Mısır ve Suriye'deki Katliama Tepkiler
VAN - Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, bölgedeki 15 üniversite adına yaptığı açıklamayla Mısır ve Suriye'deki katliamları kınadı.
YYÜ'den, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 15 üniversite rektörü adına yapılan yazılı açıklamada, Suriye ve Mısır'da demokratikleşme, evrensel hak ve özgürlükler ile insanlık adına yaşanan olumsuz gelişmelerden büyük kaygı duyulduğu belirtildi.
Ülke olarak Mısır ve Suriye ile geçmişten bu yana tarihi ve kültürel bağlar kurulduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Evrensel ve özgür düşünce, bilim, demokratikleşme, insan hakları ve adalet hususundaki hassasiyetimiz buralarda yaşanan gelişmelere kayıtsız kalınamayacağını açıkça göstermiştir" denildi.
Suriye'de, yaşanan iç savaş süresince sivil halka yönelik acımasız şiddet uygulandığı, masum çocukların, annelerin ve genç kızların dünyanın gözü önünde acımasızca katledildiği bildirilen açıklamada, bu katliamların kimsayasal silahların devreye girmesiyle daha da büyük bir insanlık suçuna dönüştüğü ifade edildi.
"Bizler, birer üniversite mensubu olarak değil öncelikle bir insan olarak bu tür katliamları şiddetle ve nefretle kınadığımızı belirtmek isteriz" ifadesine yer verilen açıklamada, Mısır'da askeri cuntanın yönetime el koymasının demokratikleşme, özgürlükler, evrensel bilim, hak, hukuk ve adalet namına asla kabul edilemeyeceği kaydedildi.
Açıklamada, seçimlerle demokratik taleplerinin önü açılan Mısır halkının, 3 Temmuz 2013'teki darbeyle yeniden eski karanlık günlerine döndüğünün altı çizilerek, şöyle denildi:
"Askeri cunta, sadece yönetime el koymakla kalmamış, meşru yollardan haklarını talep etmeye başlayan sivil halka yönelik toplu katliamlar da uygulamaya başlamıştır. Genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden halkın üzerine ateş açan, toplu katliamlara sebep olan bu baskıcı ve zorba cuntanın varlığını ve her türlü uygulamalarını şiddetle telin etmekteyiz. Mısır halkının bu onurlu direnişi, Ortadoğu halklarına büyük bir örnek teşkil edecektir. Mısır'da halk adına elde edilecek başarı, demokratikleşme ve özgürlükler adına tarihe önemli bir kayıt olarak düşecek. Biz de üniversite mensupları olarak Mısır halkının yanındayız ve askeri cuntanın katliamlardan, demokratikleşme ve özgürlükler hususundaki baskıcı ve zalim yönetiminden bir an önce vazgeçmesini istiyoruz."
Askeri cunta yönetimlerinin, sivil rejimin yerini tutamadığının tarihte örnekleriyle sabit olduğu belirtilen açıklamada, "Bunu askeri darbelerin vesayeti altında yaşayan; baskıcı ve yıldırıcı cunta yönetiminin evrensel ve özgür düşünceye, bilime büyük bir darbe vurduğuna şahit olan bizler daha iyi idrak etmekteyiz. Tarihin hangi döneminde olursa olsun, sivil halka yönelik her türlü baskı ve şiddetin, katliamın bir insanlık suçu olduğunu kabul ediyor ve telin ediyoruz. Bu nedenle, yakın komşumuz Suriye'de ve Mısır'da akan kanların bir an önce sona ermesini ve demokratik teamüllerin işletilmesini arzu etmekteyiz" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamaya, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akmaz, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Sami Özcan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun destek verdi.
Kaynak: AA
Ülke olarak Mısır ve Suriye ile geçmişten bu yana tarihi ve kültürel bağlar kurulduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Evrensel ve özgür düşünce, bilim, demokratikleşme, insan hakları ve adalet hususundaki hassasiyetimiz buralarda yaşanan gelişmelere kayıtsız kalınamayacağını açıkça göstermiştir" denildi.
Suriye'de, yaşanan iç savaş süresince sivil halka yönelik acımasız şiddet uygulandığı, masum çocukların, annelerin ve genç kızların dünyanın gözü önünde acımasızca katledildiği bildirilen açıklamada, bu katliamların kimsayasal silahların devreye girmesiyle daha da büyük bir insanlık suçuna dönüştüğü ifade edildi.
"Bizler, birer üniversite mensubu olarak değil öncelikle bir insan olarak bu tür katliamları şiddetle ve nefretle kınadığımızı belirtmek isteriz" ifadesine yer verilen açıklamada, Mısır'da askeri cuntanın yönetime el koymasının demokratikleşme, özgürlükler, evrensel bilim, hak, hukuk ve adalet namına asla kabul edilemeyeceği kaydedildi.
Açıklamada, seçimlerle demokratik taleplerinin önü açılan Mısır halkının, 3 Temmuz 2013'teki darbeyle yeniden eski karanlık günlerine döndüğünün altı çizilerek, şöyle denildi:
"Askeri cunta, sadece yönetime el koymakla kalmamış, meşru yollardan haklarını talep etmeye başlayan sivil halka yönelik toplu katliamlar da uygulamaya başlamıştır. Genç, yaşlı, çoluk çocuk demeden halkın üzerine ateş açan, toplu katliamlara sebep olan bu baskıcı ve zorba cuntanın varlığını ve her türlü uygulamalarını şiddetle telin etmekteyiz. Mısır halkının bu onurlu direnişi, Ortadoğu halklarına büyük bir örnek teşkil edecektir. Mısır'da halk adına elde edilecek başarı, demokratikleşme ve özgürlükler adına tarihe önemli bir kayıt olarak düşecek. Biz de üniversite mensupları olarak Mısır halkının yanındayız ve askeri cuntanın katliamlardan, demokratikleşme ve özgürlükler hususundaki baskıcı ve zalim yönetiminden bir an önce vazgeçmesini istiyoruz."
Askeri cunta yönetimlerinin, sivil rejimin yerini tutamadığının tarihte örnekleriyle sabit olduğu belirtilen açıklamada, "Bunu askeri darbelerin vesayeti altında yaşayan; baskıcı ve yıldırıcı cunta yönetiminin evrensel ve özgür düşünceye, bilime büyük bir darbe vurduğuna şahit olan bizler daha iyi idrak etmekteyiz. Tarihin hangi döneminde olursa olsun, sivil halka yönelik her türlü baskı ve şiddetin, katliamın bir insanlık suçu olduğunu kabul ediyor ve telin ediyoruz. Bu nedenle, yakın komşumuz Suriye'de ve Mısır'da akan kanların bir an önce sona ermesini ve demokratik teamüllerin işletilmesini arzu etmekteyiz" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamaya, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akmaz, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Sami Özcan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun destek verdi.