Mazlum-Der’den Saldırılara Kınama
Mazlum-Der GYK Üyesi Abdurrahim Çelik, son günlerde mazlum Suriye halkına yardım ulaştırma gayreti içerisinde olan STK’lara yapılan saldırıları kınadı.

Çelik, Suriye ve Türkiye’de yaşanan olaylara değinerek, “Suriye’deki baskıcı diktatörlük, yönetimi elinde tutabilmek amacıyla kendi halkını yok etmek ve ülkeyi yaşanmaz hale getirmek için en vahşi yöntemlere başvurmaya devam ediyor. İsrail saldırıları ve işgaline karşı halkını ve ülkesini korumaktan aciz olan bu dikta idaresi, İsrail ve diğer sömürgecilerin güçlenmesine yarayacak biçimde iç çatışmayı derinleştirerek kaynaklarını heba etmeyi sürdürüyor. Yaşama imkânı kalmadığından ülke içinde yer değiştirmek veya komşu ülkelere sığınmak zorunda kalan Suriye Halkı kelimenin tam anlamıyla ölüm kalım mücadelesi veriyor. Şehirleri harabeye dönmüş olan Müslüman Arapların önemli bir bölümü, nispeten sakin olan Kürt illerine sığınıyorlar. Böylece, ortak inancı ve kaderi paylaşan Arap ve Kürt halkı arasında kardeşlik ve dayanışma giderek daha da güçleniyor” diye konuştu.
“Bundan rahatsız olan kimi odaklar, yapay bir takım ayrılıklarla iki halkı birbirine düşürüp Baas Diktatörlüğüne nefes aldırmak istiyorlar. Bu nedenle, PYD ve Nusra arasında çatışmanın büyümesi tahrik ediliyor” diyen Çelik, “Bu durumu önlemek için, Nusra’nın gücünü muhalefetle birleştirip dikta yönetimi ile mücadeleye ağırlık vermesi ve çatışmayı Kürt Bölgesine taşımaktan vazgeçmesi şarttır. PYD ile çatışması rejimin güçlenmesine ve muhalefetin zayıflamasına yol açmaktadır. Diğer yandan, PYD’nin de Baas Diktatörlüğüne yarayacak davranışlardan uzak durması gerekir. Aynı görüşte olmayan Kürtlere baskı yapmaktan vazgeçmeli ve yönetimi onlarla paylaşmalıdır. Özgür Suriye Ordusu’nu arkadan zor durumda bıraktığı ve rejime dolaylı destek verdiği iddialarını çürütecek güveni hissettirmelidir” diye konuştu.
Son günlerde mazlum Suriye halkına yardım ulaştırma gayreti içerisinde olan STK’lara yapılan saldırıları da değerlendiren Çelik, “Büyük fedakarlıklarla Suriyeli kardeşlerinin yardımına koşan Türkiye’deki grup ve kuruluşların her kesime eşit mesafede durması, ayrılıkları öne çıkaracak tavır ve hareketlere girmemesi, taraf değil hakem olmayı hedeflemeleri gerekir. Suriye’deki gruplar arasında anlaşmazlık ve çatışmaları engelleme çabası içinde olmalıdırlar. Herkesi, İsrail’e ve Küresel Güçlere dolaylı olarak hizmet eden ve Suriye’yi harabeye çeviren Baas Rejiminin bir an önce yıkılması için aralarındaki çatışma ve ihtilaflara son verip güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
