Okul Malzemeleri ve Kırtasiye Ürünleri Denetlendi
TRABZON - Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Piyasa Gözetim ve Denetim ekipleri, Trabzon'da okul malzemeleri ve kırtasiye ürünlerinin satıldığı yerlerde denetim yaptı.
Yetkililer, kırtasiye ürünlerinden aldıkları ürünleri incelenmek üzere İstanbul'da bulunan akredite laboratuvara gönderecek.
Gümrük ve Ticaret İl Müdürü Hatice Akçay, Piyasa Gözetim ve Denetim Mühendisi Meral Karaaslan, Uzman Damla Yeşeren Arafal ve iki müdürlük görevlisi, Uzun Sokak'ta bulunan bir yayınevinde denetim gerçekleştirdi.
Yayınevi yetkilisi ile görüştükten sonra satışa sunulan ürünleri inceleyen ekip adına açıklama yapan Karaaslan, okulların açılmasına kısa süre kaldığını, her yıl gerçekleştirilen denetimlerin bu yıl Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın talimatıyla Trabzon'dan başladığını söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2011 yılında kimyasallarla ilgili tebliğ çıkardığını belirten Karaaslan, "Tebliğ çerçevesinde özelikle başta tekstil ve kırtasiye ürünleri olmak üzere bir çok tüketici ürününde azo boyar maddeler, fitalatlar ve alev geciktiricilerin kullanımına ilişkin kısıtlamalar getirildi.
Azo boyar madde tekstil, deri ve plastik ürünlerin boyanmasında kullanılan ve kanserojen içeren bir madde. Fitalat denilen madde ise çocuklar için çok tehlikeli. Fitalat, ileride çocukların üreme hormonlarına zarar verebilecek ya da tamamen bozabilecek maddeler içeriyor. Bu anlamda en fazla su mataraları ve beslenme çantaları risk taşıyor" dedi.
Şüphe duyulan ürünlerden alınacak örnek ürünlerin azo boyar, fitalat ve daha sonra yayımlanan tebliğle denetime eklenen ağır metaller açısından incelenmek üzere laboratuvara gönderileceğini ifade eden Karaaslan, bu maddelerin gözle görülebilmesinin ya da elle tespitinin mümkün olmadığını vurguladı.
-Ürün alırken işaretlere dikkat etmeli?
Karaaslan, tüketicilerin ürün satın alırken, üzerinde "CE" işareti olmasına dikkat etmeleri gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Ürün üzerindeki 'CE' işaret, o ürünün güvenli olduğunu, çocukların sağlığına zarar vermediğini göstermektedir. Bunun yanı sıra oyuncak değildir ya da yaş sınırı işaretlerine de dikkat edilmeli. EN 71 denilen oyuncak standartları ibaresi de çok önemli. Bu ibare, malzemelerin ve kırtasiye ürünlerinin sağlığa zararlı kimyasal maddeler, çocukların yutabileceği küçük parçalar, keskin kenar ve sivri köşe içermediğini gösteren işarettir. Tüketiciler ürünü aldıkları yerin, ürünün satıcısının, üreticisinin ve ithalatçısının belli olmasına dikkat etmeli. Çünkü şikayet olması halinde geri dönüş hem tüketici hem de bizim açımızdan kolay olacaktır."
Ankara, İstanbul, İzmir ve Gaziantep'te 2011 yılında tebliğin çıkmasının ardından yapılan denetimlerde güvensizlik oranının yüzde 53 olduğunu anımsatan Karaaslan, "Geçen yıl yaptığımız denetimlerde ise bu oran yüzde 23'e düştü. Bu rakam bize denetimlerin faydalı olduğunu gösteriyor. Amacımız ceza yağdırmak değil, piyasada güvenli ürünlerin olmasını sağlamaktır" diye konuştu.
Karaaslan, tebliğe aykırı ürün satışı dolayısıyla uygulanacak para cezalarının ürün başına 14 bin liradan başladığını ve 35 bin liraya kadar çıkabildiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Gümrük ve Ticaret İl Müdürü Hatice Akçay, Piyasa Gözetim ve Denetim Mühendisi Meral Karaaslan, Uzman Damla Yeşeren Arafal ve iki müdürlük görevlisi, Uzun Sokak'ta bulunan bir yayınevinde denetim gerçekleştirdi.
Yayınevi yetkilisi ile görüştükten sonra satışa sunulan ürünleri inceleyen ekip adına açıklama yapan Karaaslan, okulların açılmasına kısa süre kaldığını, her yıl gerçekleştirilen denetimlerin bu yıl Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın talimatıyla Trabzon'dan başladığını söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2011 yılında kimyasallarla ilgili tebliğ çıkardığını belirten Karaaslan, "Tebliğ çerçevesinde özelikle başta tekstil ve kırtasiye ürünleri olmak üzere bir çok tüketici ürününde azo boyar maddeler, fitalatlar ve alev geciktiricilerin kullanımına ilişkin kısıtlamalar getirildi.
Azo boyar madde tekstil, deri ve plastik ürünlerin boyanmasında kullanılan ve kanserojen içeren bir madde. Fitalat denilen madde ise çocuklar için çok tehlikeli. Fitalat, ileride çocukların üreme hormonlarına zarar verebilecek ya da tamamen bozabilecek maddeler içeriyor. Bu anlamda en fazla su mataraları ve beslenme çantaları risk taşıyor" dedi.
Şüphe duyulan ürünlerden alınacak örnek ürünlerin azo boyar, fitalat ve daha sonra yayımlanan tebliğle denetime eklenen ağır metaller açısından incelenmek üzere laboratuvara gönderileceğini ifade eden Karaaslan, bu maddelerin gözle görülebilmesinin ya da elle tespitinin mümkün olmadığını vurguladı.
-Ürün alırken işaretlere dikkat etmeli?
Karaaslan, tüketicilerin ürün satın alırken, üzerinde "CE" işareti olmasına dikkat etmeleri gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Ürün üzerindeki 'CE' işaret, o ürünün güvenli olduğunu, çocukların sağlığına zarar vermediğini göstermektedir. Bunun yanı sıra oyuncak değildir ya da yaş sınırı işaretlerine de dikkat edilmeli. EN 71 denilen oyuncak standartları ibaresi de çok önemli. Bu ibare, malzemelerin ve kırtasiye ürünlerinin sağlığa zararlı kimyasal maddeler, çocukların yutabileceği küçük parçalar, keskin kenar ve sivri köşe içermediğini gösteren işarettir. Tüketiciler ürünü aldıkları yerin, ürünün satıcısının, üreticisinin ve ithalatçısının belli olmasına dikkat etmeli. Çünkü şikayet olması halinde geri dönüş hem tüketici hem de bizim açımızdan kolay olacaktır."
Ankara, İstanbul, İzmir ve Gaziantep'te 2011 yılında tebliğin çıkmasının ardından yapılan denetimlerde güvensizlik oranının yüzde 53 olduğunu anımsatan Karaaslan, "Geçen yıl yaptığımız denetimlerde ise bu oran yüzde 23'e düştü. Bu rakam bize denetimlerin faydalı olduğunu gösteriyor. Amacımız ceza yağdırmak değil, piyasada güvenli ürünlerin olmasını sağlamaktır" diye konuştu.
Karaaslan, tebliğe aykırı ürün satışı dolayısıyla uygulanacak para cezalarının ürün başına 14 bin liradan başladığını ve 35 bin liraya kadar çıkabildiğini kaydetti.