Kağnı, Sünnet Arabası Oldu
Konya’nın Beyşehir ilçesinde, günümüzde artık nostalji olarak kalan kağnı arabası, bir gurbetçi aile için sünnet arabası oldu.
33 yıldır Almanya’nın Bremen kentinde yaşayan gurbetçi Reyhan Savran’ın 6 yaşındaki oğlu Alperen, yaz tatili için geldikleri Yörük köyü olan Beyşehir ilçesine bağlı Dumanlı köyünde gerçekleştirilen nostaljik bir sünnet düğünüyle erkekliğe ilk adımını attı.
Alperen’nin köy merkezinde yapılan sünnet düğününde öküz bulunamadığı için 2 eşeğin bağlandığı kağnı arabası balonlarla süslenip Türk bayrağı asılarak sünnet aracı haline dönüştürüldü. Eşeklerin koştuğu kağnı arabası önlerinde yürüyen dedesi Emin Savran ile çalan davul zurna eşliğinde köy merkezinde bir süre gezi yaparken, arkasından sünnet edilen Alperen’in yakınları ve köylüler yaya olarak yürüyerek sıra dışı bir konvoy oluşturdu.
Köyde sıra dışı görüntüler sergileyen kağnılı sünnet düğünü etkinliğinde, ödüllü tüfek atış yarışması da yapıldı.
Baba Reyhan Savran, “bir beygir gücü konvoy” nitelemesi yaptığı farklı düğün organizasyonu konusunda, 33 yıldır Almanya’da yaşadığını ifade ederek, “Çocukken buradan gittim. Biz gurbette de kendi öz kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Bizim köyümüz, Konya bölgesinden Akdeniz bölgesinin en son yerleşik düzene geçen göçebe Yörüklerinin yaşadığı bir köyüdür. Yani, en son yerleşik çadırdan çıkıp yerleşik hayata geçen bir köydür. Biz bugün kültürümüzü yaptığımız faaliyetlerle yaşatmaya çalışıyoruz. Köyümüzün de ayrıca, Avrupa’daki derneğimiz aracılığıyla temsilciliğini yapıyoruz. Örneğin biz oraya kıl çadırı götürdük, milli bayramlarımızda, etkinliklerimizde kıl çadırı kurma geleneğimizi sürdürüyoruz. Neden böyle bir sünnet organizasyonu yaptığımıza gelince;
Türkiye’ye geldiğimizde, buradaki salonlarda 2-3 saat bir araya gelip, hazır yemekler eşliğinde düğünler yapmak bize çok basit ve yavan geliyor. Ben böyle bir şey istemedim. Ortaya bir fikir attım ve gençlerimiz de hayli zahmetli olmasına rağmen destek verdi. Eskiyi hatırlayarak bir düğün gerçekleştirmek istedik. Bizde bazılarına abes de gelse silah kültürü, avcılık geleneği var. Bununla ilgili ödül yarışının olduğu, kağnı arabasının sünnet arabası haline dönüştürüldüğü bir düğün olması için gayret gösterdik. Kağnı, bizim köyümüzde eskiden çok kullanılırdı. Öküz aradık ama bulamadık, köyümüz bayağı bir değişime uğramış. Alternatif olarak eşeklerimizi ayarladık, güzelce süsledik. Biz bunun adına ‘bir beygir gücü konvoy’ dedik. Arabalarla değil, insanların arkasında yürüyerek konvoy yaptığı, eski geleneğimize göre, davul zurna eşliğinde, bayrağımızla, eşimizle, dostumuzla, köyün içinde gezdik ve çok güzel bir düğün oldu.Yani hayal ettiğimizden de güzel oldu” dedi.
Kaynak: İHA
Alperen’nin köy merkezinde yapılan sünnet düğününde öküz bulunamadığı için 2 eşeğin bağlandığı kağnı arabası balonlarla süslenip Türk bayrağı asılarak sünnet aracı haline dönüştürüldü. Eşeklerin koştuğu kağnı arabası önlerinde yürüyen dedesi Emin Savran ile çalan davul zurna eşliğinde köy merkezinde bir süre gezi yaparken, arkasından sünnet edilen Alperen’in yakınları ve köylüler yaya olarak yürüyerek sıra dışı bir konvoy oluşturdu.
Köyde sıra dışı görüntüler sergileyen kağnılı sünnet düğünü etkinliğinde, ödüllü tüfek atış yarışması da yapıldı.
Baba Reyhan Savran, “bir beygir gücü konvoy” nitelemesi yaptığı farklı düğün organizasyonu konusunda, 33 yıldır Almanya’da yaşadığını ifade ederek, “Çocukken buradan gittim. Biz gurbette de kendi öz kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Bizim köyümüz, Konya bölgesinden Akdeniz bölgesinin en son yerleşik düzene geçen göçebe Yörüklerinin yaşadığı bir köyüdür. Yani, en son yerleşik çadırdan çıkıp yerleşik hayata geçen bir köydür. Biz bugün kültürümüzü yaptığımız faaliyetlerle yaşatmaya çalışıyoruz. Köyümüzün de ayrıca, Avrupa’daki derneğimiz aracılığıyla temsilciliğini yapıyoruz. Örneğin biz oraya kıl çadırı götürdük, milli bayramlarımızda, etkinliklerimizde kıl çadırı kurma geleneğimizi sürdürüyoruz. Neden böyle bir sünnet organizasyonu yaptığımıza gelince;
Türkiye’ye geldiğimizde, buradaki salonlarda 2-3 saat bir araya gelip, hazır yemekler eşliğinde düğünler yapmak bize çok basit ve yavan geliyor. Ben böyle bir şey istemedim. Ortaya bir fikir attım ve gençlerimiz de hayli zahmetli olmasına rağmen destek verdi. Eskiyi hatırlayarak bir düğün gerçekleştirmek istedik. Bizde bazılarına abes de gelse silah kültürü, avcılık geleneği var. Bununla ilgili ödül yarışının olduğu, kağnı arabasının sünnet arabası haline dönüştürüldüğü bir düğün olması için gayret gösterdik. Kağnı, bizim köyümüzde eskiden çok kullanılırdı. Öküz aradık ama bulamadık, köyümüz bayağı bir değişime uğramış. Alternatif olarak eşeklerimizi ayarladık, güzelce süsledik. Biz bunun adına ‘bir beygir gücü konvoy’ dedik. Arabalarla değil, insanların arkasında yürüyerek konvoy yaptığı, eski geleneğimize göre, davul zurna eşliğinde, bayrağımızla, eşimizle, dostumuzla, köyün içinde gezdik ve çok güzel bir düğün oldu.Yani hayal ettiğimizden de güzel oldu” dedi.