Organ Bağışına Adanmış Hayatlar
Aydın Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörlüğü görevine getirilen Dr. Emre Demir ve ekibi, Aydın’da Türkiye ortalamasının üstünde olan organ bağışı sayısını daha da artırmayı hedefliyor.
Organ nakli konusunda önemli başarılara imza atan ancak 6 ay önce yaşamını yitiren Aydın Organ Nakil Koordinatörü Dr. Mehmet Nuri Oğan’ın bayrağını devir alan 26 yaşındaki genç hekim Dr. Emre Demir ve ekibi Oğan’ın başarılılarını sürdürmeyi hedefliyor. Oğan’ınyaptığı çalışmaların kentte organ bağışı bilincinin oluşmasında önemli bir etken olduğunun altını çizen Demir, Oğan’ın yerinin doldurulmasının imkansız olduğunu fakat kendisinin koordinatörlüğünü yaptığı Dr. Sedat Ergun, ameliyathane görevlisi Yenen Akpolat ve hemşire Filiz Akdoğan’dan oluşan 4 kişilik ekiple organ bağışı konusunda üzerlerine düşen görevi yapacaklarını kaydetti.
Demir, “Türkiye’nin ilk kol nakli Aydınlı bir donörden alınarak Akdeniz Üniversitesi’nde Aydınlı Cihan Topal’a nakledilmişti. Bunu başaran geçtiğimiz aylarda yaşamına yitiren Dr. Mehmet Nuri Oğan’dır. Ayrıca, kentte organ bağışının artmasında önemli bir rol oynayan Oğan’ın ekip arkadaşları olarak Aydın’da organ bağışının artması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz” dedi.
Ege Bölgesi’nin organ bağışlarına öncülük ettiğine dikkat çeken Demir, Ege’de beyin ölümü gerçekleşen kişilerin aileleriyle organ bağışı konusunda yapılan görüşmeler sonucu yüzde 82’sinde başarı sağlandığına vurgulayarak şöyle konuştu: “Aydın Devlet Hastanemizde ise 2007 ile 2012 yılları arasında gerçekleşen 44 beyin ölümü gerçekleşen kişinin 26’sından alınan organlar ihtiyaç duyan hastalara nakledilmiştir. Aydın’da organ bağışı Türkiye ortalamasının üstündedir. Ancak bu bile yetersiz kalmaktadır. Son yıllarda hizmet içi eğitimler ile organ nakil koordinatörlüğü konusunda yenilikler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın halkın da organ nakli konusunda bilinçlendirilmesi yönünde çalışmaları var. Bizler de organ bağış haftasında stantlar kuruyoruz. Bu sene PTT ile bakanlığımız arasında yapılan işbirliği ile şubelerde organ bağış masaları kuruldu. İnsanlarımız atık daha duyarlı.”
Demir, Türkiye’nin organ bağışı konusunda İspanya modelini örnek almaya başladığını belirterek, “Dünyada ve ülkemizde organ bağışı bekleyen kişi sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’de daha çok canlıdan canlıya organ nakli yapılıyor. Ancak dünyada kadavra ve dönorden organ bağışı daha çok. Organ naklinden canlıdan canlıya yapılan nakiller çözüm olmuyor. Çünkü organını veren hastanın yaşam kalitesi nakilden sonra azalıyor. Önemli olan kadavra dönor sayısını arttırmaktır. Organ bağışı konusunda ülkemiz İspanya’yı örnek almaya başladı” diye konuştu.
AİLELER SORUMLULUK ALMIYOR
Organ bağışı konusunda ailelerle yaptıkları görüşmelerde yaşadıkları sıkıntıları anlatan Demir, “Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının bağışlanması konusundaki asıl sorun aile ile yapılan görüşmelerde ailelerin sorumluluk almasından kaçınmasıdır. Biz bu konuda aileleri ‘beyin ölümü gerçekleşen kişinin hayattayken son vasiyeti’ olabileceği şeklinde organ bağışına ikna etmeye çalışıyoruz Halkımızın bir endişesi de bağışlanan organların kime ve kimlere gideceği yönündedir. Nakiller bekleme sırasına göre yapılıyor. Ege Bölgesi’nin koordinasyon merkezi İzmir’de. Kentimizde organ nakli yapılmadığından İzmir’den gelen ekip organları donörden çıkartarak teslim alıyor. Aciliyet durumlarına bakılarak hastalara organ nakli gerçekleştiriliyor” şeklinde konuştu.
