mi var? Sayın Başbakan haklı olarak önceki ODTÜ olayları, Gezi olayları ve bu son ODTÜ olaylarına bakıp, kampuslara güvenlik güçleri girecek diyor. Ben bir rektör olarak kampuslara güvenlik güçlerinin girmesine karşıyım. Bunu daha öncede söyledim. Türkiye’de kampusuna güvenlik güçleri girmeyen nadir üniversitelerden birisiyiz biz. Ama yine söylediğim gibi eğer güvenliği sağlayamayacağımızdan endişemiz olursa tereddütsüz davet ederiz. Bütün üniversiteleri buna mecbur kılan maalesef ODTÜ’dür. Üniversitelerarası Kurul’da da bu konu konuşuldu. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz Alparslan Üniversitesi olarak 170 üniversiteyi ilgilendiren bir davranış biçiminde olursak herkes bize hesap sorar, niye ODTÜ’ye hesap sorulmasın?” ifadelerini kullandı.