Bakanlar Şahin ve Ergin Hatay'da
HATAY - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Mağdurun, haklının yanında olan bir Türkiye var. Güçlenen bir dünya düzeninde, güçlünün yanında olduğu bir dünya düzeninde bundan rahatsız olan kesimler oluyor" dedi.
Şahin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Hatay Valisi Memet Celalettin Lekesiz'i ziyaretinde yaptığı konuşmada, bu toprakların evladı olduğunu ve komşu ilden geldiğini belirtti.
Bakanlıklarının 2 yıl önce yeniden yapılandığını ifade eden Şahin, bu yapılanma içerisinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal yardım ve sosyal hizmetin tek çatı altında birleştiği, hem idari hem de mali yönden güçlü bir bakanlığa dönüştürüldüğünü anlattı.
Yapılacak hizmetlerin ustalık döneminde çok daha etkin, verimli, kaliteli ve hızlı olabilmesi için böyle bir yapı gerektiğini vurgulayan Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Böyle bir yapı içerisinde 2 yıl önce bu emaneti aldık ve büyük bir sorumlulukla beklentileri ve ihtiyaçları karşılamak için büyük gayret gösterdik. İşin bütün muhataplarıyla bir araya geldik. Sorunlar nedir neler yapılabilir. Burada özellikle Reyhanlı'da, ondan önce Gaziantep'te daha önce Serap kızımızın İstanbul'da Kumrular'da Güngören'de olan patlamalarda, Bingöl'de Hatice Belgin kardeşimizin olan patlamalarında terör mağduru olan sivil vatandaşlarımızın da mutlaka bu sistemin içerisinden istifade etmesi, sosyal devlet olarak geriye kalanın mağduriyetinin, muhtaçlığının giderilmesi, alt yapının oluşması gerektiğini gördük. Sayın başbakanımıza raporu ilettiğimiz zaman 'derhal gereğini yapın' talimatı üzerine 1 yılda 2 büyük paketi çıkardık. Reyhanlı'ya sayın başbakanımız ve bakanımızla geldiğimiz zaman ailelerin mağdur olduğunu görünce Reyhanlı'daki bu ailelerin de mağduriyetinin giderilmesi için yasayı yine sayın Başbakanımızın talimatıyla; 'meclis kapanmadan bu çıkacak' dedi; ve hamdolsun bugün huzurlarınıza bunu başarmış olarak geldik. İstiyoruz ki kesinlikle terörle mücadelede hiçbir can gitmesin, hiçbir eve ateşe düşmesin, hiç kimse canını evladını kaybetmesin. Bir taraftan bunun için mücadele ediyoruz. Bu konuda da sayın bakanıma; bu bölgenin, toprağın evladı olarak; çok müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Bakanlıklarının çok insani ve vicdani bir bakanlık olduğunu belirten Şahin, mağdurun, yetimin, yoksulun, yaşlının yolda kalmışın, hastanın bakanlığı olduklarını söyledi.
Bir doğal afet oluyorsa hemen gereğini yaptıklarını vurgulayan Şahin, "Mesala Hatay'da 2 defa oldu. Hemen valimiz, bakanımız hızlı bir şekilde bizden pozitif ayrımcılık istedi. Hemen bu kararları da çıkardık" dedi.
Hatay'ın önemine işaret eden Bakan Şahin, "Bu şehir herhangi bir şehir değil. Bu şehrin çok farkı bir zenginliği var ve bu zenginliği kesinlikle devam etmesi gerekiyor. Çünkü Hatay'ın huzur ve mutluluğu, Türkiye'nin huzur ve mutluluğu. Bu bölge çok önemli bir bölge. Bu bölgenin vatandaşlarının hepsinin kendi içerisinde bu zenginliği, farklı dili, mezhebi aynı vatandaşlık bilinciyle, devlet millet kaynaşmasıyla korumamız gerekiyor. Hiçbir şehrin medeniyet korosu yok ama bu şehrin var. Bu şehrin birliğini, beraberliğini ve huzurunu korumak hepimizin görevi. Bu şehrin bizimle alakalı neyse talebi başımızın üstünde yeri var" diye konuştu.
-Gönül Elçileri Projesi-
Gönül Elçileri Projesi'ne de değinen Şahin, bunun çok önemli bir çalışma olduğunu söyledi.
