Çankaya’da Bir Anıt Daha Yükselecek
Çankaya Belediyesi, yapılan parkların sayısını her geçen gün artırırken anıtlarla da anlamlandırıyor.
Yapılan parklara anlam katmak için anıtlarla bezeyen Çankaya Belediyesi, Dikmen Malazgirt Mahallesi’nde tamamladığı 2 Temmuz Parkı’na 1993 yılında Sivas’ta katledilenlerin anısını yaşatmak için bir Pir Sultan Anıtı ve ölenlerin rölyeflerini yaptırırken, ODTÜ 100. Yıl kapısı yanında yapımına başlanan Berfo Ana Parkı için de bir anıt hazırlatmaya başladı.
Türkiye’nin dört bir yanında heykelleri bulunan sanatçı Metin Yurdanur tarafından hazırlanan Berfo Ana Anıtı maketini çok anlamlı bulduğunu belirten Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, kaybedilen oğullarının kızlarının ardından tüm anaların acılarını sembolize eden Berfo Ana Anıtı’nın Metin Yurdanur’un pek çok simgeleşmiş heykelinin bulunduğu Çankaya’dan güçlü bir çığlığın ifadesi olacağını söyledi.
Çocukluk ve gençlik yıllarını 1951 yılında doğduğu Sivrihisar’da 3 bin yıllık Frigya, Roma ve Selçuklu kalıntılarının arasında, babasının demir atölyesinin bahçesinde bulunan antika niteliğinde objelerin arasında geçiren Metin Yurdanur, üç boyutlu formlara duyduğu ilgiyi Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’ne dek taşıdı. Yurdanur, Türkiye’nin farklı yörelerinde yaptığı görevlerinin ardından mezun olduğu Gazi Eğitim’e öğretmen olarak döndü ve Ankara Belediyesi’nden gelen Başkentin heykellerle donatılması projesi kapsamında farklı çalışmalar hazırladı.
Ankara Garı’nın önünde Anadolu’nun kültürel dokusunu simgeleyen Miras adlı eserin ardından 1979 yılından itibaren heykel çalışmalarına yoğunluk veren Metin Yurdanur, Güvenpark’taki ‘Eller’, Yüksel Caddesi’ndeki ‘İnsan Hakları’, Olgunlar Sokak’taki ‘Madenci’, Batıkent’teki ‘Dayanışma’ ve ‘Çocukların Kardeşliği’, Yenimahalle’deki ‘Dans’, Cinnah’taki ‘Balerinler’, Dikmen’deki ‘27 Aralık’, Akay Kavşağı’ndaki ‘Sanatkarlar’, Gençlik Parkı’ndaki ‘Cumhuriyet’ gibi çok sayıda anıtla Başkent’i bezedi.
Japonya, Macaristan, Libya, Türkmenistan, Moğolistan, Küba gibi ülkelerde de eserleri bulunan Metin Yurdanur, duyduğu minnetin ifadesi olarak doğduğu Sivrihisar’da kültür varlığı tescilli konağını heykel müzesine dönüştürme çabasını sürdürürken, diğer yandan Ankara’da bulunan heykel atölyesinde halkının anılarını, acılarını, sevinçlerini toprağa işleyerek somuta dönüştürüyor.