BBP Genel Başkanı Destici Açıklama Yaptı
ANKARA - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı yapmış, kuvvet komutanlığı yapmış, üst düzey bürokrasi, sivil bürokraside, iş dünyasının, siyasetin önemli isimlerinin, basının önemli isimlerinin ceza almasına insani duygularla üzüldüm. İkinci üzüntüm, bu derece üst seviyeye gelmiş insanların, hala demokrasi dışı yollarla hükümet kurma veya hükümeti devirme organizasyonu içinde olmasına da ayrı bir şekilde üzüldüm" dedi.
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve basın mensuplarıyla iftarda bir araya gelen Destici, iftar sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, iki günlük ziyaret için Almanya'ya gittiğini ve bugün döndüğünü belirterek, bu ülkede bir iftara katıldığını anlattı.
Buradaki iftarda Almanya'daki bazı ülkelerin büyükelçilerinin, Alman hükümetinin ve bazı partilerin temsilcilerinin bulunduğunu dile getiren Destici, orada yaptığı değerlendirmede İslam coğrafyasının kan ve gözyaşı içinde bulunduğunu, bu kan ve gözyaşının sebebinin ise emperyalist güçler ve batı olduğunu söylediğini bildirdi.
Destici, batılıların kendileri için istediği özgürlük, refah, güvenliği İslam dünyası veya dünyanın diğer bölgeleri için de istemediği sürece gerçek dost olunamayacağını belirttiğini dile getirerek,"dedim" diye konuştu.
"Başından beri Avrupa Birliği'ne karşı bir siyasi partiyiz. Karşı olmamazın temeli Avrupa'nın bizi almayacağından dolayı, bir hayal tüneli olduğundan dolayı" diyen Destici, sürecin iki tarafın da farklı menfaatlerinden dolayı sürdürüldüğünü söyledi.
-Ergenekon davası kararı
Almanya'da iken Ergenekon davasında kararın açıklandığını da dile getiren Destici, iki noktada üzüntü duyduğunu söyledi.
Destici, "Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı yapmış, kuvvet komutanlığı yapmış, üst düzey bürokrasi, sivil bürokraside, iş dünyasının, siyasetin önemli isimlerinin, basının önemli isimlerinin ceza almasına insani duygularla üzüldüm. İkinci üzüntüm, bu derece üst seviyeye gelmiş insanların, hala demokrasi dışı yollarla hükümet kurma veya hükümeti devirme organizasyonu içinde olmasına da ayrı bir şekilde üzüldüm" dedi.
Destici, Türkiye'nin darbelerden çok çektiğini ve bunun için darbe girişimlerine karşı Türkiye'nin müsamahasız olması gerektiğini vurgulayarak, "Yani eğer bir suç varsa mutlaka bunun bir cezasının olması gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu.
"Hiç kimse, hiçbir savcı ve hiçbir hakim, ortada bir suç yokken, ortada bir çete yokken, ortada bir örgüt yokken kendisi bir çete, kendisi bir örgüt oluşturmuş, kendisi bir suç örgütü oluşturmuş, sonra da beğenmediği insanları buna dahil edip, oturup masa başında karar vermiş, bunu söylemekte büyük bir yanlış olur ve büyük bir haksızlık olur" diyen Destici, herkesin hukuka saygı göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Destici, demokrasiye en çok sahip çıkması gerekenlerin siyasetçiler olduğunu da belirterek, "Siyasete karşı bir darbe girişimi varsa, sandığa karşı, milli iradeye karşı bir darbe girişimi varsa, burada hangi görüşe sahip olursa olsun bütün siyasi partilerin ortak bir tavır takınması ve darbecilerin karşısında durması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin arzuladığı büyümeye ulaşamamışsa darbelerin bunda çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Destici, Türk toplumunun bu darbeler yüzünden özlediği, beklediği ve olması gereken ilerlemeyi kaydedemediğini söyledi.
