Menderes Nehri'ndeki Kirlilik
AYDIN - TEMA Vakfı Sultanhisar Temsilcisi Hasan Taşçı, İstanbul'da yapılan TEMA il ve ilçe temsilcilikleri toplantısında Büyük Menderes Nehri'ndeki kirliliğe dikkati çekti.
Taşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplantıda özellikle Büyük Menderes nehrinin sanayi artıkları kirliliğinden bahsettiğini, nehirdeki doğal canlı yaşamın nerdeyse kaybolmak üzere olduğunu, sık sık toplu balık ölümlerinin meydana geldiğini vurguladığını anlattı.
Nehirden sulanan arazilerde, toprağın çoraklaşmakta olduğuna işaret eden Taşçı, bunun sonucunda çilek, narenciye ve sebze bahçelerinin olumsuz etkilendiğini, ağaç ve fidelerde kurumalar oluştuğunu öne sürdü.
Taşçı, şunları söyledi:
"Menderes nehir ve dere yataklarının ıslah edilmemesi ve sulama kanallarının tam anlamıyla temizlenmemesi nedeniyle taşkınlar ve erozyona sebep olmaktadır. Menderes çevresindeki ağaçların kesilmesi kuş barınaklarının yok olmasına dolayısıyla doğal canlı yaşam alanlarının tahribine yol açmaktadır. Bölgede açılan termik santrallerin artık suları yasal olarak toprağa zerk edilmesi gerekirken bazı santralleri işletenler bu kurala uymayarak atıklarını nehre dökmekte, içlerindeki bor ve ağır metaller zaten kirli olan Büyük Menderes nehrini daha da kirletmektedir.
Tarım ürünlerinde kontrolsüz ve bilinçsiz gübre, ilaç kullanılması, örtü altı üretim için kullanılan naylon ve malçların daha sonra çevrede rastgele bırakılması ya da toplanmadan tarlanın naylonlu halde sürülmesi, toprak dezenfektanları metan sodyum, metan potasyum gibi gazların bilinçsizce ehli olmayan kişilerce satılması ve çiftçiler tarafından kullanılması, çevre kirliliği yarattığı gibi zararlı mantarların yanında trikoderma gibi faydalı bakterileri de öldürmekte, birçok ağacın kurumasına neden olmaktadır."
Bazı kurum ve işyerlerinin yol, tesis yapmak amacıyla ya da ormanları gençleştirme adı altında ağaç kesimleri yaptığını, bu ağaç katliamını da tepki çekmesin diye kesimlerini gece veya tatil günlerinde yaptıklarını kaydeden Taşçı, bu tip sorunları etkili ve kalıcı bir şekilde çözebilmek için, en azından TEMA il sorumlularına davalara müdahil olma yetkisi verilmesini istediğini belirtti.
Kaynak: AA
Nehirden sulanan arazilerde, toprağın çoraklaşmakta olduğuna işaret eden Taşçı, bunun sonucunda çilek, narenciye ve sebze bahçelerinin olumsuz etkilendiğini, ağaç ve fidelerde kurumalar oluştuğunu öne sürdü.
Taşçı, şunları söyledi:
"Menderes nehir ve dere yataklarının ıslah edilmemesi ve sulama kanallarının tam anlamıyla temizlenmemesi nedeniyle taşkınlar ve erozyona sebep olmaktadır. Menderes çevresindeki ağaçların kesilmesi kuş barınaklarının yok olmasına dolayısıyla doğal canlı yaşam alanlarının tahribine yol açmaktadır. Bölgede açılan termik santrallerin artık suları yasal olarak toprağa zerk edilmesi gerekirken bazı santralleri işletenler bu kurala uymayarak atıklarını nehre dökmekte, içlerindeki bor ve ağır metaller zaten kirli olan Büyük Menderes nehrini daha da kirletmektedir.
Tarım ürünlerinde kontrolsüz ve bilinçsiz gübre, ilaç kullanılması, örtü altı üretim için kullanılan naylon ve malçların daha sonra çevrede rastgele bırakılması ya da toplanmadan tarlanın naylonlu halde sürülmesi, toprak dezenfektanları metan sodyum, metan potasyum gibi gazların bilinçsizce ehli olmayan kişilerce satılması ve çiftçiler tarafından kullanılması, çevre kirliliği yarattığı gibi zararlı mantarların yanında trikoderma gibi faydalı bakterileri de öldürmekte, birçok ağacın kurumasına neden olmaktadır."
Bazı kurum ve işyerlerinin yol, tesis yapmak amacıyla ya da ormanları gençleştirme adı altında ağaç kesimleri yaptığını, bu ağaç katliamını da tepki çekmesin diye kesimlerini gece veya tatil günlerinde yaptıklarını kaydeden Taşçı, bu tip sorunları etkili ve kalıcı bir şekilde çözebilmek için, en azından TEMA il sorumlularına davalara müdahil olma yetkisi verilmesini istediğini belirtti.