Ramazanı Ülkelerinden Kilometrelerce Uzakta Yaşıyorlar
SİVAS - Afganistan'da yaşanan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Afgan aile, ülkelerinden kilometrelerce uzakta geleneksel yemekleriyle oruçlarını açıyor.
Sivas'ta 4 Eylül Mahallesi'nde kaldıkları evde hayata tutunmaya çalışan Afgan aile, 2 yıldır ramazan ayını ülkelerinden uzakta geçirmenin burukluğunu yaşıyor. Oruçlarını, kendi kültürlerinden kopmadan Afgan yemekleriyle açan ailenin iftar sofrasında, Afgan pilavı, sebze ve et yemekleri ile yeşil mercimek, nohut ve hamur kullanılarak hazırlanan ve "aş" denilen Afgan çorbası yer alıyor.
Seyit Miracüttin Mirnasraddin,AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunu ülkelerindeki iç savaşta kaybettikten sonra 5 torunu ve geliniyle Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.
Gelini Roya Abdulhamit ile torunları Mustafa Emaduddin, Seyit Murtaza Emaduddin, Seyit Ahmet Emaduddin, Seyit Şekip Emaduddin ve Seyda Emaduddin ile yaklaşık 2 yıl önce Sivas'a geldiklerini anlatan Mirnasraddin, iç savaşta oğlunun hayatını kaybettiğini anlatarak, savaş biterse ülkelerine dönmek istediklerini söyledi.
Türk ve Afgan kültürünün birbirine benzediğini ve zorluk çekmediklerini dile getiren Mirnasraddin, "Burada ramazan çok güzel geçiyor, kendi memleketimiz gibi. Hiç gurbetlik hissetmedik. Oruçlarımızı açıyor, teravih namazlarına camiye gidiyoruz. Kültürümüzü unutmadık. Türk ve Afgan kültürleri aynı" diye konuştu.
Mirnasraddin'in torunu Mustafa Emaduddin ise zor şartlarda hayatlarını sürdürdüklerini aktararak, "Afganistan'da savaş var, dönemiyoruz. Türkiye'de çalışma iznimiz, sağlık güvencemiz yok. Dedemin ayağında platin var. Sağlık güvencemiz olmadığı için onu çıkartamıyoruz. Çalışma iznimiz olsa muhtaç olmayız. Çalışır kendi paramızı kazanırız" dedi.
Ramazan ayını 2 yıldır ülkelerinden uzakta Sivas'ta geçirdiklerini dile getiren Emaduddin, kültürler benzediği için Türkiye'de kendilerini gurbette hissetmediklerini belirterek, "Sivas'ta ramazan çok güzel geçiyor. Yemeklerimiz de benziyor. İftarda geleneklerimizden kopmadan Afganistan'a özgü yemekler yapıyoruz. Afgan pilavı, aş,sebze ve et yemekleri yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Seyit Miracüttin Mirnasraddin,AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunu ülkelerindeki iç savaşta kaybettikten sonra 5 torunu ve geliniyle Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.
Gelini Roya Abdulhamit ile torunları Mustafa Emaduddin, Seyit Murtaza Emaduddin, Seyit Ahmet Emaduddin, Seyit Şekip Emaduddin ve Seyda Emaduddin ile yaklaşık 2 yıl önce Sivas'a geldiklerini anlatan Mirnasraddin, iç savaşta oğlunun hayatını kaybettiğini anlatarak, savaş biterse ülkelerine dönmek istediklerini söyledi.
Türk ve Afgan kültürünün birbirine benzediğini ve zorluk çekmediklerini dile getiren Mirnasraddin, "Burada ramazan çok güzel geçiyor, kendi memleketimiz gibi. Hiç gurbetlik hissetmedik. Oruçlarımızı açıyor, teravih namazlarına camiye gidiyoruz. Kültürümüzü unutmadık. Türk ve Afgan kültürleri aynı" diye konuştu.
Mirnasraddin'in torunu Mustafa Emaduddin ise zor şartlarda hayatlarını sürdürdüklerini aktararak, "Afganistan'da savaş var, dönemiyoruz. Türkiye'de çalışma iznimiz, sağlık güvencemiz yok. Dedemin ayağında platin var. Sağlık güvencemiz olmadığı için onu çıkartamıyoruz. Çalışma iznimiz olsa muhtaç olmayız. Çalışır kendi paramızı kazanırız" dedi.
Ramazan ayını 2 yıldır ülkelerinden uzakta Sivas'ta geçirdiklerini dile getiren Emaduddin, kültürler benzediği için Türkiye'de kendilerini gurbette hissetmediklerini belirterek, "Sivas'ta ramazan çok güzel geçiyor. Yemeklerimiz de benziyor. İftarda geleneklerimizden kopmadan Afganistan'a özgü yemekler yapıyoruz. Afgan pilavı, aş,sebze ve et yemekleri yapıyoruz" ifadesini kullandı.