Örnek Aldıkları Ülkeye Model Oldular
ESKİŞEHİR - OKTAY ÖZDEN - Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür, "Bu sistem kurulduğunda İngilizleri örnek aldık, şimdi İngiltere'deki Açık Üniversite, yaptığımız bu organizasyonun deneyimlerini kendileriyle paylaşmamızı istiyor" dedi.
Özgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yıllık açık öğretim uygulamasında dönemli kredili sistemi başlattıklarını ve 80'e yakın programın içeriklerinin ne olacağını, Türkiye'deki 180'e yakın üniversitede görevli 5 bin farklı öğretim üyesiyle çalışarak yeniden belirlediklerini anlattı.
Açık öğretimin daha fazla uluslararasılaştırılması, öğrencilerin ve mezunların hem Türkiye'de hem yurt dışında istihdamının kolaylaştırılmasını hedeflediklerini bildiren Özgür, şunları kaydetti:
"Bunun için bütün ders programlarının yenilenmesi gerekliydi. Daha fazla teknoloji odaklı, öğrenci merkezli bir yapıya doğru gitmemiz gerekiyordu. Bu işlerin arkasında akademik altyapı da var. Teknoloji odaklı öğrenci merkezliden kastımız, hepimiz biliyoruz ki üniversitemiz, kurulduğu yıldan bu yana Türkiye'de eğitim sorunlarının çözümünde hep ilkleri ortaya koymuş, teknolojiyi hep ilk kullanan ve bunu da sürdürebilen bir kurum. Bu kapsamda da biz artık internetin, teknolojilerin, mobil teknolojilerin bu sürecin içinde, öğrencilerimizin yapılarının da değişmesine paralel kılarak, bütün yapıyı değiştirmeye karar verdik."
-AÜ'nün hedefi: Çok dilli eğitim-öğretim
Özgür, gelecekteki hedeflerinin, AÜ'nün bütün eğitim-öğretimin çok dilli hale gelmesi olduğunu vurgulayarak, "Artık sadece Türkçe değil, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve İspanyolca dillerinde bir web sitesi haline getirmek ve üç ana dilde de eğitim-öğretim yapmak. Hedefimiz, bu tarafa doğru da gidiyor. Eğer bunu yapamazsanız, rekabetteki üstünlüğünüzü sağlayamazsınız" ifadelerini kullandı.
-"Açık öğretim önemli marka"
Özgür, öğrenciyle hem sanal ortamda hem de yüz yüze daha fazla etkileşimin sağlandığı bir yapıya doğru gittiklerinin altını çizerek, "Bugün bu yüzden bürolarımızın yapısını, internet ortamında bütün hizmetlerimizi o tarafa doğru aktarmaya başladık. Bu sayısallaşmanın da şu an dünyada öncüsü olduk. Yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor; biz artık sadece sayısal üstünlüklerimize değil, yaptığımız işin niteliğiyle de övünmek durumundayız çünkü açık öğretim Türkiye ve yükseköğretim açısından çok önemli bir marka" diye konuştu.
Açık öğretim mezunlarının yüzde 50'sinin çalışarak geldiğini, çıkarken de istihdamdaki yerlerinin yüzde 85'e yaklaştığını dile getiren Özgür, "Türk yükseköğretimindeki araştırmalar bunu gösteriyor. Bu kapsamda da bu sistem tamamıyla yaşam boyu öğrenim odaklı olarak yeni bir dünyaya doğru gidiyor ve yaptığımız çalışmaların sonuçlarını da çok etkin olarak görmeye başladık. Biz artık dünyayla rekabet ortamındayız. Bu sistem kurulduğunda İngilizleri örnek aldık, şimdi İngiltere'deki Açık Üniversite yaptığımız bu organizasyonun deneyimlerini kendileriyle paylaşmamızı istiyor. Bu, çok önemli bir olgu. Bizden artık, iş, yurt dışında ortak program açma talepleri var" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de şu anda yaklaşık 50 üniversitenin uzaktan öğretim uyguladığını açıklayan Özgür, şöyle devam etti:
"Açık öğretimin yükseköğretimdeki payı yüzde 60'lara çıktı. Dünyada da bu böyle gelişiyor. Bugün biz eğer açık öğretim sistemimizi etkin hale getiremezsek, yükseköğretimde daha fazla sorunlar yaşanacak çünkü bu aynı zamanda da örgün eğitimdeki derslerin daha kaliteli yapılmasına neden oluyor. Açık öğretim ve örgün daha birleşiyor ve öğrenciler artık daha nitelikli ders materyalleriyle örgündeki öğrenciler için de söz ediyorum daha farklı bir yapıya doğru gidiyor. Bu kapsamda bu süreci yeniledik. Ders kitaplarını aşama aşama yeniledik. Şu anda gerçekten bu süreçte öğrenci sayımız yüzde 30 arttı. Sadece açık öğretimdeki 450 civarındaki ders sayımız bin 500'e çıktı."