Bugün yaşanılanlara bakıldığı zaman aslında faydalı insan ve insani değerlerin öne çıktığı bir dünyaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"O yüzden biz bu duyguyu öne çıkaran bir çalışma yapalım istedik. Başbakanımızın eşinin himayesiyle başladı ama şehirdeki performans oradaki valinin ve eşinin takibiyle alakalı oldu. Hatay bu konuda yine farkını gösterdi ve bu anlamda burayı yine tebrik ediyoruz. Çocuklarımızın sıcak bir yuvaya ulaşması...Mesala sınav sonuçları açıklandı ve koruyucu ailede olan bir çocuğumuz Türkiye 459'uncusu oldu ve Boğaziçi Üniversitesini kazandı. O yüzden bu çocuklarımızı uygun ailelerin yanına koyduğumuzda acayip başarı hikayeleri duyuyoruz. Yaptığımız işin doğru olduğunu gösteriyor."
-"Mağdurun, haklının yanında olan bir Türkiye var"-
Antakya Armutlu Mahallesi'nde kurulan Yeryüzü Sofrası etkinliğiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Spesifik olarak şu bölüm, bu bölüm olarak demeyi uygun görmüyorum. Ama şu bir gerçek ki dünyada, çok farklı küresel, bölgesel ve yerel oyunlar dönüyor. Çünkü güç odaklı bir dünya düzeni var. Güçlenen bir Türkiye'nin, aslında dönüp baktığımızda bölgenin ve dünyanın huzur ve barışa çok ciddi ihtiyacı var. Mağdurun, haklının yanında olan bir Türkiye var. Güçlenen bir dünya düzeninde, güçlünün yanında olduğu bir dünya düzeninde bundan rahatsız olan kesimler oluyor. Gördüğünüz gibi demokrasi, hukuk devleti normlarında çifte standartların oluştuğu, yalnızca kendilerine demokrat olanların çok farklı oyunlar oynadığını görüyoruz. Dolayısıyla biz buradan kendimize düşeni, kendimizle ilgili kısımda neler yapabilirizin kaygısı içeresindeyiz. Burada da bizim sayın bakanımızın da başkanlığında ülkemizin hem kalkınma hamlesi hem demokratikleşme ve hukuk devleti normlarında daha iyiye gidecek, daha fazla özgürlük daha fazla özgürlük anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Açık topluma gidiyoruz, bireyin hak ve özgürlüğü artıyor bu iyi birşey. Bunu yönetmek ve ülkenin geleceğini buna göre toplamak gerekiyor. Yoksa eğer birey kendi hakkını hukukunu korumak için belirli bir noktada eylem yapıyorsa, şiddet yoksa zaten buna kimsenin birşey dediği yok. Çıkardığımız kanunlarda bu konuda eskiye göre, 2002'den beri çıkardığımız kanunlarda bu konuda çok fazla yetki veriyor. Ama eğer burada birinin hakkını korurken başka birinin hakkına zarar veriyorsan da devlet olarak da her vatandaşı koruma görevimiz var. Biz olaylara böyle bakıyoruz. Dolayısıyla Gezi olaylarında diyaloğumuz da budur. Bizim buradan çıkardığımız sonuç, ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve demokratikleşme mücadelesine son hızla devam etmesi gerekiyor.".
-Ceylanpınar'da yaşamını yitiren 3 kişi-
Şanlıurfa Ceylanpınar'da üç kişinin hayatını kaybetmesi ve ailenin şehit statüsüne alınması yönündeki talepleriyle ilgili de Bakan Şahin, şunları söyledi:
"Ailenin benimle görüşme talebi bugün bana söylendi. Ben telefonla da aileyle görüşeceğim. Orada tabi uluslararası hukuka göre birtakım çalışmak gerekiyor. Ama bir komisyon raporuyla da sivil olarak da bu vatandaşlarımızın yasadan istifade edip etmeyeceği valinin başkanlığında bir komsiyon raporu ile oluyor. Ama ben onlara gerekli bilgiyi vereceğim. Hem gerekli takibi yapacağız belki ekonomik ve sosyal destek gerekebilir, rehabilitasyon gerekebilir. Bu takipleri aile ile görüşüp yapacağız inşallah."
Bir soru üzerine Gezi Parkı olayları kapsamında çocuklarını kaybeden Hataylı iki ailenin acısını da paylaşan Bakan Şahin, "Şimdi herkesin acısı bizim acımız. Biz iktidar olurken hatırlarsanız söylediğimiz 76 milyonun kardeşliği üzerinde siyaset etme ve hükümet etme anlayışımızı getirdik ve halen getiriyoruz. Bu konuda da orada her annenin acısı bir anne olarak benim acım. O yüzden biz bunlar olmasın diye gayret ediyoruz. Olduğu zaman da acılarını paylaşıyoruz. Ne yapmamız gerekiyorsa, bizden ne türlü talepleri de varsa bizler açığız" dedi.
