Bozdağ Hacı Bektaş'ta:
NEVŞEHİR - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Toplumda anlayış ve sevginin yerleşmesi, barış ve kaynaşmanının birlik ve bütünlüğün sağlanması daha da ötesi küreselleşen dünyamızda farklılıkların ayrılık ve ayrışma sebebi değil zenginlik olarak görülmesi, birlikte yaşama kültürünün gelişmesi açısından bu tür etkinlikler büyük önem taşımaktadır" dedi.
Bozdağ, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen "50. Ulusal 24. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri"nde yaptığı konuşmada, gönül dostlarıyla bir arada olmaktan, sohbet ve muhabbet etmekten çok memnun olduğunu söyledi.
Düzenlenen bu etkinliklerin, insan merkezli 'biz' anlayışına şiddetle ihtiyaç duyan günümüz insanı için son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur. Yaradandan dolayı yaratılanı sevmek" sözleriyle 72 millete aynı nazarla bakmak gerektiğini gösteren insanı ve insan sevgisini merkeze alan bir anlayışın simge ismi olduğunu vurguladı.
Bu anlayış çerçevesinde ortak aklın, ortak irfanın birlik iradesinin ortaya çıkması için bu etkinliklere katılmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Toplumda anlayış ve sevginin yerleşmesi, barış ve kaynaşmanının birlik ve bütünlüğün sağlanması daha da ötesi küreselleşen dünyamızda farklılıkların ayrılık ve ayrışma sebebi değil, zenginlik olarak görülmesi, birlikte yaşama kültürünün gelişmesi açısından bu tür etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu tür etkinliklere her aşamada katkı sağlayan, organizasyonda emeği geçen herkese gönülden, candan teşekkür ediyorum. Değerli dostlar, kıymetli canlar Anadolu toprakları maddi bakımdan olduğu kadar manevi bakımdan da çok verimlidir. Bu topraklarda, bu coğrafyada İslamdan ışık alıp yetişen değerler ortaya çıkmış, yüzyıllarca insamızın zihin ve gönül dünyasını aydınlatmıştır. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli tam da böyle şahsiyetlerden birisidir. O, Menakıbnamesi'nde anlatıldığı üzere İslamın hem zahirini, hem de batınını çok iyi öğrenmiş bunları gönül diline çevirip milyonlarca insana kılavuzluk yapmıştır. Siyasi ve sosyal çalkantıların yoğun bir şekilde devam ettiği 13. yüzyıl Anadolu'sunda Hünkar, olgun kişiliği, eren kimliği, yol rehberliği ile kitlelere barış, esenlik muhabbet aşılamıştır. Ona kulak veren gönüller bir taraftan hak ile bir taraftan da halk ile barış içinde yaşamış huzur ve güvenlik içinde hayat sürmüştür."
-"Hacı Bektaş-ı Veli' herkese yol gösteren manevi bir rehber"
Hacı Bektaş-ı Veli'nin herkese yol gösteren manevi bir rehber, adil, cesur, hak aşığı bir veli olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Hacı Bektaş-ı Veli, okumasını bilen için bir ilim hazinesi, bir dergah, bir üniversitedir. Hoşgörüyü bir tebliğ aracı olarak görmüş hem kendi hayatında hem kendi etrafında bizzat uygulamayla hayata geçirmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalatı Kuran-ı Kerim'den alınarak insanlara sunulmuş bir ikram niteliğindedir. Makalat'ta her sözüne Kur'an-ı Kerim'den bir delil getirmesi onun Kur'an'a bağlı, Kur'an aşığı olduğunun da bir ispatıdır."
Bir büyüğü anlamanın yolunun onun sözlerine, eserlerine bakmaktan geçtiğini ifade eden Bozdağ, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma etkinliklerinin onu daha iyi anlamaya, tanımaya ve onun asırlardır var olan ve bugünlere yansıyan aydınlığında yürünmesinde büyük katkılar sağlayacağını söyledi.
Hünkarı en iyi anlatanın da onun kitaplarındaki sözleri olduğuna dikkati çeken Bozdağ, Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Adalet her işte hakkı bilmektir. İnsan suretinde olan herkes adem değildir. Ademin ademliği asıl haya ve ilim iledir. Alimlere ve kendini bilenlere alçak gönüllülük yakışır. Bir olalım iri olalım diri olalım. Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur dillerinde biz konuşuruz. Bizim erkanımız ahlakı Muhammedi ve edebi alidir. Cahiller ile hak tanımazlara sükut ile karşılık veriniz. Dil mızraktan daha fazla yaralar" sözlerinden örnekler verdi.
