Bakan Yazıcı, Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ Hakkındaki Açıklamlarına Açıklık Getirdi
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ergenekon Davası’nda müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında yaptığı değerlendirmelere açıklık getirdi.
Bakan Yazıcı, “Hakkında kovuşturma devam eden kişilerle ilgili 'suçludur' ya da 'suçu yoktur' şeklinde değerlendirmem olmamıştır. Güncel yargılamalarla ilgili düşüncelerimin özü şudur: AK Parti'nin kurduğu hükümetlere karşı darbe hazırlıkları yapılmıştır” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ergenekon Davası’nda müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında yaptığı açıklamalarla ilgili bazı medya kuruluşlarında yer alan ‘cezaevlerindeki komutanların suçlu olduklarını ima etti” haberlerini twitter hesabı üzerinden değerlendirdi. Ceza hukukunda soruşturma ve kovuşturma evrelerinin 'kesin hükümle' sonlandırılmadıkça herkesin masum olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı, “Ceza öğretisi ve pratiği, bu önemli durumu; ‘masumiyet kuralı’ olarak isimlendirmektedir. Bu kural, kişi haklarıyla ilgilidir. Bu hatırlatmaları, bana atfen yapılan bazı haksız değerlendirmeler vesilesiyle yapmış bulunmaktayım. İnsanların meslekleriyle ilgili duruşları, insani değerlerle ilgili hassasiyetleri olmalı” dedi.
Dünyada en kıymetli varlığın ‘insan’, en üstün gücün ise ‘hukuk’ ve ‘adalet’ olduğunun altını çizen Bakan Yazıcı, hakkında kovuşturma devam eden kişilerle ilgili 'suçludur' ya da 'suçu yoktur' şeklinde değerlendirmelerinin olmadığını ifade etti.
Konuları ve özneleri itibariyle gündemde yer alan davalarla alakalı, sorular üzerine ilke hatırlatmalarında bulunmakla yetindiğini kaydeden Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Olgulardan söz etmek, yargılamayı etkilemek olarak nitelenemez. Türkiye'de 03 Kasım 2002'den sonra da darbecilikle ilgili faaliyetlerin hız kazandığını görmeyen var mıdır. Ben de bu çerçevede bana gönderilen belgeye atıfla, 'ayışığı, yakamoz, sarıkız' isimli darbe çalışmalarından söz ettim. Ancak hiçbir şekilde fail özgülemesi yapmadım. Bir başka ifade ile kişilerden söz etmedim. Bazı durumları özenle izah etmeye çalışırken, bu denli kapsamlı kovuşturmalarda haksızlıkların olmuş olabileceğine vurgu yaptım. Ancak 'haksızlık' vurgusuyla, en küçük hak ihlaline dikkat çekmek amaçlanmıştır. Böyle bir durum varsa bunu yargısal faaliyet belirler. Güncel yargılamalarla ilgili düşüncelerimin özü şudur: AK Parti’nin kurduğu hükümetlere karşı darbe hazırlıkları yapılmıştır. Darbe teşebbüsü, fiil veya fiiller bütünüdür. Ve 'fail' olmadan 'fiil' olmaz. Hukuk devletinde eylemin faillerini yargı belirler. Suçlananla ilgili hukuksal niteleme; yargılama faaliyetinin 'soruşturma' evresinde 'şüpheli','kovuşturma' evresinde ise 'sanık'tır. Yargılama faaliyeti, 'kesin hüküm' haline gelinceye kadar 'suçsuzluk kuralı' geçerlidir. Kesinleşmiş 'beraat hükmü' sanığın aklanmasının, 'mahkümiyet hükmü' ise, sanığın suçun faili olduğunun belgesidir.”
Kaynak: İHA
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ergenekon Davası’nda müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında yaptığı açıklamalarla ilgili bazı medya kuruluşlarında yer alan ‘cezaevlerindeki komutanların suçlu olduklarını ima etti” haberlerini twitter hesabı üzerinden değerlendirdi. Ceza hukukunda soruşturma ve kovuşturma evrelerinin 'kesin hükümle' sonlandırılmadıkça herkesin masum olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı, “Ceza öğretisi ve pratiği, bu önemli durumu; ‘masumiyet kuralı’ olarak isimlendirmektedir. Bu kural, kişi haklarıyla ilgilidir. Bu hatırlatmaları, bana atfen yapılan bazı haksız değerlendirmeler vesilesiyle yapmış bulunmaktayım. İnsanların meslekleriyle ilgili duruşları, insani değerlerle ilgili hassasiyetleri olmalı” dedi.
Dünyada en kıymetli varlığın ‘insan’, en üstün gücün ise ‘hukuk’ ve ‘adalet’ olduğunun altını çizen Bakan Yazıcı, hakkında kovuşturma devam eden kişilerle ilgili 'suçludur' ya da 'suçu yoktur' şeklinde değerlendirmelerinin olmadığını ifade etti.
Konuları ve özneleri itibariyle gündemde yer alan davalarla alakalı, sorular üzerine ilke hatırlatmalarında bulunmakla yetindiğini kaydeden Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Olgulardan söz etmek, yargılamayı etkilemek olarak nitelenemez. Türkiye'de 03 Kasım 2002'den sonra da darbecilikle ilgili faaliyetlerin hız kazandığını görmeyen var mıdır. Ben de bu çerçevede bana gönderilen belgeye atıfla, 'ayışığı, yakamoz, sarıkız' isimli darbe çalışmalarından söz ettim. Ancak hiçbir şekilde fail özgülemesi yapmadım. Bir başka ifade ile kişilerden söz etmedim. Bazı durumları özenle izah etmeye çalışırken, bu denli kapsamlı kovuşturmalarda haksızlıkların olmuş olabileceğine vurgu yaptım. Ancak 'haksızlık' vurgusuyla, en küçük hak ihlaline dikkat çekmek amaçlanmıştır. Böyle bir durum varsa bunu yargısal faaliyet belirler. Güncel yargılamalarla ilgili düşüncelerimin özü şudur: AK Parti’nin kurduğu hükümetlere karşı darbe hazırlıkları yapılmıştır. Darbe teşebbüsü, fiil veya fiiller bütünüdür. Ve 'fail' olmadan 'fiil' olmaz. Hukuk devletinde eylemin faillerini yargı belirler. Suçlananla ilgili hukuksal niteleme; yargılama faaliyetinin 'soruşturma' evresinde 'şüpheli','kovuşturma' evresinde ise 'sanık'tır. Yargılama faaliyeti, 'kesin hüküm' haline gelinceye kadar 'suçsuzluk kuralı' geçerlidir. Kesinleşmiş 'beraat hükmü' sanığın aklanmasının, 'mahkümiyet hükmü' ise, sanığın suçun faili olduğunun belgesidir.”