"Hesaplaşarak değil helalleşerek..."
Başbakan Erdoğan Şerafettin Elçi Havalimanı açılışında Avrupa'ya seslendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışında konuştu. Erdoğan, The Times gazetesindeki ilana ilişkin 'Sözde ünlü şahısların imzalamasını esefle karşıladık. İmza atanlar ciddi şekilde aldatılmışlardır. Acaba kaça yayınladınız bu mektubu Times? İşte senin bedelin bu' dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Şırnak'taki havalimanına değerli siyasetçimiz, eski bakanlardan, hayatı mücadeleyle geçmiş merhum Şerafettin Elçi'nin ismini verdik ve onu kalıcı kıldık. Yılda 500 bin yolcu kapasiteli Şerafettin Elçi Havalimanı'nı açıyor ve size emanet ediyoruz. Eğer bir millet vatandaşına hizmet götürüyorsa büyük devlettir. Vatandaşını dışlayan, hor gören, tepeden bakan, vatandaşını tehdit olarak gören devlet adil değildir. Tam tersine zalimdir. Vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadık. Etnik bölgesel dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik ve yapmadık.
Hiçbir engele tehdide boyun eğmedik. Bu hizmetleri yaparken bizi engellemek isteyenler oldu. Buraya okul baraj inşa ederken bizi tehdit ettiler. İş makinelerini yaktılar biz bunlar karşısında da geri adım atmadık. Yüzde 10 bize komisyon vereceksin diyenler var. Aynı şeyi Hakkari Havalimanı yapılırken yapan da var. Biz kardeşiz kardeşliğimizi kıskananlara karşı özellikle tavırlı olmaya davet ediyorum. Bizde ötekileştirme ayırma olmamalı. Hepimiz Hz. Nuh'un torunlarıyız. Hepimiz şu Cudi'deki Nuh'un gemisinden çıkanların nesilleriyiz.
‘ARTIK HELALLEŞME ZAMANIDIR'
Bin yıldır bu topraklar üzerinde biriz beraberiz biz Türkiye'yiz. Bu topraklarda kimi zaman acı hadiseler kıyımlar işkenceler yaşandı. Biz yaşanan acı hadiselere değil artık yaşanan güzel hadiselere bakacağız. Geçmişte yapılanların izini elbette süreceğiz ama şimdi geleceğe bakma zamanıdır. Şimdi artık acılara son verme husumetleri ortadan kaldırma helalleşme zamanıdır. Çözü sürecinin gayesi siyasi hedefler değildir. Çıkara dayalı hedefler değil. Çözüm sürecinin gayesi gençlerimizin ölümünü durdurmaktır. Şimdi artık yıllardır terk edilen köylere mezralara dağlara gidiliyor. Yıllardır hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor. Bu baharı beraber kalıcı hale getirmeye hazır mıyız? Silahları çekerek değil helalleşerek bütün meseleleri halledeceğiz. Çözüm sürecinden vazgeçen bu süreci sabote eden asla ve asla biz olmayacağız.
Bu süreci sabote eden çok büyük bir vebalin altına girer. Herkes elini vicdanına koysun anne ve babaları düşünsün ve adımları ona göre atsın. Biz isterdik ki bütün siyasi partiler bu süreçte yer alsın. Ama bakıyorsunuz ki bazıları bundan kaçıyor. Kaçsalar da biz devam edeceğiz. Bu süreç başarıya ulaşsa da ulaşmasa da biz çözüm için mücadelemizi sürdüreceğiz.
SURİYE'DE YAŞANANLAR
Suriye'de şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Sınır ilçelerimiz bu çatışmalardan etkileniyor. Biz Suriye'de boğazına kadar kana batmış yönetimin gitmesini ve halkın tercihiyle seçilmiş bir yönetimi istiyoruz.