-"Alevi-Bektaşi kültürü Orta Asya'dan Anadolu'ya süzülüp gelen eşsiz zenginliklerden birisi"
Bozdağ, Alevi-Bektaşi kültürünün Orta Asya'dan Anadolu'ya süzülüp gelen eşsiz zenginliklerden birisi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Başta ilahi aşk Hz. Muhammed ve Ehli Beyt sevgisi, Hz. Ali'ye bağlılık gösterek bütün yaratılanlara da sevgi hoşgörüyle merhametle davranmak Anadolumuzdan Balkanlara, buralardan başka yerlere uzanan coğrafyamızdaki hoş görü iklimine önemli katkılar sağlamıştır. Böylece bu öz, bu maya hepimize çalınmıştır. Bu yolda öfke, ayrılık, gayrılık, senlik, benlik kavgası, davası yoktur. Aksine incinsen de incitmemek vardır. Birlik vardır, bir olmak vardır. Diri olmak vardır. Millet olarak gerek dini hayatımızda gerekse kültürel hayatımızda Ehli Beytin çok ayrıcalıklı bir yeri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ahmed Yesevi, Mevlana, Hacı Bayram-ı Veli, Yunus Emre gibi Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli de Horasan erenleriyle birlikte nice hak erenleriyle birlikte bu toprakları vatan yapan kültür ve medeniyetimizi inşa eden gönül ilim ve maneviyat mimarlarımızdandır. 'Yolumuz ilim irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur' diyen Hacı Bektaş-ı Veli eserleriyle, mesajlarıyla, nasihatlarıyla, yaşantısıyla bu coğrafyada sevgi ve hoşgörü kültürünün inşa edilmesinin en önemli mimarlarından birisi olmuştur. Onun düşünce ve öğütleri sadece Anadolu ile sınırlı kalmamış, Balkanlardan Azerbaycan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı da etkilemiştir. Hacı Bektaş-ı Veli tıpkı Yunus Emre, Mevlana gibi mesajları çağları aşan kültür ve medeniyetimizin yetiştirdiği en önemli gönül mimarlarımızdandır. Hacı Bektaşı Veli, 'bir olalım iri olalım diri olalım' derken bu topraklardaki toplumsal dayanışmanın, birliğin kardeşliğin paylaşmanın da mimarlığını yapmıştır."
-"Asrımızın en büyük ihtiyacı yeni Hacı Bektaş-ı Veliler, yeni Yunuslar, Mevlanalardır"
Bu büyük insanları, hak aşıklarını, bu büyük velileri, alimleri mimarları, önderleri iyi öğrenmek, iyi tanımak gerektiğini ifade eden Bozdağ, "Onların fikirlerini fikirlerimize dönüştürerek, geleceğimizi ve bugünümüzü o fikirlerin ışığında aydınlatmamız gerekiyor. Asrımızın en büyük ihtiyacı yeni Hacı Bektaş-ı Veliler, yeni Yunuslar, Mevlanalardır. Eğer biz Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Yunus'u, Mevlana'yı, Hacı Bayram Veli'yi anlamazsak yavrularımıza anlatamaz, öğretemeyiz. Yeni Yunusları, yeni Hacı Bektaş-ı Velileri yetiştiremeyiz. Bu gönül coğrafyasında, bu ilim irfan ocağında ışık dostları altında nice Hacı Bektaşlar, Yunuslar, Mevlanalar yetişecektir. Bize düşen anlayarak, çalışarak, gayret ederek, emek verek, yol almaktır" şeklinde konuştu.
Bozdağ, konuşmasının sonunda Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu'nun dile getirdiği Alevi vatandaşların sorunlarına da değinerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla önümüzdeki günlerde bu sorunlara yönelik çalışma başlatacaklarını söyledi.
Bozdağ, "Bu konuda söz değil, vaat değil çözüm üreten yaklaşımları ortaya koyacağımızı ifade ediyorum" dedi.
-Bozdağ'a saldırı girişimi
Bozdağ, konuşmasının ardından kürsüden inerek, protokoldeki yerine geçerken Hüseyin Satı isimli bir kişinin saldırı girişimine maruz kaldı. Güvenlik güçleri, saldırganı etkisiz hale getirerek, gözaltına aldı.
Daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Umut Oran'ın emniyet amirleri ve korumalardan rica etmesi üzerine saldırganın kelepçeleri çıkartılarak, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Hüseyin Satı'nın
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinleyen Bozdağ, çevik kuvvet barikatıyla alandan çıkarak, makam aracına bindi.
Kaynak: AA
Düzenlenen bu etkinliklerin, insan merkezli 'biz' anlayışına şiddetle ihtiyaç duyan günümüz insanı için son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur. Yaradandan dolayı yaratılanı sevmek" sözleriyle 72 millete aynı nazarla bakmak gerektiğini gösteren insanı ve insan sevgisini merkeze alan bir anlayışın simge ismi olduğunu vurguladı.
Bu anlayış çerçevesinde ortak aklın, ortak irfanın birlik iradesinin ortaya çıkması için bu etkinliklere katılmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Toplumda anlayış ve sevginin yerleşmesi, barış ve kaynaşmanının birlik ve bütünlüğün sağlanması daha da ötesi küreselleşen dünyamızda farklılıkların ayrılık ve ayrışma sebebi değil, zenginlik olarak görülmesi, birlikte yaşama kültürünün gelişmesi açısından bu tür etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu tür etkinliklere her aşamada katkı sağlayan, organizasyonda emeği geçen herkese gönülden, candan teşekkür ediyorum. Değerli dostlar, kıymetli canlar Anadolu toprakları maddi bakımdan olduğu kadar manevi bakımdan da çok verimlidir. Bu topraklarda, bu coğrafyada İslamdan ışık alıp yetişen değerler ortaya çıkmış, yüzyıllarca insamızın zihin ve gönül dünyasını aydınlatmıştır. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli tam da böyle şahsiyetlerden birisidir. O, Menakıbnamesi'nde anlatıldığı üzere İslamın hem zahirini, hem de batınını çok iyi öğrenmiş bunları gönül diline çevirip milyonlarca insana kılavuzluk yapmıştır. Siyasi ve sosyal çalkantıların yoğun bir şekilde devam ettiği 13. yüzyıl Anadolu'sunda Hünkar, olgun kişiliği, eren kimliği, yol rehberliği ile kitlelere barış, esenlik muhabbet aşılamıştır. Ona kulak veren gönüller bir taraftan hak ile bir taraftan da halk ile barış içinde yaşamış huzur ve güvenlik içinde hayat sürmüştür."
-"Hacı Bektaş-ı Veli' herkese yol gösteren manevi bir rehber"
Hacı Bektaş-ı Veli'nin herkese yol gösteren manevi bir rehber, adil, cesur, hak aşığı bir veli olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Hacı Bektaş-ı Veli, okumasını bilen için bir ilim hazinesi, bir dergah, bir üniversitedir. Hoşgörüyü bir tebliğ aracı olarak görmüş hem kendi hayatında hem kendi etrafında bizzat uygulamayla hayata geçirmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalatı Kuran-ı Kerim'den alınarak insanlara sunulmuş bir ikram niteliğindedir. Makalat'ta her sözüne Kur'an-ı Kerim'den bir delil getirmesi onun Kur'an'a bağlı, Kur'an aşığı olduğunun da bir ispatıdır."
Bir büyüğü anlamanın yolunun onun sözlerine, eserlerine bakmaktan geçtiğini ifade eden Bozdağ, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma etkinliklerinin onu daha iyi anlamaya, tanımaya ve onun asırlardır var olan ve bugünlere yansıyan aydınlığında yürünmesinde büyük katkılar sağlayacağını söyledi.
Hünkarı en iyi anlatanın da onun kitaplarındaki sözleri olduğuna dikkati çeken Bozdağ, Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Adalet her işte hakkı bilmektir. İnsan suretinde olan herkes adem değildir. Ademin ademliği asıl haya ve ilim iledir. Alimlere ve kendini bilenlere alçak gönüllülük yakışır. Bir olalım iri olalım diri olalım. Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur dillerinde biz konuşuruz. Bizim erkanımız ahlakı Muhammedi ve edebi alidir. Cahiller ile hak tanımazlara sükut ile karşılık veriniz. Dil mızraktan daha fazla yaralar" sözlerinden örnekler verdi.
