"35. Madde" Komisyonda
TBMM - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesindeki değişiklikle ilgili olarak, "Geç kalınmış şeyi bugün getirmenin hiçbir sıkıntısı yoktur. Eğer bir ihtiyaç varsa, bu ihtiyacı bir an öce gidermek lazım" dedi.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini de içeren Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşülmesinde söz alan CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, tasarının alelacele görüşülmesini yadırgadığını ifade etti.
TSK'dan ayrılanların, polisliğe başvuranların sayısında rekor artış olduğunu belirten Tayan, "Neden eskiden, vatan evlatları koşarak TSK'ya girmek için mücadele ederdi, şimdi sarfı nazar ediyor? Polis sayısını artırma gayretlerinin anlamı nedir?" diye sordu.
İktidarın EMASYA'yı yürürlükten kaldırdığında, bunu "önemli bir demokratik değişim" olarak kamuyona sunduğunu anlatan Tayan, "Şimdi tekrar imzaladınız. Daha önce taraflar İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay idi, şimdi yeni bir anlayışla gündeme getirdiniz. Fark ne?" dedi.
Tasarıyla, TSK'ya bir yandan sadece yurt dışından gelecek tehlikelere karşı vatanı koruma görevi verilirken, EMASYA protokolüyle toplumsal olaylarda da görev verildiğini dile getiren Tayan, bunun çelişki olduğunu savundu.
BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ise 35. maddedeki değişikliği yerinde gördüğünü ifade etti.
-"İstisnayla görev alabildiğine genişler"
Eleştirileri yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, harp okullarına gitmek isteyenlerin sayısının arttığını belirtti.
TSK'da 36 bin uzman erbaş, bin 300 civarında sözleşmeli erbaş bulunduğunu kaydeden Yılmaz, "Emekli olacağı yaşa kadar çalışma imkanı sağlarsınız, silahlı kuvvetlere katılmada problem yok. Ama kişilere 2, 4, 5 ya da 7 yıl çalıştırıp, 'teşekkür ediyoruz, hizmetiniz bu kadar' dediğinizde, o da gelmekte iki sefer düşünür" diye konuştu.
Yılmaz, güvenlik güçlerinin, vatandaşların özgürlüğüne engel olmak için değil, özgürlüklerini rahat, doğru ve yerinde kullanması için olduğunun altını çizerek, TSK'nın görevinde istisnaların yazılması halinde tanımın alabildiğine genişleyeceğine işaret etti.
Atatürk döneminden itibaren çıkarılan yasalarla yurt içinde asayişten İçişleri Bakanlığı ve emniyet teşkilatının sorumlu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, darbelerde kanunların ve anayasanın ihlal edildiğini vurguladı.
Demokrasiyi el birliğiyle ilerletme arzusu olduğunu dile getiren Yılmaz, "Herkes, 'bu geç kalmıştır' dedi.
Dolayısıyla geç kalmış bir şeyi bugün getirmenin hiçbir sıkıntısı yoktur. Ama bugün getirmezseniz, yabancıların deyimiyle yarın asla gelmez. Eğer bir ihtiyaç varsa, bu ihtiyacı bir an önce gidermek lazım" diye konuştu.
Daha sonra tasarının maddelerinin görüşülmesine geçildi.
Kaynak: AA
TSK'dan ayrılanların, polisliğe başvuranların sayısında rekor artış olduğunu belirten Tayan, "Neden eskiden, vatan evlatları koşarak TSK'ya girmek için mücadele ederdi, şimdi sarfı nazar ediyor? Polis sayısını artırma gayretlerinin anlamı nedir?" diye sordu.
İktidarın EMASYA'yı yürürlükten kaldırdığında, bunu "önemli bir demokratik değişim" olarak kamuyona sunduğunu anlatan Tayan, "Şimdi tekrar imzaladınız. Daha önce taraflar İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay idi, şimdi yeni bir anlayışla gündeme getirdiniz. Fark ne?" dedi.
Tasarıyla, TSK'ya bir yandan sadece yurt dışından gelecek tehlikelere karşı vatanı koruma görevi verilirken, EMASYA protokolüyle toplumsal olaylarda da görev verildiğini dile getiren Tayan, bunun çelişki olduğunu savundu.
BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ise 35. maddedeki değişikliği yerinde gördüğünü ifade etti.
-"İstisnayla görev alabildiğine genişler"
Eleştirileri yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, harp okullarına gitmek isteyenlerin sayısının arttığını belirtti.
TSK'da 36 bin uzman erbaş, bin 300 civarında sözleşmeli erbaş bulunduğunu kaydeden Yılmaz, "Emekli olacağı yaşa kadar çalışma imkanı sağlarsınız, silahlı kuvvetlere katılmada problem yok. Ama kişilere 2, 4, 5 ya da 7 yıl çalıştırıp, 'teşekkür ediyoruz, hizmetiniz bu kadar' dediğinizde, o da gelmekte iki sefer düşünür" diye konuştu.
Yılmaz, güvenlik güçlerinin, vatandaşların özgürlüğüne engel olmak için değil, özgürlüklerini rahat, doğru ve yerinde kullanması için olduğunun altını çizerek, TSK'nın görevinde istisnaların yazılması halinde tanımın alabildiğine genişleyeceğine işaret etti.
Atatürk döneminden itibaren çıkarılan yasalarla yurt içinde asayişten İçişleri Bakanlığı ve emniyet teşkilatının sorumlu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, darbelerde kanunların ve anayasanın ihlal edildiğini vurguladı.
Demokrasiyi el birliğiyle ilerletme arzusu olduğunu dile getiren Yılmaz, "Herkes, 'bu geç kalmıştır' dedi.
Dolayısıyla geç kalmış bir şeyi bugün getirmenin hiçbir sıkıntısı yoktur. Ama bugün getirmezseniz, yabancıların deyimiyle yarın asla gelmez. Eğer bir ihtiyaç varsa, bu ihtiyacı bir an önce gidermek lazım" diye konuştu.
Daha sonra tasarının maddelerinin görüşülmesine geçildi.