‘BİZ BUNA EYVALLAH DEMEYİZ'
Eli kanlı zalim rejim şu ana kadar 100 bin vatandaşını öldürdü. Biz bunlara iyi yapıyorsunuz devam edin bunu söyleyeceğiz. Bun can bu tende oldukça biz böyle bir şeye eyvallah demeyiz. Suriye'deki oldu bitti politikaları süreci başarıya götürmez bunu da özellikle belirtmek istiyorum.
MISIR'DAKİ ASKERİ DARBE
Mısır'da ilk defa 1 yıl önce sandık kuruluyor ve yüzde 52 ile Mursi Cumhurbaşkanı oluyor. Yüzde 62 ile anayasa kabul ediliyor. Ve askeri darbe Mursi'yi deviriyor. Şimdi de çağrı yağıyor Tahrir'de toplanın diye. Askeri yönetimin başındaki isim neden bu çağrıyı yapıyor. Halk birbirine düştü ben de asker olarak gerekeni yaptım diyecek. Dünyanın bu konuya daha duyarlı olmasını istiyoruz.
THE TIMES'DAKİ İLAN
Geçtiğimiz gün bir İngiliz gazetesinde Türkiye aleyhine bir mektup yayınlandı. Haritada, Türkiye'nin yerini gösteremeyecek olan sözde ünlü şahısların, mektubun içeriğine bakmadan, mektubun içindeki kelimelerin, kavramların hassasiyetine bakmadan, Türkiye'deki olayların iç yüzünü hiç anlamadan, böyle bir mektuba imza atmalarını biz esefle karşıladık
Bu kadar ünü olan isimlerin altına imza attıkları metinleri iyi okumaları anlamaları gerekir. Bu mektuba imza atanlar ciddi şekilde aldatılmışlardır. Böyle bir mektup Türkiye'nin saygınlığına zerre kadar leke getirmez. Ama bu mektup onu yayınlayan gazeteleri ve isimlere leke getirir. Acaba kaça yayınladınız bu mektubu Times. İşte senin bedelin bu. Biz yasal mecrada bunu mücadelesini yapacağız. Bu ülkede her gün kendisine küfredilen ve bunu sabırla karşılayan bir başbakan var. Ve bunlar yayınlarına hala devam ediyor.
Şırnak'taki havalimanına değerli siyasetçimiz, eski bakanlardan, hayatı mücadeleyle geçmiş merhum Şerafettin Elçi'nin ismini verdik ve onu kalıcı kıldık. Yılda 500 bin yolcu kapasiteli Şerafettin Elçi Havalimanı'nı açıyor ve size emanet ediyoruz. Eğer bir millet vatandaşına hizmet götürüyorsa büyük devlettir. Vatandaşını dışlayan, hor gören, tepeden bakan, vatandaşını tehdit olarak gören devlet adil değildir. Tam tersine zalimdir. Vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadık. Etnik bölgesel dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik ve yapmadık.
Hiçbir engele tehdide boyun eğmedik. Bu hizmetleri yaparken bizi engellemek isteyenler oldu. Buraya okul baraj inşa ederken bizi tehdit ettiler. İş makinelerini yaktılar biz bunlar karşısında da geri adım atmadık. Yüzde 10 bize komisyon vereceksin diyenler var. Aynı şeyi Hakkari Havalimanı yapılırken yapan da var. Biz kardeşiz kardeşliğimizi kıskananlara karşı özellikle tavırlı olmaya davet ediyorum. Bizde ötekileştirme ayırma olmamalı. Hepimiz Hz. Nuh'un torunlarıyız. Hepimiz şu Cudi'deki Nuh'un gemisinden çıkanların nesilleriyiz.