Kaynak: AA
Açık öğretimin daha fazla uluslararasılaştırılması, öğrencilerin ve mezunların hem Türkiye'de hem yurt dışında istihdamının kolaylaştırılmasını hedeflediklerini bildiren Özgür, şunları kaydetti:
"Bunun için bütün ders programlarının yenilenmesi gerekliydi. Daha fazla teknoloji odaklı, öğrenci merkezli bir yapıya doğru gitmemiz gerekiyordu. Bu işlerin arkasında akademik altyapı da var. Teknoloji odaklı öğrenci merkezliden kastımız, hepimiz biliyoruz ki üniversitemiz, kurulduğu yıldan bu yana Türkiye'de eğitim sorunlarının çözümünde hep ilkleri ortaya koymuş, teknolojiyi hep ilk kullanan ve bunu da sürdürebilen bir kurum. Bu kapsamda da biz artık internetin, teknolojilerin, mobil teknolojilerin bu sürecin içinde, öğrencilerimizin yapılarının da değişmesine paralel kılarak, bütün yapıyı değiştirmeye karar verdik."
-AÜ'nün hedefi: Çok dilli eğitim-öğretim
Özgür, gelecekteki hedeflerinin, AÜ'nün bütün eğitim-öğretimin çok dilli hale gelmesi olduğunu vurgulayarak, "Artık sadece Türkçe değil, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve İspanyolca dillerinde bir web sitesi haline getirmek ve üç ana dilde de eğitim-öğretim yapmak. Hedefimiz, bu tarafa doğru da gidiyor. Eğer bunu yapamazsanız, rekabetteki üstünlüğünüzü sağlayamazsınız" ifadelerini kullandı.
-"Açık öğretim önemli marka"
Özgür, öğrenciyle hem sanal ortamda hem de yüz yüze daha fazla etkileşimin sağlandığı bir yapıya doğru gittiklerinin altını çizerek, "Bugün bu yüzden bürolarımızın yapısını, internet ortamında bütün hizmetlerimizi o tarafa doğru aktarmaya başladık. Bu sayısallaşmanın da şu an dünyada öncüsü olduk. Yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor; biz artık sadece sayısal üstünlüklerimize değil, yaptığımız işin niteliğiyle de övünmek durumundayız çünkü açık öğretim Türkiye ve yükseköğretim açısından çok önemli bir marka" diye konuştu.
Açık öğretim mezunlarının yüzde 50'sinin çalışarak geldiğini, çıkarken de istihdamdaki yerlerinin yüzde 85'e yaklaştığını dile getiren Özgür, "Türk yükseköğretimindeki araştırmalar bunu gösteriyor. Bu kapsamda da bu sistem tamamıyla yaşam boyu öğrenim odaklı olarak yeni bir dünyaya doğru gidiyor ve yaptığımız çalışmaların sonuçlarını da çok etkin olarak görmeye başladık. Biz artık dünyayla rekabet ortamındayız. Bu sistem kurulduğunda İngilizleri örnek aldık, şimdi İngiltere'deki Açık Üniversite yaptığımız bu organizasyonun deneyimlerini kendileriyle paylaşmamızı istiyor. Bu, çok önemli bir olgu. Bizden artık, iş, yurt dışında ortak program açma talepleri var" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de şu anda yaklaşık 50 üniversitenin uzaktan öğretim uyguladığını açıklayan Özgür, şöyle devam etti:
"Açık öğretimin yükseköğretimdeki payı yüzde 60'lara çıktı. Dünyada da bu böyle gelişiyor. Bugün biz eğer açık öğretim sistemimizi etkin hale getiremezsek, yükseköğretimde daha fazla sorunlar yaşanacak çünkü bu aynı zamanda da örgün eğitimdeki derslerin daha kaliteli yapılmasına neden oluyor. Açık öğretim ve örgün daha birleşiyor ve öğrenciler artık daha nitelikli ders materyalleriyle örgündeki öğrenciler için de söz ediyorum daha farklı bir yapıya doğru gidiyor. Bu kapsamda bu süreci yeniledik. Ders kitaplarını aşama aşama yeniledik. Şu anda gerçekten bu süreçte öğrenci sayımız yüzde 30 arttı. Sadece açık öğretimdeki 450 civarındaki ders sayımız bin 500'e çıktı."