Emine Erdoğan, Kadem'in İftarına Katıldı
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Mısır'da yaşanan olaylara ilişkin, "Mısır'da, seçilmiş bir hükümete yönelik darbe girişimine, dünya üzerinde Türkiye kadar ilkeli bir tavır sergileyen maalesef olmamıştır. Demokrasisiyle övünen ülkeler dahi, Türkiye'nin sergilediği kadar ilkeli bir tavır gösterememiştir. Demokrasi, ülkelere göre, halklara göre farklılık arzeden bir rejim değildir" dedi.
Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği tarafından Yıldız Teknik Üniversitesinin Davutpaşa Kampüsünde verilen iftarına katıldı.
Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, ramazanın, ülke ve millet için hayırlar getirmesini, ülkede olduğu kadar, yakın coğrafyada ve tüm dünyada barışa ve dayanışmaya vesile olmasını diledi.
Derneğin, 31 Mayıs'ta ilk genel kurulunu yaparak, kendisini kamuoyuna tanıtarak, meşakkatli ama bir o kadar da kutlu yolculuğuna başladığını ifade eden Emine Erdoğan, dernek temsilcilerine şöyle seslendi:
"Zorlu, meşakkatli, sabır ve tahammül isteyen bir yolculuğa çıktınız. Bir yandan, çalkantılı bir coğrafyada demokrasi mücadelesi verirken, bir yandan da ülkemiz ve dünya kadınları için hak mücadelesini omuzladınız. Bir kere burada, şu temel ilkeyi, daha doğrusu bir temenniyi her birinize tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Allah, hiç kimseye, taşıyabileceğinden daha fazla yük yüklemez. Yükünüz ne kadar ağır olursa olsun, yolunuz ve yolculuğunuz ne kadar meşakkatli olursa olsun, ihlasla, samimiyetle yürüdüğünüz müddetçe, inanıyorum ki Rabbim sabrı, tahammülü sizlerden esirgemeyecektir.
Kadere inanan insanlarız. Biz, samimiyetle gayret edeceğiz, mücadele edeceğiz. Allah'ın yardımını ve tevfikini temenni edeceğiz; ama neticeyi, Allah'ın takdirine bırakacağız. Sadece sonuca, sadece zafere odaklanmış bir mücadele, yanlış yollara sapmayı beraberinde getirebilir. Biz, sonuca, zafere, hedefe değil; daha çok yola, yönteme odaklanacak, doğru araçlar ve yöntemlerle bu yolu yürüyecek, zaferi, neticeyi, Rabbimizin takdirine bırakacağız. Zira, menzile ulaşmayı bir hedef olarak önüne koyan nice hareketin, yol ve yöntemi dikkate almayarak, yolda kaybolduğuna, saptığına, farklı ve yanlış menzillere ulaştığına defalarca şahit olduk. Yol, en az menzil kadar önemlidir. Yöntem, en az hedef kadar, en az netice kadar önemlidir. Çabalarınız, vicdanları tatmin etmek, adaletin yerini bulmasını temin etmek olsun. Netice, bir masumun, bir mazlumun duası bile olsa, inanın, bu sizlere yeter. Bir tek kişi bile 'Allah razı olsun' dese, inanın, maksat hasıl olmuş demektir."
-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, gerek Türkiye'de gerekse dünyada, demokrasi ve kadın hakları mücadelesi veren binlerce örgüt olduğunu bildiğini ifade etti.
