Haziran Ayı Enflasyon Verileri
İSTANBUL - Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, "Yıllık enflasyonun temmuz ayında da yüksek kalmasını beklerken, yönünü ancak ağustostan itibaren tekrar aşağı çevirebileceğini düşünüyoruz" dedi.
TÜİK'in açıkladığı haziran ayı enflasyon verilerini değerlendiren Bürümcekçi, haziran ayı TÜFE'nin yüzde 0,76 ile beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, "Genellikle Haziran aylarında gözlenen fiyat düşüşlerinin bu kez tekrarlanmamasında işlenmemiş gıda fiyatlarının beklentilerden fazla yükselmesi etkili oldu. Merkez Bankası da, Para Politikası Kurulu özetlerinde, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki seyrin haziran ayı yıllık enflasyonunda belirgin bir artışa neden olacağının altını çizmişti" dedi.
Bürümcekçi, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükselişe en büyük katkının mevsim koşullarına bağlı olarak sebze fiyatlarında gözlenen artışlardan geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ancak, böylesi bir artışın düzeltmesi de sert olacak ve önümüzdeki aylarda işlenmemiş gıda fiyatı kaynaklı olumlu sürprizler de getirebilecektir. Böylece mayıs ayında yüzde 6,5 seviyesine çıkan enflasyon haziranda yüzde 8,3 seviyesine yükselerek, yılsonu Merkez Bankası'nın tahmini ve enflasyon hedefi üzerindeki seyrini sürdürdü. Yıllık enflasyonun temmuz ayında da yüksek kalmasını beklerken, yönünü ancak ağustostan itibaren tekrar aşağı çevirebileceğini düşünüyoruz."
Temel eğilim açısından izlenen göstergelerden; çekirdek enflasyonun yıllık bazda yüzde 5,56'dan yüzde 5,57'ye çok sınırlı yükseliş gösterdiğini ve hizmet fiyatlarının yıllık artışının ise yüzde 7,45'den yüzde 7,65'e çıktığını hesapladıklarını söyleyen Bürümcekçi, "Çekirdek enflasyonun tüm olumsuz gelişmelere rağmen yatay kalmasını olumlu buluyoruz. Bu durum işlenmemiş gıda fiyatlarının beklenen normalleşmesiyle bu ay gözlenen sert enflasyon yükselişinin kalıcı olmayacağını düşündürmektedir" dedi.
Son dönemde TL'de görülen belirgin değer kaybı nedeniyle daha önce yüzde 7 olarak yukarı revize ettikleri yıl sonu TÜFE beklentilerini koruduklarını kaydeden Bürümcekçi, "TL'de yeni bir değer kaybı dalgası gözlenmediği ve petrol ile diğer emtia fiyatlarında ılımlı seyrin devam ettiği senaryoda, tahminimiz üzerindeki risklerin dengeli olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
-"Sepet kur temmuz ayı boyunca 2.2250 seviyesinde devam ederse reel kur 114'ün altına gerileyebilir"
Sonuçların TCMB'nin beklentilerine paralel olmasına karşılık enflasyonda gelinen yüksek seviyenin enflasyon beklentilerine olan olumsuz etkisini dikkate alarak temkinli yaklaşımını korumaya devam edeceğini düşündüklerini aktaran Bürümcekçi, şunları söyledi:
"Merkez Bankası zaten kendi tarafından sağlanan Türk Lirası likiditesinin kompozisyonunda gereken ayarlamaları yapmaya başlamış, düzenli döviz satım ihaleleri ile likidite kompozisyonunu kalıcı likiditeden kısa vadeli fonlamaya doğru kaydırmaya başlamıştır. Banka, döviz satım ihalelerinin hem döviz kurlarındaki aşırı değer kaybı baskısını piyasa şartları içinde sınırlayacağını, hem de TL likiditesini çok daha kısa vadelere kaydırarak aşırı hızlı kredi genişlemesini yumuşatacağını beklemektedir."
Merkez Bankası'nın 24 Haziran-1 Temmuz döneminde toplam 1,6 milyar dolar sattıktan sonra, kur sepetinin de 2.22 seviyesinin altına inmesiyle ihale tutarını dün en az 50 milyon dolara indirdiğini anımsatan Bürümcekçi, "Buna karşılık, likidite kompozisyonundaki değişimin kredi artış hızını sınırlamada bir etkisi olup olmadığını saptamak için bir süre daha gözlem yapmak gerekecektir. Döviz talebinin azaldığına ilişkin bu sinyaller ve Rezerv Opsiyon Mekanizması kullanımının devamıyla kısa vadede faiz koridorunda bir artırıma gidilmesi ihtimali azalmışa benzemekteydi. Ancak, TL'de bugün itibarı ile yeniden gözlenmeye başlanan değer kaybı baskısının ulaşacağı boyut kesin bir yargıya varmadan önce yakından izlenmelidir" diye konuştu.
