Basın Bayramı'na Buruk Kutlama

İçel Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal, bayramların birlik, beraberlik, mutluluk, sevinç ve kardeşlik olduğunu ifade ederek, "Ama bugün maalesef adı masallarda, hatıralarda kalmış bir bayramı kutluyoruz" dedi.

Basın Bayramı'na Buruk Kutlama
İçel’de 24 Temmuz Basın Bayramı ve Türk basınından sansürün kaldırılışının 105. yıldönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenlendi.

Törene İçel Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Erol Ertan, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım, Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk ile MGC Başkanı Ahmet Ünal ve kentte görev yapan gazeteciler katıldı.

Törende, Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı’nı okuyan gazeteciler adına bir konuşma yapan Çukurova Gazetesi muhabiri Cankan Adiloğlu, 2. Meşrutiyetin ilan edildiği 1908’in 24 Temmuz’undan bu yana ifade özgürlüğünün önündeki engeller zaman zaman değişse de hiçbir zaman kalkmadığına dikkat çekerek, "24 yaşında bir gazeteci olarak, meslek hayatımda birçok defa bunun örneklerini gördüm ve yaşadım. Yaşadığım ve yaşadığımız, ifadelerimizin kısıtlandığı noktalara baktığımızda tek bir noktada odaklandığımız göreceğiz. Bu nokta, sermayemizin yetersiz oluşu, cesaretimiz, iş gücümüz, örgütlenememek ya da yeteneksizlik değildir. İfade özgürlüğümüzün gerçek anlamda özgür olabilmesinin tek çıkar yolu, arkamıza halkın desteğini almaktır. Halkın kendince geçerli sebeplerinden dolayı biz basın mensuplarına olan güveni sarsılmış ve neredeyse yok olacak duruma gelmiştir. Bizim açımızdan kahredici bu durumun oluşmasının mimarları da yine bizleriz. Bizler ne zaman ki sermaye gazeteciliğini bırakıp yurttaş gazeteciliği yapmaya başlarsak, 4. kuvvet olmanın hakkını ne zaman verirsek ifadelerimiz göbek bağlarımızdan bağımsız hareket edecek ve özgür olacaktır" şeklinde konuştu

Türkiye medyasının içinde bulunduğu acı tabloyu yakın tarihteki Roboski, Reyhanlı ve son olarak da Gezi Parkı olaylarında gördüklerini belirten Adiloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Medyanın örmemesi, göstermemesi, olayların yaşanmadığı anlamına gelmedi. Halk çıplak gözleri ile gördüklerini ve basının bunu nasıl çarpıttığını gördü. Bazı onurlu basın emekçileri söz konusu çarpıtmaların karşında durmak istese de sermaye onları baskı ve tehditle sindirmeye çalıştı. Sadece Gezi Parkı olaylarında 22 gazeteci işten atıldı, 14'ü zorunlu izne gönderildi, 37'si istifa etti. Bu durum bir anlamda Türkiye medyasının kendi infazını gerçekleştirmesi anlamına geldi. Bizler yerelde 4. kuvvet olmanın haklı gururunu yaşamak istiyorsak, kamuoyunun bize sahip çıkmasını istemekten başka çaremiz yoktur. Bunun için çaba harcayanlar geleceklerini onurlu bir şekilde inşa edeceklerdir ve ifade özgürlüğü uğruna yaşamını kaybedenler boşuna ölmemiş olacaktır."

"BUGÜN MAALESEF ADI MASALLARDA, HATIRALARDA KALMIŞ BİR BAYRAMI KUTLUYORUZ"
MGC Başkanı Ahmet Ünal ise bayramların birlik, beraberlik, mutluluk, sevinç ve kardeşlik olduğunu belirterek, "Bizim toplumumuzda dini ve milli bayramlar var. Bayram sevinmek, engelleri aşmaktır. Ama bugün maalesef adı masallarda, hatıralarda kalmış bir bayramı kutluyoruz. İnşallah gerçekte anlamda bayram gelecek ve onu yaşayacağız. Bayramı halkımızla, ülkemizin toplumlarıyla birlikte yaşayacağız. Umudumuz yarın bayram olsun, gazetecilerin olsun, halkımızın olsun, ülkemizin olsun" diye konuştu.

Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım da bayramların coşkulu günlerin yaşandığı günler olduğunu vurgulayarak, "105 yıl önce basınımızın üzerinden sansürün kaldırışı nedeniyle bir bayram ilan edildi. Keşke o 105 yıl önce basının üzerinden bu yoğun baskılar, sansür kaldırıldığında o günlerde kutlayabildiğimiz coşkuyu da bugünde kutlayabilseydik. Ne yazık ki günümüzde yazılı, görsel ve işitsel her türlü basınımıza yoğun bir biçimde saldırı ve adeta onları yok etme gibi varlıklarını ortadan kaldırma, susturma, sindirme politikasının uygulandığı günler yaşıyoruz. Tabiatı ile belli dönemlerde, belli sıkıntıları toplumumuzun her kesiminden insanımız yaşayacak. Hepimiz yaşıyoruz ama basın emekçileri çok daha fazlasını yaşar. Ama ben biliyorum ki basın emekçileri böyle günlerde dirençli olmaya devam edeceklerdir. İnşallah çok daha coşkulu günlerde basınımızın üzerinden sansürün kalktığını cidden bizim anladığımız, bildiğimiz manada bayram havası içerisinde kutlama şansını elde edebileceğimiz günler çok uzakta değildir diye düşünüyorum" diye konuştu.

Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk ise basının her zaman 4. kuvvet olduğunun altını çizerek, "4. kuvvet dediğimiz gerçekten halkı doğru bilgilendirme ve halkın gözü kulağı olan basın-yayın maalesef ülkemizde adeta yok sayılmakta. Artık sadece Basın Bayramı değil tüm bayramları o eski coşkuyu, o eski heyecanı bulmamız mümkün değil. Artık basın her haberi yapamaz, her olayı duyuramaz hale geldi. Biz artık olaylardan istediğimiz bilgileri alamıyoruz. Şu anda basına ve basın mensuplarına baskılar devam ediyor. Ancak basın bir ülkede çok önemlidir. İnşallah tam anlamıyla baskıların kalktığı günleri en kısa sürede görürüz" şeklinde konuştu

Kaynak: İHA