KADEM'in bu binlerce örgütten farklı olarak, demokrasi ve kadın hakları hedefine odaklanacağına, farklı yolları ve yöntemleri kullanacağına, o yol ve yöntemlere dikkati çekeceğine inandığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"KADEM'i benzeri diğer örgütlerden farklı kılan, hiç kuşkusuz, ortaya koyacağı farklı dil, üslup ve yöntemler olacaktır. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Zengin ve köklü bir medeniyetin mirasçıları olarak, kadın ve demokrasi konusunda, belli kalıplara sıkışıp kalmak zorunda değilsiniz. Bizim medeniyetimiz, daha ilk andan itibaren, kadın ve demokrasi hareketlerine ilham kaynağı olacak bir çizgide doğmuş, o çizgide kararlılıkla ilerlemiştir. Biz, bize dayatılan dil, üslup ve kavramlara asla mahkum değiliz. Her biri diğerine benzeyen yöntem ve araçlarla kendimizi sınırlandırmak, kısıtlamak durumunda da değiliz. Kendi öz değerlerimizi, bizi biz yapan değerleri mücadelemize ne kadar yansıtabilirsek, mücadelenin o kadar samimi, o kadar başarılı olacağı açıktır. Kendi dilimiz, üslubumuz, kavramlarımız bize ziyadesiyle yetecekken; kendi medeniyet ve kültürümüzün ufukları bu kadar genişken, ithal ve yabancı araçlara hiç ihtiyacımız olmadığına inanıyorum."
-Mısır'da yaşanan olaylar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, hiç kuşkusuz, evrensel manada sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekerek, ancak Türkiye'nin demokrasi ve kadın sorununun, evrensel izler taşıdığı kadar, yerel izler de taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin, bugünün dünyasında, demokrasiye sahip çıkma konusunda, son derece farklı ve ilkeli bir yerde durduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mısır'da, seçilmiş bir hükümete yönelik darbe girişimine, dünya üzerinde Türkiye kadar ilkeli bir tavır sergileyen maalesef olmamıştır. Demokrasisiyle övünen ülkeler dahi, Türkiye'nin sergilediği kadar ilkeli bir tavır gösterememiştir. Demokrasi, ülkelere göre, halklara göre farklılık arzeden bir rejim değildir. Kimi ülkelerin demokrasiyi hakettiğini, kimi ülkeler için demokrasinin henüz erken olduğunu savunmak, demokrasinin özüne, ilkelerine, evrensel değerlerine taban tabana zıttır.
Aynı çifte standardın, kadın hakları konusunda da sergilendiğini görüyoruz. Kendi yaşam tarzlarına müdahale edildiğini iddia edenlerin, sokakta, farklı yaşam tarzlarına sahip insanlara alçakça saldırdıklarına şahit olduk. Ne yazık ki, sokakta, inancından dolayı farklı bir kıyafet içinde bulunan kadınlara yapılan saldırı, ne Türkiye'nin ne de dünyanın kadın örgütleri tarafından, ciddi şekilde kınanmamış, hatta gündeme dahi taşınmamıştır. Kadınların, maruz kaldıkları saldırılar karşısında, beyanlarının esas kabul edileceği savunulurken, sokakta, yanında bebeği ile saldırıya uğrayan kadının beyanı dikkate alınmamış, video görüntüleriyle ispat istenmiştir. Hiç kuşkusuz, bu tavır, kadın hareketi adına, kadın örgütleri adına mahcubiyet verici bir tavırdır."
-Kadın hakları
Emine Erdoğan, kadınlara yapılan tavrın, çok açık bir çifte standart olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Demokrasi ve kadın hareketi, en başta, ayrımcılığı, farklı olana karşı öfke ve nefreti elinin tersiyle itmek zorundadır. Bunu yapamayan, demokrasiyi birileri için hak olarak görmeyen, kadın haklarında çifte standart uygulayan bir anlayış, demokratik bir anlayış değildir. Kadınların yararına bir anlayış da hiç değildir. İşte, KADEM, bu çifte standardı, bu ilkesizliği, bu ayrımcı politikaları reddeden bir anlayışla hareket etmelidir. Kendilerinden farklı olana hayat hakkı tanımayanların tersine KADEM, kucaklayıcı, kuşatıcı, herkese eşit ve ilkeli muamele eden bir örgüt olarak öne çıkmalıdır. Türkiye'nin de dünyanın da böyle ilkeli ve dirayetli bir harekete olan ihtiyacı açıktır. Bizim için, insan, yaradılmış olanların en şereflisidir. Bizim mefkuremizde can, kutsaldır, mübarektir, dokunulmazdır. Biz, insanları, kılık kıyafetleriyle tasnif eden bir anlayışın içinde olamayız. Biz, insanları, dilleriyle inançlarıyla etnik kökenleriyle fikirleriyle yaşam tarzlarıyla tasnif eden, ayrıştıran bir zihniyet içinde olamayız."
