İzmir'deki Cinayet

Aliağa ilçesinde kızları tarafından öldürüldüğü iddia edilen Gülseren Süngü'nün amcası Sebahattin Süngü, "Ölen de, suçlu duruma düşen de bizim kanımızdan, bizi bu yaralıyor" dedi.

AA muhabirinin görüştüğü amca Süngü, Aydın'ın Umurlu beldesi Eğrikavak köyündeki evlerine ateş düştüğünü, kızlarının toprağa, torunlarını ise cezaevine konulduğunu söyledi.

Olayın şokunu yaşarken yeğeni Gülseren Süngü'nün defin işleriyle uğraştıklarını, yeğenlerinin cezaevine konulduğunu, adli süreci takip edemediklerini kaydeden Sebahattin Süngü, "Gerek emniyetten, gerek adli mercilerden bizlere bilgi verilmedi. Ölen de, suçlu duruma düşen de bizim kanımızdan, bizi bu yaralıyor. Bunların suçu nasıl hafifleyecekse, bu yapılsın. Elimizden geldiği kadar ilgi, alaka göstermeye çalışalım. Yeniden topluma kazandırılacaklarsa kazandırmaya çalışalım" diye konuştu.

Olayla ilgili gazete ve televizyonlarda farklı iddiaların bulunduğunu, bazılarından büyük rahatsızlık duyduklarını dile getiren Süngü, "Biz bunların ne derece doğru ya da yanlış olduğunu bilmiyoruz. Gerçekler yazılsın ve çizilsin. Daha olay netleşmeden, biz akrabalarının dahi birçok şeyden haberi yokken, yanlış şeylerin yazılıp çizilmesi bizleri rahatsız ediyor. Burada çocukların durumları da gözardı edilmemeli" diye konuştu.

-Avukat

Annelerini bıçaklayarak öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan iki kız kardeşin avukatı Hakan Turan, tutuklanan 17 ve 19 yaşındaki kızların, ciddi şekilde psikolojik baskı altında bulunduklarını ve olayı bunun neticesinde gerçekleştirdiklerini savundu.

Kız kardeşleri cezaevinde ziyaret ettiğini ve kendilerine gelemediğini gördüğünü aktaran Turan, "Hala büyük tedirginlik yaşıyorlar, tam olarak olayın farkında değiller. Sanki uyuyacaklar, uyanacaklar sabah normal hayatlarına devam edecekler gibi" dedi.

-Üniversiteyi kazanan kızın şiddete uğradığı iddiası

Olay yerindeki incelemeye katıldığını, çocuklar için hoş karşılanmayacak bir ortamın bulunduğunu anlatan Turan, "Evde karşılaştığım ortam, iki kız için hiç uygun değildi. Bu ortamda yaşayan çocuklar, ifadelerinde annelerinin yanına gelen erkeklerin uygunsuz teklifleriyle dahi karşılaştıklarını anlattılar. Bunun yanında sıkça annelerinden şiddet gördüklerini belirttiler. Hatta iki hafta önce büyük kız, kazandığı üniversiteye gitmek istediğini söyleyince yine şiddete maruz kalıyor, olayda makasla elinden yaralanıyor, parmağı kırılıyor" dedi.

Hakan Turan, cinayetin bilerek ve tasarlayarak işlendiğine dair iddiaların dayanağının bulunmadığını iddia ederek, şöyle konuştu:

"Olay günü çocuklar, sabaha karşı annelerinden şiddet görüyor. Annesi ablasına yumruk atıp, mutfaktan aldığı bıçakla üzerine yürüyünce, küçük kız annesine ait olan ve yatağının yanında bulundurduğu şok cihazını eline alarak korkutmak istiyor. Anne bu kez küçük kıza dönünce boğuşma yaşanıyor ve düşen bıçağı alan kızlar annelerine vurmaya başlıyor. Tüm bunlar saniyeler içinde gelişiyor."

Çocukların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Turan, çocukların velayetinin babalarında olduğunu ancak annenin tanıştığı kişiler aracılığıyla tehdit ve baskı uyguladığını öne sürdü.

-Olayın geçmişi

Aliağa ilçesinde 13 Eylül 2013 tarihinde Gülseren Süngü evinde bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunmuş, olayla ilgili gözaltına alınan kızları Ş.P. ve B.P.,ayaklarında annelerine ait kan izlerine rastlanınca suçlarını itiraf etmiş, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

Kaynak: AA