-Bakan Ergin-
Aynı soruya cevap veren Adalet Bakanı Ergin ise bu konunun istismar edilmeye başlandığını belirterek "Bu ilden ilk hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in vefatında yurt dışındaydım ve cenaze esnasında ben yurtdışındaydım. Yurt dışından aileyi aradım başsağlığı için. Aileden arkadaşlar taziye için şu an müsait olmadıklarını daha sonra kendilerinin arayacağını ifade ettiler. Diğer kaybımız Ali İsmail ile ilgili olarak meslektaşım olan ağabeyi ile telefonla görüştüm. Taziyelerimi ilettim ve başsağlığımı ilettim"" diye konuştu.
Bu konuda yöneltilen eleştirilere değinen Bakan Ergin şöyle devam etti:
"Ama bu şehirde siyaset yapan bazı arkadaşlarımız sürekli 'Hatay'daydı cenazeye gelmedi. Taziyede bulunmadı' gibi gerçek dışı, yakışıksız birtakım tespitler yapıyorlar. Bunlar doğru değil. Bu ülkede AK Parti olarak yola çıktığımız günden beri şunu ifade ettik: Biz birlikte Türkiyeyiz. Türkiye'yi oluşturan, 76 milyonu oluşturan yapı içerisinden Türk'ü ayırırsan Türkiye olmaz. Kürt'ü ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Müslümanı ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Hristiyanı, Museviyi ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Farklı mezheplerden Aleviyi ayırırsan kalanı Türkiye olmaz, başka bir şey olur. Türkiye dediğimiz değer tüm bunların beraberce, içerisinde kardeşçe, barış huzur içerisinde yaşadığı coğrafyaya biz Türkiye diyoruz. O büyük aileye Türk Milleti diyoruz. Bu açıdan kimse bu değerler üzerinden küçük hesaplara sığınarak siyaset yapmaya kalkmasın. Biz taşıdığımız sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalıştığımızı düşünüyoruz. Ama bu konular istismara müsait konulardır."
Bakanlar Şahin ve Ergin daha sonra Antakya Semt Pazarı Kompleksi'ni gezerek yapılan çalışmalarla ilgili Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş'tan bilgi aldı. Şahin ve Ergin, burada Antakya Belediyesi tarafından kadınlara yönelik kurslarda yapılan çalışmaların yer aldığı sergiyi gezdi.
Kaynak: AA
Bakanlıklarının 2 yıl önce yeniden yapılandığını ifade eden Şahin, bu yapılanma içerisinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal yardım ve sosyal hizmetin tek çatı altında birleştiği, hem idari hem de mali yönden güçlü bir bakanlığa dönüştürüldüğünü anlattı.
Yapılacak hizmetlerin ustalık döneminde çok daha etkin, verimli, kaliteli ve hızlı olabilmesi için böyle bir yapı gerektiğini vurgulayan Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Böyle bir yapı içerisinde 2 yıl önce bu emaneti aldık ve büyük bir sorumlulukla beklentileri ve ihtiyaçları karşılamak için büyük gayret gösterdik. İşin bütün muhataplarıyla bir araya geldik. Sorunlar nedir neler yapılabilir. Burada özellikle Reyhanlı'da, ondan önce Gaziantep'te daha önce Serap kızımızın İstanbul'da Kumrular'da Güngören'de olan patlamalarda, Bingöl'de Hatice Belgin kardeşimizin olan patlamalarında terör mağduru olan sivil vatandaşlarımızın da mutlaka bu sistemin içerisinden istifade etmesi, sosyal devlet olarak geriye kalanın mağduriyetinin, muhtaçlığının giderilmesi, alt yapının oluşması gerektiğini gördük. Sayın başbakanımıza raporu ilettiğimiz zaman 'derhal gereğini yapın' talimatı üzerine 1 yılda 2 büyük paketi çıkardık. Reyhanlı'ya sayın başbakanımız ve bakanımızla geldiğimiz zaman ailelerin mağdur olduğunu görünce Reyhanlı'daki bu ailelerin de mağduriyetinin giderilmesi için yasayı yine sayın Başbakanımızın talimatıyla; 'meclis kapanmadan bu çıkacak' dedi; ve hamdolsun bugün huzurlarınıza bunu başarmış olarak geldik. İstiyoruz ki kesinlikle terörle mücadelede hiçbir can gitmesin, hiçbir eve ateşe düşmesin, hiç kimse canını evladını kaybetmesin. Bir taraftan bunun için mücadele ediyoruz. Bu konuda da sayın bakanıma; bu bölgenin, toprağın evladı olarak; çok müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Bakanlıklarının çok insani ve vicdani bir bakanlık olduğunu belirten Şahin, mağdurun, yetimin, yoksulun, yaşlının yolda kalmışın, hastanın bakanlığı olduklarını söyledi.