Ailelerin genelde beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının vücut bütünlüğünü bozmayan böbrek, kalp, akciğer gibi organlarını bağışladığını ifade eden Demir; kol, yüz, bacak gibi kompozit nakillere ise ailelerin karşı çıktığını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Demir, “Türkiye’nin ilk kol nakli Aydınlı bir donörden alınarak Akdeniz Üniversitesi’nde Aydınlı Cihan Topal’a nakledilmişti. Bunu başaran geçtiğimiz aylarda yaşamına yitiren Dr. Mehmet Nuri Oğan’dır. Ayrıca, kentte organ bağışının artmasında önemli bir rol oynayan Oğan’ın ekip arkadaşları olarak Aydın’da organ bağışının artması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz” dedi.
Ege Bölgesi’nin organ bağışlarına öncülük ettiğine dikkat çeken Demir, Ege’de beyin ölümü gerçekleşen kişilerin aileleriyle organ bağışı konusunda yapılan görüşmeler sonucu yüzde 82’sinde başarı sağlandığına vurgulayarak şöyle konuştu: “Aydın Devlet Hastanemizde ise 2007 ile 2012 yılları arasında gerçekleşen 44 beyin ölümü gerçekleşen kişinin 26’sından alınan organlar ihtiyaç duyan hastalara nakledilmiştir. Aydın’da organ bağışı Türkiye ortalamasının üstündedir. Ancak bu bile yetersiz kalmaktadır. Son yıllarda hizmet içi eğitimler ile organ nakil koordinatörlüğü konusunda yenilikler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın halkın da organ nakli konusunda bilinçlendirilmesi yönünde çalışmaları var. Bizler de organ bağış haftasında stantlar kuruyoruz. Bu sene PTT ile bakanlığımız arasında yapılan işbirliği ile şubelerde organ bağış masaları kuruldu. İnsanlarımız atık daha duyarlı.”
Demir, Türkiye’nin organ bağışı konusunda İspanya modelini örnek almaya başladığını belirterek, “Dünyada ve ülkemizde organ bağışı bekleyen kişi sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’de daha çok canlıdan canlıya organ nakli yapılıyor. Ancak dünyada kadavra ve dönorden organ bağışı daha çok. Organ naklinden canlıdan canlıya yapılan nakiller çözüm olmuyor. Çünkü organını veren hastanın yaşam kalitesi nakilden sonra azalıyor. Önemli olan kadavra dönor sayısını arttırmaktır. Organ bağışı konusunda ülkemiz İspanya’yı örnek almaya başladı” diye konuştu.
AİLELER SORUMLULUK ALMIYOR
Organ bağışı konusunda ailelerle yaptıkları görüşmelerde yaşadıkları sıkıntıları anlatan Demir, “Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının bağışlanması konusundaki asıl sorun aile ile yapılan görüşmelerde ailelerin sorumluluk almasından kaçınmasıdır. Biz bu konuda aileleri ‘beyin ölümü gerçekleşen kişinin hayattayken son vasiyeti’ olabileceği şeklinde organ bağışına ikna etmeye çalışıyoruz Halkımızın bir endişesi de bağışlanan organların kime ve kimlere gideceği yönündedir. Nakiller bekleme sırasına göre yapılıyor. Ege Bölgesi’nin koordinasyon merkezi İzmir’de. Kentimizde organ nakli yapılmadığından İzmir’den gelen ekip organları donörden çıkartarak teslim alıyor. Aciliyet durumlarına bakılarak hastalara organ nakli gerçekleştiriliyor” şeklinde konuştu.
Ailelerin genelde beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının vücut bütünlüğünü bozmayan böbrek, kalp, akciğer gibi organlarını bağışladığını ifade eden Demir; kol, yüz, bacak gibi kompozit nakillere ise ailelerin karşı çıktığını sözlerine ekledi.