Hak-sen’den, Anadolu Liseleri Açıklaması

Yaman, yaptığı açıklamada, düz liselerin Anadolu Liselerine değil, Anadolu liselerinin düz liselere dönüştürüldüğünü belirterek, “Geçen günlerde yayınlanan bir yönetmelikle Anadolu Liselerinin sınıf mevcutları 30’dan 34’e çıkartıldı. Sessiz sedasız yapılan bu değişiklikten, sendikalar ve eğitimcilerin haberi olmadığı gibi okul müdürlerinin hatta milli eğitim müdürlerinin dahi haberinin olmadığı anlaşıldı. Okul kontenjanları açıklandığında, okul müdürlerinin tamamı kontenjanların yanlış açıklandığını düşündüler. Bu yanlışlığı bildirmek için bakanlık arandığında mevcutların 34’e çıkarıldığını öğrendiler.

Kontenjanların yüzde 30 arttığını söyleyen yetkililer bu artışın sınıf mevcutlarının yükseltilmesinden kaynaklandığını hiç açıklamadılar. Bu kontenjan artışlarıyla belki daha fazla öğrenci Anadolu Liselerine yerleşecektir ama başarının yükseltilmesi noktasında olumsuz etkileri olacaktır. Bakanlığın yaptığı bu uygulamada derslik ve okul yapımından kaçındığı bariz bir şekilde görülmektedir. Nüfus artışı ile ilgili ‘Üç Çocuk Olsun Türkiye Büyüsün’ politikalarının karşılığı sınıf mevcutlarının artırılması olmamalıdır. İnsanlarımız her türlü fedakarlığı yapar, fakat çocuklarının geleceğinin şekilleneceği eğitim sistemindeki yap-bozlar onları tedirgin etmektedir. Çünkü hiçbir insanımız çocuğunun 3. Sınıf 4. Sınıf bir gelire sahip yokluk içinde yaşamasını istemez. Bir fedakarlık isteniyorsa karşılığında bir fedakarlık daha istenmez. Eğitim sisteminde kaliteden tasarruf yapılmaz. Bakanlık bütün düz Liseleri Anadolu Liselerine dönüştürdüm deyip, aslında Anadolu Liselerini Düz Liselere çevirmiş olmaktadır.

Başarılı öğrenci başarısız öğrenci farkı ortadan kaldırılmıştır. MEB eğitimde şaşırmış afallamış durumdadır. Bir şeyleri düzeltmeye çalıştıkça bozmakta içinden çıkılmaz bir hala getirmektedir. Bunun en büyük sebebi ve sonucu da eğitim konusunda yapılan çalışmalarda eğitim konusunda söz sahibi tarafların hiçbirinin yer almamasıdır. Yapılan çalışmalar samimiyetten uzak ideolojik ve siyasi endeksli olduğu için aş pişmiş halde toplumun önüne konulmaktadır. ‘Çorbada bizim de tuzumuz olsun’a bile fırsat verilmemektedir. Olan gençlerimize ve aslında yarınlarımıza olmaktadır. Bakanlık şaşkındır, işin ciddiyetinin farkında değildir. Geleceğimiz bazılarının elinde oyuncağa dönüşmüştür” dedi.