Bir doğal afet oluyorsa hemen gereğini yaptıklarını vurgulayan Şahin, "Mesala Hatay'da 2 defa oldu. Hemen valimiz, bakanımız hızlı bir şekilde bizden pozitif ayrımcılık istedi. Hemen bu kararları da çıkardık" dedi.
Hatay'ın önemine işaret eden Bakan Şahin, "Bu şehir herhangi bir şehir değil. Bu şehrin çok farkı bir zenginliği var ve bu zenginliği kesinlikle devam etmesi gerekiyor. Çünkü Hatay'ın huzur ve mutluluğu, Türkiye'nin huzur ve mutluluğu. Bu bölge çok önemli bir bölge. Bu bölgenin vatandaşlarının hepsinin kendi içerisinde bu zenginliği, farklı dili, mezhebi aynı vatandaşlık bilinciyle, devlet millet kaynaşmasıyla korumamız gerekiyor. Hiçbir şehrin medeniyet korosu yok ama bu şehrin var. Bu şehrin birliğini, beraberliğini ve huzurunu korumak hepimizin görevi. Bu şehrin bizimle alakalı neyse talebi başımızın üstünde yeri var" diye konuştu.
-Gönül Elçileri Projesi-
Gönül Elçileri Projesi'ne de değinen Şahin, bunun çok önemli bir çalışma olduğunu söyledi.
Bugün yaşanılanlara bakıldığı zaman aslında faydalı insan ve insani değerlerin öne çıktığı bir dünyaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"O yüzden biz bu duyguyu öne çıkaran bir çalışma yapalım istedik. Başbakanımızın eşinin himayesiyle başladı ama şehirdeki performans oradaki valinin ve eşinin takibiyle alakalı oldu. Hatay bu konuda yine farkını gösterdi ve bu anlamda burayı yine tebrik ediyoruz. Çocuklarımızın sıcak bir yuvaya ulaşması...Mesala sınav sonuçları açıklandı ve koruyucu ailede olan bir çocuğumuz Türkiye 459'uncusu oldu ve Boğaziçi Üniversitesini kazandı. O yüzden bu çocuklarımızı uygun ailelerin yanına koyduğumuzda acayip başarı hikayeleri duyuyoruz. Yaptığımız işin doğru olduğunu gösteriyor."
-"Mağdurun, haklının yanında olan bir Türkiye var"-
Antakya Armutlu Mahallesi'nde kurulan Yeryüzü Sofrası etkinliğiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Spesifik olarak şu bölüm, bu bölüm olarak demeyi uygun görmüyorum. Ama şu bir gerçek ki dünyada, çok farklı küresel, bölgesel ve yerel oyunlar dönüyor. Çünkü güç odaklı bir dünya düzeni var. Güçlenen bir Türkiye'nin, aslında dönüp baktığımızda bölgenin ve dünyanın huzur ve barışa çok ciddi ihtiyacı var. Mağdurun, haklının yanında olan bir Türkiye var. Güçlenen bir dünya düzeninde, güçlünün yanında olduğu bir dünya düzeninde bundan rahatsız olan kesimler oluyor. Gördüğünüz gibi demokrasi, hukuk devleti normlarında çifte standartların oluştuğu, yalnızca kendilerine demokrat olanların çok farklı oyunlar oynadığını görüyoruz. Dolayısıyla biz buradan kendimize düşeni, kendimizle ilgili kısımda neler yapabilirizin kaygısı içeresindeyiz. Burada da bizim sayın bakanımızın da başkanlığında ülkemizin hem kalkınma hamlesi hem demokratikleşme ve hukuk devleti normlarında daha iyiye gidecek, daha fazla özgürlük daha fazla özgürlük anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Açık topluma gidiyoruz, bireyin hak ve özgürlüğü artıyor bu iyi birşey. Bunu yönetmek ve ülkenin geleceğini buna göre toplamak gerekiyor. Yoksa eğer birey kendi hakkını hukukunu korumak için belirli bir noktada eylem yapıyorsa, şiddet yoksa zaten buna kimsenin birşey dediği yok. Çıkardığımız kanunlarda bu konuda eskiye göre, 2002'den beri çıkardığımız kanunlarda bu konuda çok fazla yetki veriyor. Ama eğer burada birinin hakkını korurken başka birinin hakkına zarar veriyorsan da devlet olarak da her vatandaşı koruma görevimiz var. Biz olaylara böyle bakıyoruz. Dolayısıyla Gezi olaylarında diyaloğumuz da budur. Bizim buradan çıkardığımız sonuç, ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve demokratikleşme mücadelesine son hızla devam etmesi gerekiyor.".
