Minberden Ekrana Yaşam
SİVAS - Sivas'ta radyoculuk, reklam seslendirmenliği, muhabirlik, haber müdürlüğü ve televizyon programı sunuculuğu gibi bazı görevlerde bulunduktan sonra bir camiye imam olarak atanan Fatih Yaşatır, medya sektöründen kopmayarak, kentteki bir televizyon kanalında dini programlar yapıyor.
Cuma günleri minberde, pazartesi günleri ise ekranda cemaatinin karşısına çıkan Kılavuz TOKİ Camisi imamı Fatih Yaşatır,AA muhabirine yaptığı açıklamada, İmam Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra babasının vefat ettiğini, annesiyle kalınca çocuk yaşta iş hayatına atılmak durumunda kaldığını söyledi.
Bir süre mağazada çalıştığını dile getiren Yaşatır, "Radyoda programcı arandığını duydum. Sesim ham olmasına rağmen cesaretle gittim. Çocukluk yıllarım çekingen geçti. Mağazada çalışmam biraz sosyalleşmemi sağladı. Bu vesileyle de radyoculukta daha farklı bir alanda çalışma yapma gayreti içerisine girdim. Radyoya bir hevesle girdim" diye konuştu.
Radyoculukla 1999 yılında girdiği medya sektöründe radyo programcılığı, haber ve reklam seslendirmenliği, bir televizyonda muhabirlik ve haber müdürlüğü yaptığını anlatan Yaşatır, "Tabiri caizse biz de bir söz vardır; mikrofon tozu yutuldu mu bir daha bu iş bırakılmaz" dedi.
Evlendikten sonra bir köyde vekil imamlık yaptığını, tekrar televizyonculuğa döndüğünü belirten Yaşatır, yaklaşık 2 yıl önce Kılavuz TOKİ Camisi'ne imam olarak atandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Mikrofonun tozunu yuttuysanız, kameralarla haşır neşir olduysanız bu iş ve bu heves peşinizi bırakmıyor. Tabii elimden geldiği kadarıyla çalışmalarımı yerine getirmeye devam ediyorum. Halen imamlık görevimin yanı sıra haber ve reklam seslendirmenliği, program sunuculuğu yapıyorum. Cemaatimizin de bu noktada bize güzel yaklaşımları oluyor, şaşırıyorlar. Sonuçta kendi alanınızla ilgili programlar yapınca insanlar daha güzel karşılıyor."
"Aşk-ı İlahi" adlı televizyon programının ardından camiye giderek imamlık görevini yerine getirdiğini aktaran Yaşatır, "Haliyle cemaatimizden bazıları 'Az önce televizyon programı yapıyordunuz. Şimdi karşımıza çıktınız' diye şaşıranlar oluyor. Bu işin böyle tatlı cilveleri var. Özellikle Kur'an kursuna gelen talebelerimiz güzel tepki veriyor. Hocalarının hem televizyonculuk hem de imamlık yapması hoşlarına gidiyor" diye konuştu.
İmam arkadaşlarına farklı sosyal etkinliklerde bulunmalarını öneren Yaşatır, "Çocuklar bu yönde bizi çok yönlü gördükleri için daha güzel muhabbet besliyorlar. Bu da benim hoşuma gidiyor, bana daha daha fazla aşk, şevk veriyor. İnşallah ömrüm yettiği müddetçe medya sektöründe de çalışmaya devam edeceğim" ifadesini kullandı.
Kılavuz TOKİ Camisi cemaati ise imam Yaşatır'ın renkli bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi.
Cemaat, cuma namazı hutbesini dinledikleri Yaşatır'ın pazartesi günleri ise kentteki bir yerel televizyon kanalında yayınlanan programını ilgiyle izlediklerini belirtti.
Kaynak: AA
Bir süre mağazada çalıştığını dile getiren Yaşatır, "Radyoda programcı arandığını duydum. Sesim ham olmasına rağmen cesaretle gittim. Çocukluk yıllarım çekingen geçti. Mağazada çalışmam biraz sosyalleşmemi sağladı. Bu vesileyle de radyoculukta daha farklı bir alanda çalışma yapma gayreti içerisine girdim. Radyoya bir hevesle girdim" diye konuştu.
Radyoculukla 1999 yılında girdiği medya sektöründe radyo programcılığı, haber ve reklam seslendirmenliği, bir televizyonda muhabirlik ve haber müdürlüğü yaptığını anlatan Yaşatır, "Tabiri caizse biz de bir söz vardır; mikrofon tozu yutuldu mu bir daha bu iş bırakılmaz" dedi.
Evlendikten sonra bir köyde vekil imamlık yaptığını, tekrar televizyonculuğa döndüğünü belirten Yaşatır, yaklaşık 2 yıl önce Kılavuz TOKİ Camisi'ne imam olarak atandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Mikrofonun tozunu yuttuysanız, kameralarla haşır neşir olduysanız bu iş ve bu heves peşinizi bırakmıyor. Tabii elimden geldiği kadarıyla çalışmalarımı yerine getirmeye devam ediyorum. Halen imamlık görevimin yanı sıra haber ve reklam seslendirmenliği, program sunuculuğu yapıyorum. Cemaatimizin de bu noktada bize güzel yaklaşımları oluyor, şaşırıyorlar. Sonuçta kendi alanınızla ilgili programlar yapınca insanlar daha güzel karşılıyor."
"Aşk-ı İlahi" adlı televizyon programının ardından camiye giderek imamlık görevini yerine getirdiğini aktaran Yaşatır, "Haliyle cemaatimizden bazıları 'Az önce televizyon programı yapıyordunuz. Şimdi karşımıza çıktınız' diye şaşıranlar oluyor. Bu işin böyle tatlı cilveleri var. Özellikle Kur'an kursuna gelen talebelerimiz güzel tepki veriyor. Hocalarının hem televizyonculuk hem de imamlık yapması hoşlarına gidiyor" diye konuştu.
İmam arkadaşlarına farklı sosyal etkinliklerde bulunmalarını öneren Yaşatır, "Çocuklar bu yönde bizi çok yönlü gördükleri için daha güzel muhabbet besliyorlar. Bu da benim hoşuma gidiyor, bana daha daha fazla aşk, şevk veriyor. İnşallah ömrüm yettiği müddetçe medya sektöründe de çalışmaya devam edeceğim" ifadesini kullandı.
Kılavuz TOKİ Camisi cemaati ise imam Yaşatır'ın renkli bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi.
Cemaat, cuma namazı hutbesini dinledikleri Yaşatır'ın pazartesi günleri ise kentteki bir yerel televizyon kanalında yayınlanan programını ilgiyle izlediklerini belirtti.