Bürümcekçi, öte yandan, yarın açıklanacak olan haziran ayı reel kur endeksinin enflasyon gerçekleşmesi sonrası önceki 120 değerinden 115 civarına sert bir düşüş gerçekleştireceğini öngördüklerini belirterek, "Şu anda bulunulan 2.2250 kur sepeti seviyesinde seyrin temmuz ayı boyunca sürmesi durumunda 114 seviyesinin de altına gerileyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Kaynak: AA
Bürümcekçi, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükselişe en büyük katkının mevsim koşullarına bağlı olarak sebze fiyatlarında gözlenen artışlardan geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ancak, böylesi bir artışın düzeltmesi de sert olacak ve önümüzdeki aylarda işlenmemiş gıda fiyatı kaynaklı olumlu sürprizler de getirebilecektir. Böylece mayıs ayında yüzde 6,5 seviyesine çıkan enflasyon haziranda yüzde 8,3 seviyesine yükselerek, yılsonu Merkez Bankası'nın tahmini ve enflasyon hedefi üzerindeki seyrini sürdürdü. Yıllık enflasyonun temmuz ayında da yüksek kalmasını beklerken, yönünü ancak ağustostan itibaren tekrar aşağı çevirebileceğini düşünüyoruz."
Temel eğilim açısından izlenen göstergelerden; çekirdek enflasyonun yıllık bazda yüzde 5,56'dan yüzde 5,57'ye çok sınırlı yükseliş gösterdiğini ve hizmet fiyatlarının yıllık artışının ise yüzde 7,45'den yüzde 7,65'e çıktığını hesapladıklarını söyleyen Bürümcekçi, "Çekirdek enflasyonun tüm olumsuz gelişmelere rağmen yatay kalmasını olumlu buluyoruz. Bu durum işlenmemiş gıda fiyatlarının beklenen normalleşmesiyle bu ay gözlenen sert enflasyon yükselişinin kalıcı olmayacağını düşündürmektedir" dedi.
Son dönemde TL'de görülen belirgin değer kaybı nedeniyle daha önce yüzde 7 olarak yukarı revize ettikleri yıl sonu TÜFE beklentilerini koruduklarını kaydeden Bürümcekçi, "TL'de yeni bir değer kaybı dalgası gözlenmediği ve petrol ile diğer emtia fiyatlarında ılımlı seyrin devam ettiği senaryoda, tahminimiz üzerindeki risklerin dengeli olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
-"Sepet kur temmuz ayı boyunca 2.2250 seviyesinde devam ederse reel kur 114'ün altına gerileyebilir"
Sonuçların TCMB'nin beklentilerine paralel olmasına karşılık enflasyonda gelinen yüksek seviyenin enflasyon beklentilerine olan olumsuz etkisini dikkate alarak temkinli yaklaşımını korumaya devam edeceğini düşündüklerini aktaran Bürümcekçi, şunları söyledi:
"Merkez Bankası zaten kendi tarafından sağlanan Türk Lirası likiditesinin kompozisyonunda gereken ayarlamaları yapmaya başlamış, düzenli döviz satım ihaleleri ile likidite kompozisyonunu kalıcı likiditeden kısa vadeli fonlamaya doğru kaydırmaya başlamıştır. Banka, döviz satım ihalelerinin hem döviz kurlarındaki aşırı değer kaybı baskısını piyasa şartları içinde sınırlayacağını, hem de TL likiditesini çok daha kısa vadelere kaydırarak aşırı hızlı kredi genişlemesini yumuşatacağını beklemektedir."
Merkez Bankası'nın 24 Haziran-1 Temmuz döneminde toplam 1,6 milyar dolar sattıktan sonra, kur sepetinin de 2.22 seviyesinin altına inmesiyle ihale tutarını dün en az 50 milyon dolara indirdiğini anımsatan Bürümcekçi, "Buna karşılık, likidite kompozisyonundaki değişimin kredi artış hızını sınırlamada bir etkisi olup olmadığını saptamak için bir süre daha gözlem yapmak gerekecektir. Döviz talebinin azaldığına ilişkin bu sinyaller ve Rezerv Opsiyon Mekanizması kullanımının devamıyla kısa vadede faiz koridorunda bir artırıma gidilmesi ihtimali azalmışa benzemekteydi. Ancak, TL'de bugün itibarı ile yeniden gözlenmeye başlanan değer kaybı baskısının ulaşacağı boyut kesin bir yargıya varmadan önce yakından izlenmelidir" diye konuştu.
Bürümcekçi, öte yandan, yarın açıklanacak olan haziran ayı reel kur endeksinin enflasyon gerçekleşmesi sonrası önceki 120 değerinden 115 civarına sert bir düşüş gerçekleştireceğini öngördüklerini belirterek, "Şu anda bulunulan 2.2250 kur sepeti seviyesinde seyrin temmuz ayı boyunca sürmesi durumunda 114 seviyesinin de altına gerileyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.