KADEM Başkanı Sare Aydın Yılmaz, konuşmasının ardından Emine Erdoğan'a cam bir vazo ve çiçek hediye etti.
İftara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan da katıldı.
Kaynak: AA
Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, ramazanın, ülke ve millet için hayırlar getirmesini, ülkede olduğu kadar, yakın coğrafyada ve tüm dünyada barışa ve dayanışmaya vesile olmasını diledi.
Derneğin, 31 Mayıs'ta ilk genel kurulunu yaparak, kendisini kamuoyuna tanıtarak, meşakkatli ama bir o kadar da kutlu yolculuğuna başladığını ifade eden Emine Erdoğan, dernek temsilcilerine şöyle seslendi:
"Zorlu, meşakkatli, sabır ve tahammül isteyen bir yolculuğa çıktınız. Bir yandan, çalkantılı bir coğrafyada demokrasi mücadelesi verirken, bir yandan da ülkemiz ve dünya kadınları için hak mücadelesini omuzladınız. Bir kere burada, şu temel ilkeyi, daha doğrusu bir temenniyi her birinize tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Allah, hiç kimseye, taşıyabileceğinden daha fazla yük yüklemez. Yükünüz ne kadar ağır olursa olsun, yolunuz ve yolculuğunuz ne kadar meşakkatli olursa olsun, ihlasla, samimiyetle yürüdüğünüz müddetçe, inanıyorum ki Rabbim sabrı, tahammülü sizlerden esirgemeyecektir.
Kadere inanan insanlarız. Biz, samimiyetle gayret edeceğiz, mücadele edeceğiz. Allah'ın yardımını ve tevfikini temenni edeceğiz; ama neticeyi, Allah'ın takdirine bırakacağız. Sadece sonuca, sadece zafere odaklanmış bir mücadele, yanlış yollara sapmayı beraberinde getirebilir. Biz, sonuca, zafere, hedefe değil; daha çok yola, yönteme odaklanacak, doğru araçlar ve yöntemlerle bu yolu yürüyecek, zaferi, neticeyi, Rabbimizin takdirine bırakacağız. Zira, menzile ulaşmayı bir hedef olarak önüne koyan nice hareketin, yol ve yöntemi dikkate almayarak, yolda kaybolduğuna, saptığına, farklı ve yanlış menzillere ulaştığına defalarca şahit olduk. Yol, en az menzil kadar önemlidir. Yöntem, en az hedef kadar, en az netice kadar önemlidir. Çabalarınız, vicdanları tatmin etmek, adaletin yerini bulmasını temin etmek olsun. Netice, bir masumun, bir mazlumun duası bile olsa, inanın, bu sizlere yeter. Bir tek kişi bile 'Allah razı olsun' dese, inanın, maksat hasıl olmuş demektir."
-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, gerek Türkiye'de gerekse dünyada, demokrasi ve kadın hakları mücadelesi veren binlerce örgüt olduğunu bildiğini ifade etti.
KADEM'in bu binlerce örgütten farklı olarak, demokrasi ve kadın hakları hedefine odaklanacağına, farklı yolları ve yöntemleri kullanacağına, o yol ve yöntemlere dikkati çekeceğine inandığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"KADEM'i benzeri diğer örgütlerden farklı kılan, hiç kuşkusuz, ortaya koyacağı farklı dil, üslup ve yöntemler olacaktır. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Zengin ve köklü bir medeniyetin mirasçıları olarak, kadın ve demokrasi konusunda, belli kalıplara sıkışıp kalmak zorunda değilsiniz. Bizim medeniyetimiz, daha ilk andan itibaren, kadın ve demokrasi hareketlerine ilham kaynağı olacak bir çizgide doğmuş, o çizgide kararlılıkla ilerlemiştir. Biz, bize dayatılan dil, üslup ve kavramlara asla mahkum değiliz. Her biri diğerine benzeyen yöntem ve araçlarla kendimizi sınırlandırmak, kısıtlamak durumunda da değiliz. Kendi öz değerlerimizi, bizi biz yapan değerleri mücadelemize ne kadar yansıtabilirsek, mücadelenin o kadar samimi, o kadar başarılı olacağı açıktır. Kendi dilimiz, üslubumuz, kavramlarımız bize ziyadesiyle yetecekken; kendi medeniyet ve kültürümüzün ufukları bu kadar genişken, ithal ve yabancı araçlara hiç ihtiyacımız olmadığına inanıyorum."
