Abd’nin Milli Gün Resepsiyonu

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB sürecinin Türkiye’nin 1959’dan bu yana daha da demokratikleşen, şeffaflaşan, saygınlaşan bir özgüvene kavuşmasına vesile olduğunu belirterek, "Türkiye tarihinin en demokratik, en çağdaş, en şeffaf dönemini yaşamaktadır” dedi.

ABD’nin kuruluşunun 237. yılı dolayısıyla verilen resepsiyonda Büyükelçi Francis Ricciardone ve eşi konukları kapıda karşıladı. Resepsiyona, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AB Bakanı Egemen Bağış, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler, AK Parti'li milletvekilleri, CHP milletvekilleri, MHP milletvekilleri, eski Bakan Bülent Akarcalı, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Resepsiyon İstiklal Marşı ve ABD Milli Marşı ile başladı.

Bakan Bağış, yaptığı konuşmada, 4 Temmuz gününün insanın inancıyla neleri başarabileceği bakımından önemine değinerek, bağımsızlık bildirisinin insanlık onurunun başkaldırısının belgesi olduğunu kaydetti.

Atatürk’ün "Millete efendilik olmaz, millete hizmetkarlık olur" sözleriyle Thomas Jefferson’ın "Hangi dini ve siyasi kanaati olursa olsun, bütün insanlara eşit ve eksiksiz adalet sağlanmalıdır" sözlerini hatırlatan Bağış, "ABD’nin gerek Cumhuriyetçi gerek demokrat yönetimleri Türkiye’nin AB sürecini parti üstü bir destekle katkı vermişlerdir. Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci Türkiye’nin 1959’dan bu yana daha da demokratikleşen, şeffaflaşan, saygınlaşan bir özgüvene kavuşmasına vesile olmuştur. Türkiye tarihinin en demokratik, en çağdaş, en şeffaf dönemini yaşamaktadır" şeklinde konuştu.

Bağış, insanların fikirlerine önem verdiklerini kaydederek, "Sayın Başbakanımızın defalarca vurguladığı gibi’ fikrinden endişesi olmayan, fikir özgürlüğüne karşı çıkmaz, inancından şüphesi olmayan inanç özgürlüğüne karşı çıkmaz. Şiddet içermedikçe, şiddet çağrısı yapmadıkça her türlü düşünceye, fikre her zaman açığız” dedi.

Bakan Bağış, Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretinin ilişki yeni bir çağın işareti olduğunu söyleyerek, Türkiye ve ABD’nin her zaman istişareye önem verdiklerini belirtti.

Bağış, Türkiye ve ABD’nin birbirlerinin görüşlerini can kulağı ile dinleyen iki ülke olduğunu ifade etti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise, ABD halkına tebriklerini sunarak, Türkiye ve ABD ilişkilerini anlattı. Yılmaz, ilişkilerin en yoğun dönemini yaşadığını belirterek, ilişkilerin barış ve özgürlüğün sağlanması için Türkiye ve Amerika’nın birlikte mücadele ettiklerini kaydetti.

Yılmaz, Türklerin 2 bin yıl önce ne düşünüyorsa, bugün de aynı temelde düşüncelerinin olduğunu belirtti.

Büyükelçi Ricciardone de, ABD’nin ifade özgürlüğüne olan öneminden bahsederek, şu anda da ifade özgürlüklerini ve ne kadar provokatif ve aşırı olsa da düşüncelere açık olduklarını kutladıklarını belirtti.

Kennedy’den örnek veren Ricciardone, “Gerçekten yabancı fikir ve felsefeleri ve rekabetçi değerleri Amerikan halkına göstermekten korkmuyor. Halkının gerçekleri ve yanlışları açık bir ortamda ayırt etmesinden korkan bir ulus, kendi halkından korkan bir ulustur” ifadelerini kullandı.

Ricciardone, özgürlüklerin kolay ve ucuz olmadığını söyleyerek, Obama’nın 19 Haziran’da yaptığı konuşmadan örnek verdi. Ricciardone, “Bizimle aynı fikirde olmayanları dinlemek, gücümüzü nasıl kullandığımız ve onu nasıl sınırlandırmamız gerektiğini açıkça tartışabilmek, hükümetin her zaman bireye hizmet etmek için var olduğunu ve bunun tersinin var olmayacağını hatırlamak gibi tüm demokratik ülkelerde hepimizin karşılaştığı huzursuzlukları kabul etmeliyiz” şeklinde konuştu.

Türk insanının son dönemlerde fikirlerini ortaya koyduklarını kaydeden Ricciardone, 1979’dan beri Türkiye demokrasisinin nasıl geliştiğine dikkat çekti. Ricciardone, ABD’nin Türk hükümetinin, halkının ve halkın özgür taleplerini savunduklarını aktararak, medyanın özgürlüğüne vurgu yaptı. Ricciardone, Atatürk’ün şu sözlerine de konuşmasında yer verdi:
“Fikir cereyanları cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilemez. Bilakis takviye edilir. Buna karşı en müessir çare; gelen fikir cereyanına mukabil fikir cereyan vermek, fikre fikirle mukabele etmektir.”
Konuklar New Orleans’tan gelen grubun müzikleriyle neşeli dakikalar geçirdi.
Kaynak: İHA