Marmara Depreminin 14. Yıl Dönümü

Düzce Valisi Adnan Yılmaz, “Düzce’de 17 Ağustos 1999’da ve 12 Kasım 1999’da meydana gelen Depremlerle en büyük felaketlerden birini yaşadı” dedi.

Vali Adnan Yılmaz Marmara Depreminin yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şunlar aktarıldı; “17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve başta Gölyaka İlçemiz olmak üzere tüm İlimizi etkileyen 7.4 şiddetindeki Doğu Marmara depreminde Düzce’de 270 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bin 157 vatandaşımız da yaralanmıştır 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen 7.2 şiddetindeki Düzce depreminde de 710 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 2 bin 679 vatandaşımız da yaralanmıştır. Her iki depremin İlimizde meydana getirdiği can kaybının toplam bilançosu 980 ölü, 3 bin 836 yaralıdır. Büyük can kaybına, maddi ve manevi yıkıma yol açan depremin etkilerinin uzun yıllar sürdüğünü biliyorum. Düzce İlimiz aktif bir deprem kuşağı üzerinde 1. derecede tehlikeli deprem bölgesindedir. Kuzey Anadolu Fay Sistemi içerisinde yer alıp depremselliği oldukça yüksek bir bölgedir. Bu gerçeği göz önünde tutarak, yasal, idari ve uygulamaya dönük kararları ve tedbirleri almak devlet ve toplumun önümüzdeki süreçteki en büyük sorumluluğudur. Aradan yıllar geçse de acıların hala taze olduğunu, kaybedilenlerin hiçbir zaman unutulmadığını unutulmayacağını bundan sonra devlet ve toplum olarak her fırsatta ifade ettiğim gibi hep birlikte beraberce, sivil toplum kuruluşlarının gayretleri bireylerimizin bilinçlenmesi son derece önem arz etmektedir. Herkesin, geçmişteki acı tecrübeleri unutmadan, üzerine düşeni yerine getireceğinden eminim en büyük sorumluluğumuz, yaşanan bu felaketlerden ders çıkarmaktır. Depreme karşı hazırlıklı bir toplum haline gelebilmek için daha hızlı hareket edilmesi zorunludur. Hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın bu bakımdan önemli bir belge olduğunu belirtmek isterim. 1999 Depremi sonrası orta hasarlı olarak kayıtlara geçmiş olan risk teşkil edebilecek yapıların 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilerek, bu Kanun gereğince teknik yönden Çevre Ve Şehircilik Bakanlığınca lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar tarafından öncelikle yapı malikleri veya kanun temsilcileri tarafından riskli yapıların tespitlerinin yaptırılması gerekmektedir. Deprem her an olabilir. Kayıp vermemenin can vermemenin anahtarı, depreme dayanıklı yapıların imal edilmesidir. Deprem Öldürmez Bina Öldürür sözünü asla unutmayalım. Afetler sonrası yara sarmak değil, afetler oluşmadan önce gerekli önleyici tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir Can kayıpları, imar planına aykırı kaçak ve ruhsatsız yapılardan kaynaklanmaktadır. Güzel İlimizin, bir daha böyle felaketlerle karşılaşmamasını temenni ediyorum. Depremde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabırlar diliyor, acılarını paylaşıyorum.''
Kaynak: İHA