-"Alevi-Bektaşi kültürü Orta Asya'dan Anadolu'ya süzülüp gelen eşsiz zenginliklerden birisi"
Bozdağ, Alevi-Bektaşi kültürünün Orta Asya'dan Anadolu'ya süzülüp gelen eşsiz zenginliklerden birisi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Başta ilahi aşk Hz. Muhammed ve Ehli Beyt sevgisi, Hz. Ali'ye bağlılık gösterek bütün yaratılanlara da sevgi hoşgörüyle merhametle davranmak Anadolumuzdan Balkanlara, buralardan başka yerlere uzanan coğrafyamızdaki hoş görü iklimine önemli katkılar sağlamıştır. Böylece bu öz, bu maya hepimize çalınmıştır. Bu yolda öfke, ayrılık, gayrılık, senlik, benlik kavgası, davası yoktur. Aksine incinsen de incitmemek vardır. Birlik vardır, bir olmak vardır. Diri olmak vardır. Millet olarak gerek dini hayatımızda gerekse kültürel hayatımızda Ehli Beytin çok ayrıcalıklı bir yeri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ahmed Yesevi, Mevlana, Hacı Bayram-ı Veli, Yunus Emre gibi Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli de Horasan erenleriyle birlikte nice hak erenleriyle birlikte bu toprakları vatan yapan kültür ve medeniyetimizi inşa eden gönül ilim ve maneviyat mimarlarımızdandır. 'Yolumuz ilim irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur' diyen Hacı Bektaş-ı Veli eserleriyle, mesajlarıyla, nasihatlarıyla, yaşantısıyla bu coğrafyada sevgi ve hoşgörü kültürünün inşa edilmesinin en önemli mimarlarından birisi olmuştur. Onun düşünce ve öğütleri sadece Anadolu ile sınırlı kalmamış, Balkanlardan Azerbaycan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı da etkilemiştir. Hacı Bektaş-ı Veli tıpkı Yunus Emre, Mevlana gibi mesajları çağları aşan kültür ve medeniyetimizin yetiştirdiği en önemli gönül mimarlarımızdandır. Hacı Bektaşı Veli, 'bir olalım iri olalım diri olalım' derken bu topraklardaki toplumsal dayanışmanın, birliğin kardeşliğin paylaşmanın da mimarlığını yapmıştır."
-"Asrımızın en büyük ihtiyacı yeni Hacı Bektaş-ı Veliler, yeni Yunuslar, Mevlanalardır"
Bu büyük insanları, hak aşıklarını, bu büyük velileri, alimleri mimarları, önderleri iyi öğrenmek, iyi tanımak gerektiğini ifade eden Bozdağ, "Onların fikirlerini fikirlerimize dönüştürerek, geleceğimizi ve bugünümüzü o fikirlerin ışığında aydınlatmamız gerekiyor. Asrımızın en büyük ihtiyacı yeni Hacı Bektaş-ı Veliler, yeni Yunuslar, Mevlanalardır. Eğer biz Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Yunus'u, Mevlana'yı, Hacı Bayram Veli'yi anlamazsak yavrularımıza anlatamaz, öğretemeyiz. Yeni Yunusları, yeni Hacı Bektaş-ı Velileri yetiştiremeyiz. Bu gönül coğrafyasında, bu ilim irfan ocağında ışık dostları altında nice Hacı Bektaşlar, Yunuslar, Mevlanalar yetişecektir. Bize düşen anlayarak, çalışarak, gayret ederek, emek verek, yol almaktır" şeklinde konuştu.
Bozdağ, konuşmasının sonunda Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu'nun dile getirdiği Alevi vatandaşların sorunlarına da değinerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla önümüzdeki günlerde bu sorunlara yönelik çalışma başlatacaklarını söyledi.
Bozdağ, "Bu konuda söz değil, vaat değil çözüm üreten yaklaşımları ortaya koyacağımızı ifade ediyorum" dedi.
-Bozdağ'a saldırı girişimi
Bozdağ, konuşmasının ardından kürsüden inerek, protokoldeki yerine geçerken Hüseyin Satı isimli bir kişinin saldırı girişimine maruz kaldı. Güvenlik güçleri, saldırganı etkisiz hale getirerek, gözaltına aldı.
Daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Umut Oran'ın emniyet amirleri ve korumalardan rica etmesi üzerine saldırganın kelepçeleri çıkartılarak, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Hüseyin Satı'nın
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinleyen Bozdağ, çevik kuvvet barikatıyla alandan çıkarak, makam aracına bindi.