-Ceylanpınar'da yaşamını yitiren 3 kişi-
Şanlıurfa Ceylanpınar'da üç kişinin hayatını kaybetmesi ve ailenin şehit statüsüne alınması yönündeki talepleriyle ilgili de Bakan Şahin, şunları söyledi:
"Ailenin benimle görüşme talebi bugün bana söylendi. Ben telefonla da aileyle görüşeceğim. Orada tabi uluslararası hukuka göre birtakım çalışmak gerekiyor. Ama bir komisyon raporuyla da sivil olarak da bu vatandaşlarımızın yasadan istifade edip etmeyeceği valinin başkanlığında bir komsiyon raporu ile oluyor. Ama ben onlara gerekli bilgiyi vereceğim. Hem gerekli takibi yapacağız belki ekonomik ve sosyal destek gerekebilir, rehabilitasyon gerekebilir. Bu takipleri aile ile görüşüp yapacağız inşallah."
Bir soru üzerine Gezi Parkı olayları kapsamında çocuklarını kaybeden Hataylı iki ailenin acısını da paylaşan Bakan Şahin, "Şimdi herkesin acısı bizim acımız. Biz iktidar olurken hatırlarsanız söylediğimiz 76 milyonun kardeşliği üzerinde siyaset etme ve hükümet etme anlayışımızı getirdik ve halen getiriyoruz. Bu konuda da orada her annenin acısı bir anne olarak benim acım. O yüzden biz bunlar olmasın diye gayret ediyoruz. Olduğu zaman da acılarını paylaşıyoruz. Ne yapmamız gerekiyorsa, bizden ne türlü talepleri de varsa bizler açığız" dedi.
-Bakan Ergin-
Aynı soruya cevap veren Adalet Bakanı Ergin ise bu konunun istismar edilmeye başlandığını belirterek "Bu ilden ilk hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in vefatında yurt dışındaydım ve cenaze esnasında ben yurtdışındaydım. Yurt dışından aileyi aradım başsağlığı için. Aileden arkadaşlar taziye için şu an müsait olmadıklarını daha sonra kendilerinin arayacağını ifade ettiler. Diğer kaybımız Ali İsmail ile ilgili olarak meslektaşım olan ağabeyi ile telefonla görüştüm. Taziyelerimi ilettim ve başsağlığımı ilettim"" diye konuştu.
Bu konuda yöneltilen eleştirilere değinen Bakan Ergin şöyle devam etti:
"Ama bu şehirde siyaset yapan bazı arkadaşlarımız sürekli 'Hatay'daydı cenazeye gelmedi. Taziyede bulunmadı' gibi gerçek dışı, yakışıksız birtakım tespitler yapıyorlar. Bunlar doğru değil. Bu ülkede AK Parti olarak yola çıktığımız günden beri şunu ifade ettik: Biz birlikte Türkiyeyiz. Türkiye'yi oluşturan, 76 milyonu oluşturan yapı içerisinden Türk'ü ayırırsan Türkiye olmaz. Kürt'ü ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Müslümanı ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Hristiyanı, Museviyi ayırırsan kalan Türkiye olmaz. Farklı mezheplerden Aleviyi ayırırsan kalanı Türkiye olmaz, başka bir şey olur. Türkiye dediğimiz değer tüm bunların beraberce, içerisinde kardeşçe, barış huzur içerisinde yaşadığı coğrafyaya biz Türkiye diyoruz. O büyük aileye Türk Milleti diyoruz. Bu açıdan kimse bu değerler üzerinden küçük hesaplara sığınarak siyaset yapmaya kalkmasın. Biz taşıdığımız sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalıştığımızı düşünüyoruz. Ama bu konular istismara müsait konulardır."
Bakanlar Şahin ve Ergin daha sonra Antakya Semt Pazarı Kompleksi'ni gezerek yapılan çalışmalarla ilgili Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş'tan bilgi aldı. Şahin ve Ergin, burada Antakya Belediyesi tarafından kadınlara yönelik kurslarda yapılan çalışmaların yer aldığı sergiyi gezdi.