Destici, "Onun için bir daha hiç kimsenin darbeye tevessül edemeyeceği, aklından geçiremeyeceği düzenlemelerin yapılması lazım" diye konuştu.
Destici, suçun karşılığının hakkaniyet içinde verilmesi gerektiğine inandıklarını bildirerek, kurunun yanında yaşın yanmasına müsade edilmemesi gerektiğini belirtti.
-Gezi parkı odaklı gelişmeler
Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinen Destici, herkesin hakkını arayabileceğini, protesto, eylem yapabileceğini ancak şiddete başvurulmaması ve kaos ortamı oluşturulmaması gerektiğini belirtti.
Destici, "Ama sen bunu sokakları kan gölüne çevirerek veya şiddet ortamlarına çevirerek yapmaya kalkarsan veya buradan birtakım güçlerle iktidarı sandık dışı yollarla değiştirmeyi hedeflersen işte o zaman biz bunun doğru olmadığını söyleriz ve bunun karşısında olduğumuzu da net bir şekilde ifade ederiz" dedi.
İktidarın da pek çok yanlışı olduğunu anlatan Destici, iktidarın yanlışlarını konuşma fırsatının millete verilmediğini kaydetti.
Memurları ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin de yapıldığının altını çizen Destici, yapılan 3+3 zammı da eleştirdi.
Destici, milletin gündeminin konuşulmadığını belirterek, "İktidar ve muhalefet suni gündemlerden milleti ayrıştırarak, kamplaştırarak oylarını korumaya çalışıyorlar. Yeni anayasa da yapmayacaklar. Çünkü yeni anayasa demek sivil demokratik bir anayasa demek, sivil demokratik bir seçim kanunu ve siyasi partiler yasası demek. Buna müsaade ederler mi? Yani milletvekillerini tercihli sistemle gelmesine müsaade ederler mi? Etmezler. Çünkü o zaman mecliste onların dediği olmaz, milletin dediği olur" dedi.
Siyasi partilere yapılan hazine yardımıyla ilgili, hakça ve yeteri miktarda yardım yapılmadığını da ifade eden Destici, AK Parti, CHP ve MHP'ye hazine yardımı yapıldığını ancak BBP'ye bir kuruş dahi verilmediğini söyledi.
Destici, "Böyle bir adaletsiz seçim sisteminden sen nasıl bir sonuç çıkaracaksın" diye konuştu.
Destici, seçim barajına da eleştiride bulundu.
Kaynak: AA
Buradaki iftarda Almanya'daki bazı ülkelerin büyükelçilerinin, Alman hükümetinin ve bazı partilerin temsilcilerinin bulunduğunu dile getiren Destici, orada yaptığı değerlendirmede İslam coğrafyasının kan ve gözyaşı içinde bulunduğunu, bu kan ve gözyaşının sebebinin ise emperyalist güçler ve batı olduğunu söylediğini bildirdi.
Destici, batılıların kendileri için istediği özgürlük, refah, güvenliği İslam dünyası veya dünyanın diğer bölgeleri için de istemediği sürece gerçek dost olunamayacağını belirttiğini dile getirerek,"dedim" diye konuştu.
"Başından beri Avrupa Birliği'ne karşı bir siyasi partiyiz. Karşı olmamazın temeli Avrupa'nın bizi almayacağından dolayı, bir hayal tüneli olduğundan dolayı" diyen Destici, sürecin iki tarafın da farklı menfaatlerinden dolayı sürdürüldüğünü söyledi.
-Ergenekon davası kararı
Almanya'da iken Ergenekon davasında kararın açıklandığını da dile getiren Destici, iki noktada üzüntü duyduğunu söyledi.
Destici, "Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı yapmış, kuvvet komutanlığı yapmış, üst düzey bürokrasi, sivil bürokraside, iş dünyasının, siyasetin önemli isimlerinin, basının önemli isimlerinin ceza almasına insani duygularla üzüldüm. İkinci üzüntüm, bu derece üst seviyeye gelmiş insanların, hala demokrasi dışı yollarla hükümet kurma veya hükümeti devirme organizasyonu içinde olmasına da ayrı bir şekilde üzüldüm" dedi.