-Mısır'da yaşanan olaylar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, hiç kuşkusuz, evrensel manada sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekerek, ancak Türkiye'nin demokrasi ve kadın sorununun, evrensel izler taşıdığı kadar, yerel izler de taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin, bugünün dünyasında, demokrasiye sahip çıkma konusunda, son derece farklı ve ilkeli bir yerde durduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mısır'da, seçilmiş bir hükümete yönelik darbe girişimine, dünya üzerinde Türkiye kadar ilkeli bir tavır sergileyen maalesef olmamıştır. Demokrasisiyle övünen ülkeler dahi, Türkiye'nin sergilediği kadar ilkeli bir tavır gösterememiştir. Demokrasi, ülkelere göre, halklara göre farklılık arzeden bir rejim değildir. Kimi ülkelerin demokrasiyi hakettiğini, kimi ülkeler için demokrasinin henüz erken olduğunu savunmak, demokrasinin özüne, ilkelerine, evrensel değerlerine taban tabana zıttır.
Aynı çifte standardın, kadın hakları konusunda da sergilendiğini görüyoruz. Kendi yaşam tarzlarına müdahale edildiğini iddia edenlerin, sokakta, farklı yaşam tarzlarına sahip insanlara alçakça saldırdıklarına şahit olduk. Ne yazık ki, sokakta, inancından dolayı farklı bir kıyafet içinde bulunan kadınlara yapılan saldırı, ne Türkiye'nin ne de dünyanın kadın örgütleri tarafından, ciddi şekilde kınanmamış, hatta gündeme dahi taşınmamıştır. Kadınların, maruz kaldıkları saldırılar karşısında, beyanlarının esas kabul edileceği savunulurken, sokakta, yanında bebeği ile saldırıya uğrayan kadının beyanı dikkate alınmamış, video görüntüleriyle ispat istenmiştir. Hiç kuşkusuz, bu tavır, kadın hareketi adına, kadın örgütleri adına mahcubiyet verici bir tavırdır."
-Kadın hakları
Emine Erdoğan, kadınlara yapılan tavrın, çok açık bir çifte standart olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Demokrasi ve kadın hareketi, en başta, ayrımcılığı, farklı olana karşı öfke ve nefreti elinin tersiyle itmek zorundadır. Bunu yapamayan, demokrasiyi birileri için hak olarak görmeyen, kadın haklarında çifte standart uygulayan bir anlayış, demokratik bir anlayış değildir. Kadınların yararına bir anlayış da hiç değildir. İşte, KADEM, bu çifte standardı, bu ilkesizliği, bu ayrımcı politikaları reddeden bir anlayışla hareket etmelidir. Kendilerinden farklı olana hayat hakkı tanımayanların tersine KADEM, kucaklayıcı, kuşatıcı, herkese eşit ve ilkeli muamele eden bir örgüt olarak öne çıkmalıdır. Türkiye'nin de dünyanın da böyle ilkeli ve dirayetli bir harekete olan ihtiyacı açıktır. Bizim için, insan, yaradılmış olanların en şereflisidir. Bizim mefkuremizde can, kutsaldır, mübarektir, dokunulmazdır. Biz, insanları, kılık kıyafetleriyle tasnif eden bir anlayışın içinde olamayız. Biz, insanları, dilleriyle inançlarıyla etnik kökenleriyle fikirleriyle yaşam tarzlarıyla tasnif eden, ayrıştıran bir zihniyet içinde olamayız."
KADEM Başkanı Sare Aydın Yılmaz, konuşmasının ardından Emine Erdoğan'a cam bir vazo ve çiçek hediye etti.
İftara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan da katıldı.