"ergenekon Davasında" Karar...

İSTANBUL - "Ergenekon" davasında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kararların açıklanmasının ardından, gazeteciler, yazarlar ve akademisyenler değerlendirmelerde bulundu.

Kararı, AA muhabirine değerlendiren gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, "Karar sürpriz değil. Etme bulma davası, bu dava" dedi.

"Demek ki, gazeteciler sadece gazeteci değillermiş, profesörler sadece profesörlük, askerler sadece askerlik yapmamışlar" ifadesini kullanan Dilipak, "Darbecilerden hesap sorulmaya başlanmış olması önemli. Gelişmeler doğru yönde, ileri doğru" diye konuştu.

"Düne göre ileri bir noktada olsak da, önümüzde gidilmesi gereken uzun ve ince bir yol var" diyen Dilipak, "Bir darbe ve silahlı bir terör örgütünden söz ediyorsanız, cezalar aşırı değil. Karar da bu anlamda sürpriz olmadı. Ergenekon kararı ile artık Türkiye'de yeni bir dönem başlıyor" görüşünü dile getirdi.

-Özgürel: "Yargının nihai kararını beklemek gerektiğini düşünüyorum"

Dava sürecinde gündeme gelen usule ilişkin tartışmalara işaret eden gazeteci-yazar Avni Özgürel, "Tepkileri anlamakla birlikte, yargının nihai kararını beklemek gerektiğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.

Mahkeme kararlarının kendisi için sürpriz bir yönünün olmadığını belirten Özgürel, "Suçlamalar istikametinde ve bugüne kadar yapılmış bütün tahliye taleplerinin de reddedilmiş olduğunu göz önünde bulundurursak, bir takım ağır cezaların gündeme geleceğini düşünmüştüm" dedi.

"İlker Başbuğ ve başka bazı sanıklarla ilgili, adalet duygusunun belki yara alabileceği sonuçlar olduğunu söylemek mümkün" diyen Özgürel, "Fakat nihayetinde bu bir bidayet mahkemesidir, ilk mahkemedir. Dava esas olarak Yargıtay'da değerlendirilecek. Akabinde Anayasa Mahkemesi ve sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olabilir" değerlendirmesini yaptı.

-Prof. Dr. Şen: "Gerekçeli kararı görmek lazım"

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen de, kararlarda ağır cezalar olduğunun görüldüğünü ifade ederek, "Gerekçeli kararı görmek lazım" dedi.

Ergenekon davasıyla birlikte gündeme gelene uzun tutukluluk sürelerinin Türkiye'nin kronikleşmiş bir sorunu olduğunu ifade eden Şen, "2, 3, 4, 5 yıl gibi tutuklulukları anlamıyorum" diye konuştu.

"Devam eden bu kadar yargılamanın sonrasında bizim dışardan bu konularda somut görüş bildirmemiz doğru değil" diyen Şen, "Fakat orada suç işlemeyen varsa, katılmayan varsa, ciddi bir suçun icrası doğrultusunda katıldığı noktasında yüzde yüz deliller yoksa, o insanlar tutuklu ve mahkum edilmişlerse, o zaman o kararı tabii ki ciddi endişeyle karşılarsınız" görüşünü dile getirdi.

Şen, Ergenekon davasıyla ilgili kararlar arasında kendisini en fazla şaşırtanın İlker Başbuğ ile ilgili olduğunu belirterek, Başbuğ hakkında verilen hükmün gerekçesini beklediğini söyledi.

Şen, "Çünkü bu insan, bu ülkenin hala Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığını yapan insanla birarada, 2 yıl en yüksek güvenlik mevkiinde, mertebesinde bulunup da o hükümeti cebir, şiddet kullanarak yıkmaya teşebbüs etmiş ve bunu bu ülke o iki yılda anlayamamışsa, vay halimize. Benim bütün endişem bu" dedi.

"Somut olarak mahkeme için taraflı demem, siyasi linç kampanyasıdır demem" ifadesini kullanan Şen, "Öyle bir şey dediğiniz zaman, siz hukuk devletini, mahkemeyi, yargıyı bir kenara koyarsınız. O zaman düzeni sorgulamaya başlarsınız. Ben o konumda görmem kendimi" diye konuştu.

-Prof. Dr. Altan: "Anlam kazanması için 12 Eylül rejiminin demokratikleşmesi gerekli"

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan da kararı değerlendirirken, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli olduğunu ifade etti.

Ergenekon davasını, "İlk defa devlet içinde çok önemli noktalardaki faaliyetlerin ve illegal örgütlenmelerin, yargı önüne çıkarılıp yargılandığı ve bir aşamasına kadar gelindiği bir süreç" sözleriyle niteleyen Altan,"Fakat bunların anlam kazanması, bir davadan ibaret kalmaması için, mevcut 12 Eylül rejiminin demokratikleşmesi gereklidir" diye konuştu.

"Bir taraftan 12 Eylül'ün Anayasası'nın 600 yasası yürürlükte. Bir taraftan da devlet içi darbeci zihniyeti yargılıyoruz" diyen Altan, bunun bir çelişki olduğunu dile getirdi.

-Prof. Dr. Aktay: "Türkiye'deki dava standartları açısından en özenli davalardan bir tanesidir"

Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay da Ergenekon kararlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Uzun zamandır devam etmekte olan bir dava. Bu dava geçmiş diğer davalara nazaran, hukuki standartları ve yargılama usulleri bakımından aynı zamanda, Türkiye'deki dava standartları açısından en özenli davalardan bir tanesidir. Verilen cezaları tartışmak istemiyorum. Mutlaka hakimlerin delil durumlarını değerlendirerek yapmış oldukları sonuçlardır. Davanın Yargıtay ve temyiz aşaması vardır. Türkiye'nin kirli geçmişiyle hesaplaşması ve Türkiye'de bir takım suç işleme konusunda imtiyazlı belli kesimlerin artık kalmaması açısından bu yargılamanın tarihi önemde yargılama olduğunu söyleyebilirim. Yasalarımızda yapılan belli düzenlemelerle darbe düşüncesinin artık bir suç olduğu ve herhangi bir şekilde askeri müdahalenin, yasa dışı ve haksız bir durum olduğunu artık pekiştirmiş oldu. Siyaset artık belirlenmiş kurallar çerçevesinde herkese açık bir zeminde yapılacaktır. Siyaset bir takım karanlık odaklar tarafından belirlenen bir alan olmaktan çıkıp, herkesin görüşüne açık bir alan haline gelmiştir."

Kaynak: AA