Destici, Türkiye'nin darbelerden çok çektiğini ve bunun için darbe girişimlerine karşı Türkiye'nin müsamahasız olması gerektiğini vurgulayarak, "Yani eğer bir suç varsa mutlaka bunun bir cezasının olması gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu.
"Hiç kimse, hiçbir savcı ve hiçbir hakim, ortada bir suç yokken, ortada bir çete yokken, ortada bir örgüt yokken kendisi bir çete, kendisi bir örgüt oluşturmuş, kendisi bir suç örgütü oluşturmuş, sonra da beğenmediği insanları buna dahil edip, oturup masa başında karar vermiş, bunu söylemekte büyük bir yanlış olur ve büyük bir haksızlık olur" diyen Destici, herkesin hukuka saygı göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Destici, demokrasiye en çok sahip çıkması gerekenlerin siyasetçiler olduğunu da belirterek, "Siyasete karşı bir darbe girişimi varsa, sandığa karşı, milli iradeye karşı bir darbe girişimi varsa, burada hangi görüşe sahip olursa olsun bütün siyasi partilerin ortak bir tavır takınması ve darbecilerin karşısında durması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin arzuladığı büyümeye ulaşamamışsa darbelerin bunda çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Destici, Türk toplumunun bu darbeler yüzünden özlediği, beklediği ve olması gereken ilerlemeyi kaydedemediğini söyledi.
Destici, "Onun için bir daha hiç kimsenin darbeye tevessül edemeyeceği, aklından geçiremeyeceği düzenlemelerin yapılması lazım" diye konuştu.
Destici, suçun karşılığının hakkaniyet içinde verilmesi gerektiğine inandıklarını bildirerek, kurunun yanında yaşın yanmasına müsade edilmemesi gerektiğini belirtti.
-Gezi parkı odaklı gelişmeler
Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinen Destici, herkesin hakkını arayabileceğini, protesto, eylem yapabileceğini ancak şiddete başvurulmaması ve kaos ortamı oluşturulmaması gerektiğini belirtti.
Destici, "Ama sen bunu sokakları kan gölüne çevirerek veya şiddet ortamlarına çevirerek yapmaya kalkarsan veya buradan birtakım güçlerle iktidarı sandık dışı yollarla değiştirmeyi hedeflersen işte o zaman biz bunun doğru olmadığını söyleriz ve bunun karşısında olduğumuzu da net bir şekilde ifade ederiz" dedi.
İktidarın da pek çok yanlışı olduğunu anlatan Destici, iktidarın yanlışlarını konuşma fırsatının millete verilmediğini kaydetti.
Memurları ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin de yapıldığının altını çizen Destici, yapılan 3+3 zammı da eleştirdi.
Destici, milletin gündeminin konuşulmadığını belirterek, "İktidar ve muhalefet suni gündemlerden milleti ayrıştırarak, kamplaştırarak oylarını korumaya çalışıyorlar. Yeni anayasa da yapmayacaklar. Çünkü yeni anayasa demek sivil demokratik bir anayasa demek, sivil demokratik bir seçim kanunu ve siyasi partiler yasası demek. Buna müsaade ederler mi? Yani milletvekillerini tercihli sistemle gelmesine müsaade ederler mi? Etmezler. Çünkü o zaman mecliste onların dediği olmaz, milletin dediği olur" dedi.
Siyasi partilere yapılan hazine yardımıyla ilgili, hakça ve yeteri miktarda yardım yapılmadığını da ifade eden Destici, AK Parti, CHP ve MHP'ye hazine yardımı yapıldığını ancak BBP'ye bir kuruş dahi verilmediğini söyledi.
Destici, "Böyle bir adaletsiz seçim sisteminden sen nasıl bir sonuç çıkaracaksın" diye konuştu.
Destici, seçim barajına da eleştiride bulundu.