‘ARTIK HELALLEŞME ZAMANIDIR'
Bin yıldır bu topraklar üzerinde biriz beraberiz biz Türkiye'yiz. Bu topraklarda kimi zaman acı hadiseler kıyımlar işkenceler yaşandı. Biz yaşanan acı hadiselere değil artık yaşanan güzel hadiselere bakacağız. Geçmişte yapılanların izini elbette süreceğiz ama şimdi geleceğe bakma zamanıdır. Şimdi artık acılara son verme husumetleri ortadan kaldırma helalleşme zamanıdır. Çözü sürecinin gayesi siyasi hedefler değildir. Çıkara dayalı hedefler değil. Çözüm sürecinin gayesi gençlerimizin ölümünü durdurmaktır. Şimdi artık yıllardır terk edilen köylere mezralara dağlara gidiliyor. Yıllardır hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor. Bu baharı beraber kalıcı hale getirmeye hazır mıyız? Silahları çekerek değil helalleşerek bütün meseleleri halledeceğiz. Çözüm sürecinden vazgeçen bu süreci sabote eden asla ve asla biz olmayacağız.
Bu süreci sabote eden çok büyük bir vebalin altına girer. Herkes elini vicdanına koysun anne ve babaları düşünsün ve adımları ona göre atsın. Biz isterdik ki bütün siyasi partiler bu süreçte yer alsın. Ama bakıyorsunuz ki bazıları bundan kaçıyor. Kaçsalar da biz devam edeceğiz. Bu süreç başarıya ulaşsa da ulaşmasa da biz çözüm için mücadelemizi sürdüreceğiz.
SURİYE'DE YAŞANANLAR
Suriye'de şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Sınır ilçelerimiz bu çatışmalardan etkileniyor. Biz Suriye'de boğazına kadar kana batmış yönetimin gitmesini ve halkın tercihiyle seçilmiş bir yönetimi istiyoruz.
‘BİZ BUNA EYVALLAH DEMEYİZ'
Eli kanlı zalim rejim şu ana kadar 100 bin vatandaşını öldürdü. Biz bunlara iyi yapıyorsunuz devam edin bunu söyleyeceğiz. Bun can bu tende oldukça biz böyle bir şeye eyvallah demeyiz. Suriye'deki oldu bitti politikaları süreci başarıya götürmez bunu da özellikle belirtmek istiyorum.
MISIR'DAKİ ASKERİ DARBE
Mısır'da ilk defa 1 yıl önce sandık kuruluyor ve yüzde 52 ile Mursi Cumhurbaşkanı oluyor. Yüzde 62 ile anayasa kabul ediliyor. Ve askeri darbe Mursi'yi deviriyor. Şimdi de çağrı yağıyor Tahrir'de toplanın diye. Askeri yönetimin başındaki isim neden bu çağrıyı yapıyor. Halk birbirine düştü ben de asker olarak gerekeni yaptım diyecek. Dünyanın bu konuya daha duyarlı olmasını istiyoruz.
THE TIMES'DAKİ İLAN
Geçtiğimiz gün bir İngiliz gazetesinde Türkiye aleyhine bir mektup yayınlandı. Haritada, Türkiye'nin yerini gösteremeyecek olan sözde ünlü şahısların, mektubun içeriğine bakmadan, mektubun içindeki kelimelerin, kavramların hassasiyetine bakmadan, Türkiye'deki olayların iç yüzünü hiç anlamadan, böyle bir mektuba imza atmalarını biz esefle karşıladık
Bu kadar ünü olan isimlerin altına imza attıkları metinleri iyi okumaları anlamaları gerekir. Bu mektuba imza atanlar ciddi şekilde aldatılmışlardır. Böyle bir mektup Türkiye'nin saygınlığına zerre kadar leke getirmez. Ama bu mektup onu yayınlayan gazeteleri ve isimlere leke getirir. Acaba kaça yayınladınız bu mektubu Times. İşte senin bedelin bu. Biz yasal mecrada bunu mücadelesini yapacağız. Bu ülkede her gün kendisine küfredilen ve bunu sabırla karşılayan bir başbakan var. Ve bunlar yayınlarına hala devam ediyor.