Her Çocuk Bir Tohum Projesi
Ankara - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, her türlü imkana rağmen doğadan kopuk nesiller yetiştiğini belirterek, "Şimdiki çocuklar, bırakın bitkiyi, tohumu, mevsimleri tanımaz oldular" dedi.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Geliştirme Vakfı tarafından Swiss Otel'de düzenlenen "Her Çocuk Bir Tohum Projesi"nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ilkokul öğrencilerine toprak ve tohum dağıtarak gıda zincirini öğretmeyi hedefleyen projenin yeni nesillerin geleceği adına önemli olduğunu ifade etti.
Söz konusu projenin yalnız Ankara'da değil, Bayburt, Gümüşhane, Siirt, Hakkari veya Şırnak gibi ekonomik düzeyi, sosyal statüsü, kültürü, geleneği farklı olan bölgelerde de uygulanması gerektiğini belirten Arzu, şunları kaydetti:
"Aslında bu proje kırsal alandan ziyade, kentsel alanı, ekonomik düzeyi yüksek olan aileleri ve onların çocuklarını daha çok ilgilendiriyor. Ekonomik seviyemizin, yaşam kalitemizin yükselmesi, çocuklarımız açısından bir avantaj olarak görülürken, aslında bir dezavantaj oluyor. Biz dişimizle tırnağımızla bir yerlere geldik. Okula giderken ayakkabımızın altı delikti. Yağmurda şemsiyemiz, karda eldivenimiz yoktu. Şimdi çocuklarımız bırakın bitkiyi, tohumu, mevsimleri tanımaz oldular. Klima ve kaloriferli evlerde mevsimleri unutmuş durumdalar."
Ankara Üniversitesi Rektör Vekili Ayhan Elmalı da çocukları bilinçlendirmek için çeşitli programlar uyguladıklarını belirterek, "Geleceğimizde çocuklarımıza güzel bir doğa, doğal kaynakları temiz bir ülke bırakmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu tür projelerle bu farkındalığı yaratmalıyız" diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Ahmet Çolak ise gelecek nesillere bırakılabilecek en önemli mirasın doğal kaynaklar olduğunu vurgulayarak, "Ülkemiz çok önemli bir coğrafyada bulunuyor. Floramızda 11 bin 500 civarında endemik tür yaşıyor. Bunları korumak bizim doğal borcumuz. Toplam genetik zenginliğimiz bizim gelecek nesillere bırakabileceğimiz en önemli mirasımız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Söz konusu projenin yalnız Ankara'da değil, Bayburt, Gümüşhane, Siirt, Hakkari veya Şırnak gibi ekonomik düzeyi, sosyal statüsü, kültürü, geleneği farklı olan bölgelerde de uygulanması gerektiğini belirten Arzu, şunları kaydetti:
"Aslında bu proje kırsal alandan ziyade, kentsel alanı, ekonomik düzeyi yüksek olan aileleri ve onların çocuklarını daha çok ilgilendiriyor. Ekonomik seviyemizin, yaşam kalitemizin yükselmesi, çocuklarımız açısından bir avantaj olarak görülürken, aslında bir dezavantaj oluyor. Biz dişimizle tırnağımızla bir yerlere geldik. Okula giderken ayakkabımızın altı delikti. Yağmurda şemsiyemiz, karda eldivenimiz yoktu. Şimdi çocuklarımız bırakın bitkiyi, tohumu, mevsimleri tanımaz oldular. Klima ve kaloriferli evlerde mevsimleri unutmuş durumdalar."
Ankara Üniversitesi Rektör Vekili Ayhan Elmalı da çocukları bilinçlendirmek için çeşitli programlar uyguladıklarını belirterek, "Geleceğimizde çocuklarımıza güzel bir doğa, doğal kaynakları temiz bir ülke bırakmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu tür projelerle bu farkındalığı yaratmalıyız" diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Ahmet Çolak ise gelecek nesillere bırakılabilecek en önemli mirasın doğal kaynaklar olduğunu vurgulayarak, "Ülkemiz çok önemli bir coğrafyada bulunuyor. Floramızda 11 bin 500 civarında endemik tür yaşıyor. Bunları korumak bizim doğal borcumuz. Toplam genetik zenginliğimiz bizim gelecek nesillere bırakabileceğimiz en önemli mirasımız" ifadelerini kullandı.