Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Hamzaoğlu Açıklaması
TRABZON - Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu, besin zehirlenmesine yol açan etkenin gıdalara üç yoldan bulaşabileceğini bildirdi.
Hamzaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, besin zehirlenmesinin yaz aylarında artan mevsimsel özellik gösteren enfeksiyon olduğunu belirtti.
Besin zehirlenmesinin, tüm dünyada yaygın görülen önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini ifade eden Hamzaoğlu, şunları kaydetti:
"Besin zehirlenmesi son 72 saat içinde mikroorganizma veya toksini ile bulaşmış bir besinin tüketiminin ardından ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren bulguların ortaya çıktığı hastalık tablosudur. Besin zehirlenmeleri çoğunlukla fazla kişiyi ilgilendirir. Bazen tek tek olgular, bazen yerel salgınlar, bazen de daha büyük çaplı salgınlar şeklinde görülebilir. Besin zehirlenmelerine çoğunlukla bakteri türü mikroorganizmalar yol açar. Bu bakteriler 5-70 santigrat derece arasında en çok da oda ısısı ve üzerindeki derecelerde çoğalma eğilimi gösterirler. Genellikle 5 santigrat ve altındaki derecelerde çoğalmazlar. Bu nedenle yaz aylarında görülme sıklığı artmaktadır."
Hamzaoğlu, besin zehirlenmesine yol açan etkenin gıdalara üç yoldan bulaşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Gıda da bu etkeni içerebilir. Özellikle hayvan kaynaklı gıdalar da bu tür bulaşmada rol oynar. İşlenmiş gıdaya katılan katkı maddeleri, gıdayı hazırlayan kişi veya gıdanın hazırlandığı ortamdan meydana gelen bulaşma gıdayı etkiler. Bu nedenle ishalli kişiler iyileşene kadar gıda hazırlamamalı. Çevreden gelen bulaşın önlenebilmesi için gıdanın hazırlandığı ortamın temizliği, ısıtılmamış yiyeceklerle ısıtılmış yiyeceklerin aynı ortamda hazırlanıp sunulmaması, gıda hazırlayan kişilerin ellerini sıklıkla yıkaması önemlidir."
Gıda zehirlenmelerine bir çok etkenin neden olduğuna dikkati çeken Hamzaoğlu, besin zehirlenmelerinde özellikle yüksek proteinli gıdaların, kirli kullanma suyu veya insan dışkısının gübre olarak kullanıldığı koşullarda yetiştirilen ve yeterince yıkanmadan pişirilen meyve ve sebzelerin, fast-food türü restoranlarda sunulan ızgara türü yiyeceklerin, hazırlanması sırasında çok işlem gerektiren yiyeceklerin, pastörize edilmemiş süt ve bu sütten hazırlanmış süt ürünlerinin, oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmiş gıdaların başta midye gibi kabuklular olmak üzere kirli denizlerden çıkarılan deniz hayvanlarının risk kaynaklar olarak kabul edildiğini de sözlerine ekledi.
Hamzaoğlu, gıda zehirlenmelerinin önemini işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yaz aylarında daha sık karşılaşılan gıda zehirlenme vakalarının temiz su ve temiz gıda temini ile önlenebilir olması en önemli özelliğidir. Gıda zehirlenmesi sırasında meydana gelen ishal, vücudun susuz ve bazı kimyasal maddelerden yoksun kalmasına neden olur. Bu durum vücuttan aşırı derecede su ve kimyasal maddelerin çıkmasına yol açmışsa ağır klinik tablolar görülebilir. Gıda zehirlenmesi belirtileri görüldüğü durumda hasta en yakın sağlık kuruluşu veya aile hekimine müracaat etmelidir."
Kaynak: AA
Besin zehirlenmesinin, tüm dünyada yaygın görülen önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini ifade eden Hamzaoğlu, şunları kaydetti:
"Besin zehirlenmesi son 72 saat içinde mikroorganizma veya toksini ile bulaşmış bir besinin tüketiminin ardından ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren bulguların ortaya çıktığı hastalık tablosudur. Besin zehirlenmeleri çoğunlukla fazla kişiyi ilgilendirir. Bazen tek tek olgular, bazen yerel salgınlar, bazen de daha büyük çaplı salgınlar şeklinde görülebilir. Besin zehirlenmelerine çoğunlukla bakteri türü mikroorganizmalar yol açar. Bu bakteriler 5-70 santigrat derece arasında en çok da oda ısısı ve üzerindeki derecelerde çoğalma eğilimi gösterirler. Genellikle 5 santigrat ve altındaki derecelerde çoğalmazlar. Bu nedenle yaz aylarında görülme sıklığı artmaktadır."
Hamzaoğlu, besin zehirlenmesine yol açan etkenin gıdalara üç yoldan bulaşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Gıda da bu etkeni içerebilir. Özellikle hayvan kaynaklı gıdalar da bu tür bulaşmada rol oynar. İşlenmiş gıdaya katılan katkı maddeleri, gıdayı hazırlayan kişi veya gıdanın hazırlandığı ortamdan meydana gelen bulaşma gıdayı etkiler. Bu nedenle ishalli kişiler iyileşene kadar gıda hazırlamamalı. Çevreden gelen bulaşın önlenebilmesi için gıdanın hazırlandığı ortamın temizliği, ısıtılmamış yiyeceklerle ısıtılmış yiyeceklerin aynı ortamda hazırlanıp sunulmaması, gıda hazırlayan kişilerin ellerini sıklıkla yıkaması önemlidir."
Gıda zehirlenmelerine bir çok etkenin neden olduğuna dikkati çeken Hamzaoğlu, besin zehirlenmelerinde özellikle yüksek proteinli gıdaların, kirli kullanma suyu veya insan dışkısının gübre olarak kullanıldığı koşullarda yetiştirilen ve yeterince yıkanmadan pişirilen meyve ve sebzelerin, fast-food türü restoranlarda sunulan ızgara türü yiyeceklerin, hazırlanması sırasında çok işlem gerektiren yiyeceklerin, pastörize edilmemiş süt ve bu sütten hazırlanmış süt ürünlerinin, oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmiş gıdaların başta midye gibi kabuklular olmak üzere kirli denizlerden çıkarılan deniz hayvanlarının risk kaynaklar olarak kabul edildiğini de sözlerine ekledi.
Hamzaoğlu, gıda zehirlenmelerinin önemini işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yaz aylarında daha sık karşılaşılan gıda zehirlenme vakalarının temiz su ve temiz gıda temini ile önlenebilir olması en önemli özelliğidir. Gıda zehirlenmesi sırasında meydana gelen ishal, vücudun susuz ve bazı kimyasal maddelerden yoksun kalmasına neden olur. Bu durum vücuttan aşırı derecede su ve kimyasal maddelerin çıkmasına yol açmışsa ağır klinik tablolar görülebilir. Gıda zehirlenmesi belirtileri görüldüğü durumda hasta en yakın sağlık kuruluşu veya aile hekimine müracaat etmelidir."